28 Ekim 2015 Çarşamba
Alışılmıyor...
Yalnızlığa alışmalı diyorsunuz da dostum..
büyük şehirler büyük aşklar
çığlık çığlığa terkedilir
ben
çocuklar gibi sevdim devler gibi ızdırap çektim... Attila İlhan
YALNIZLIĞA ALIŞMALI
Bavulları hep toplu durmalı insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senet-lerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır.
* * *
İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
"Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşmılsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hiçbir zaman olmaya¬cak..."
Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı...
* * *
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür.
O yüzden en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan...
Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle he-saplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır ol-malı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
* * *
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...CANDÜNDAR
Etiketler:
Attila İlhan
,
Can Dündar
,
Dost
,
sırt çantası
,
yalnızlık
23 Ekim 2015 Cuma
Çünkü...
- 1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Biz sevinçlerimizi ve hüzünlerimizi onları yaşamadan çok önce tercih ederiz...KHALİL GİBRAN
- 1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü İnsanın hakikati, sana gösterdiğinde değil, gösteremediğindedir. Bundan ötürü onu tanımak istersen dediklerine değil, demediklerine kulak ver. KHALİL GİBRAN
- 1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünküNe gariptir ki toplum olarak, aklı yavaş olana değil de ayağı yavaş olana; yüreği kör olana değil de gözü kör olana acırız...KHALİL GİBRAN
- 1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünküÖğrenimsiz akıl sürülmemiş tarlaya benzer.KHALİL GİBRAN
- 1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünküBugünün acısı, dünün hazzının anısıdır.KHALİL GİBRAN
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Kanunların tek koruyucusu oy çokluğuyla seçilmiş hükümetlerse hukukun sonu gelmiş demektir. –Herbert Hoover
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip tek başına kal, daha iyi. –Gandhi1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünküBir tek kişiye yapılan haksızlık, bütün topluluğa yönelmiş bir tehdittir. –Montesquieu
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Zulmün topu ve güllesi var, kal’ası varsa
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır. –Tevfik Fikret
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Adalet ancak gerçeklerden, mutluluk ancak adaletten doğabilir. –Anatole France
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Basılı herhangi bir eser hakkında ceza kovuşturması açılabileceğini düşünmek bile tüylerimi diken diken etmeye yetiyor. –Thomas Jefferson
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Yasama, yürütme ve yargı iç içe geçmişse, özgürlükler garantide değilse, anayasa yok demektir, kuvvet kimdeyse o hakimdir. –Jean-Jacques Rousseau
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Kanun, hak, hukuk ve adalet dört ayrı şeydir. –Clarence Darrow
1 KASIM'DA OY VER..TATİLE GİTME ..çünkü Dünyanın en namuslu, en dürüst, en erdemli adamına altı satır yazı yazdırın, onu giyotine gönderecek en az bir açığını yakalarım. –Kardinal Richelieu
Etiketler:
1 Kasım
,
aforizma
,
Clarance darrow
,
Gandhi
,
Herbert hoover
,
kardinal Richelieu
,
Khalil Gibran
,
montesquieu
,
oy
,
tevfik fikret
,
Thomas Jefferson
19 Ekim 2015 Pazartesi
Mai,Lacivert,Gri
Havva nefis bir sunumla, her zamanki zarafeti ve estetiği ile yaşadıklarını özetlemiş, güzel bir yazı yazmış. Ben ise ne yazsam diye düşünürken sadece odamın penceresinden görünen gri gökyüzüne dalıp gidiyor gözlerim.
Yazasım yok.
Düşünesim var.
Oysa her sabah işe gelirken "şunu yazayım" diye aklımdan bi sür kelime ve konu geçiyor.
Odamdaki beyaz orkideye bakıp gülümsüyorum.
Yazasım yok bugün gerçekten..iki senede siyaha yakın Lacivert oldu Mai'm, dostlar kazandım varlıkları beni mutlu eden. İki seneyi yazasım yok, kâh hatırlayasım kâh unutasım gelen binlerce anı var , keşke hiç yaşamasaydım dediğim boynumu büken anları var,bir daha bir daha ne olur bir daha yaşayayım dediğim anları var.
Yazasım yok bugün
Yaşayasım var
13 Ekim 2015 Salı
Cem Karaca - Sende başını alıp gitme
Ben suyumu kazandım da içtim.
Ekmeğimi böldüm de yedim.
Alkışı duydum, ihaneti gördüm.
Sesim de oldu, sessizliğimde.
Seviştiğimde oldu benim.
Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi.
Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar,
Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.
Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi.
Ne olur...
Ekmeğimi böldüm de yedim.
Alkışı duydum, ihaneti gördüm.
Sesim de oldu, sessizliğimde.
Seviştiğimde oldu benim.
Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi.
Hayatta hiçbir şeyim az olmadı senin kadar,
Hiçbir şeyi istemedim seni istediğim kadar.
Sende başını alıp gitme ne olur. ne olur tut ellerimi.
Ne olur...
Etiketler:
cem karaca
,
ne olur
,
sen de başını alıp gitme
12 Ekim 2015 Pazartesi
Hüsamettin..Hadi!
Ne yazmaya gitse elim, ne söylemek istese dilim yarıda kalıyor.
Bir iyi haber alamamanın getirdiği iç çekişler tamamlıyor hep cümleleri.
Ankara'da olanlar, her gün şehit haberleri ..yetmiyormuş gibi bugün de Levent Kırca'nın vefatı.
Sevin sevmeyin..bir döneme damgasını vuranlardan "bize ait"lerden biri o.
Al ..bir iç çekiş daha.
Geveze'nin bile ayarı bozuldu.
Sabah kalktığımda içimde "sordum sarı çiçeğe annen baban var mıdır" diye şarkı söyleyen bir iç ses!
Yok artık...!
Gidip günlüğüme yazacağım. İç dünyamda eşelene eşelene gezmek vakti. Dış dünyaya penceremi açasım yok bugün.
Hüsamettin İncir Ağacımı Getir
bir deli feyz aldı diyordu
bütün diktatörleri yeryüzünün
bir başkası gökten zembille inmişti
ve bir peygamberdi anlaşılmamış
biri durmadan koşuyordu
üstünde bir don bir gömlek
ve bir başkası
ölmek diyordu
kurtuluş ölmek
o genç bir adamdı
sakalları uzamış saçları kirli
gözleri cam gibi parlıyordu
bir noktaya bakıyor
sessizce ağlıyordu
beni görünce
belli belirsiz bir gülümseme geçti yüzünden
dedi ki
sivaslıyım 27 yaşındayım adım bekir
sonra durdu ve bağırdı uzun uzun
hüsamettin incir ağacımı getir
bütün diktatörleri yeryüzünün
bir başkası gökten zembille inmişti
ve bir peygamberdi anlaşılmamış
biri durmadan koşuyordu
üstünde bir don bir gömlek
ve bir başkası
ölmek diyordu
kurtuluş ölmek
o genç bir adamdı
sakalları uzamış saçları kirli
gözleri cam gibi parlıyordu
bir noktaya bakıyor
sessizce ağlıyordu
beni görünce
belli belirsiz bir gülümseme geçti yüzünden
dedi ki
sivaslıyım 27 yaşındayım adım bekir
sonra durdu ve bağırdı uzun uzun
hüsamettin incir ağacımı getir
Ümit Yaşar Oğuzcan
Etiketler:
deli
,
diktatör
,
geveze
,
hüsamettin incir ağacımı getir
,
iç çekmek
,
Levent Kırca
,
sordum sarı çiçeğe
,
söz
,
Ümit Yaşar Oğuzcan
,
yazı
5 Ekim 2015 Pazartesi
İSYAN ETMİŞİM
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)