1 Kasım 2016 Salı

Dur Deme Vakti


Bir Yıldır Hiçbir Şey Satın Almayan Selma Hekim’in Tüketim Konusunda Bizi Bilinçlendiren Hikayesi

Tüketim çılgınlığı modern dünyanın beraberinde getirdiği en problemli hastalık ve neredeyse tüm insanlığın noktası diyebiliriz. Artık bir bağımlılık noktasına da varan tüketim çılgınlığı vazgeçilmez bir gerçek hepimiz açısından. Birşeyler satın alıp bir şeylere sahip olarak geçici mutluluklar yaratıyoruz kendimize. Alışveriş merkezleri insanların buluşma noktasına dönüştü. Canı sıkılan soluğu alışveriş merkezinde alıyor ve bu kısa süreli de olsa insanlara iyi hissettiriyor, ancak bu mutluluk maalesef uzun sürmüyor. O zaman tüketerek mutlu olmanın kısa süreli mümkün olsa da uzun vadede hiçbir faydasının olmadığını anlıyoruz.
Hepimiz bunun farkındayız fakat kendimizi değiştirecek bir adım atmadığımızdan değişen hiçbir şey olmuyor. Bunun farkında olmak bile önemli diyebilirsiniz elbette, farkında olmakla birlikte bir de değişmek bu duruma dur demek için adım atabilmek çok daha önemli. İşte “Almadım” isimli bloguyla tüketim çılgınlığı konusunda farkındalık oluşturmaya çalışan Selma hanım çok önemli bir görev üstleniyor bize göre. İşte Selma Hekim’in hikayesi:

Selma Hekim 22 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışıyor ve aynı zamanda bir sanatçı

Bir yıl önce “hiçbir şey satın almama” kararı almış ve bu bir yıl içinde, temel ihtiyaçları dışında aldığı pek az şey var

İşte onun bir yılda aldıkları: Cilt uzmanının aldırdığı bir cilt ürünü, İran gezisi sırasında sıcak havada başını örtmek zorunda olduğu için aldığı bir beyaz şal, bir kalıp sabun, telefon şarjı ve bir bileklik.

Almama kararının nedenini ise şu sözleriyle açıklıyor: “…Tüketerek bu dünyanın tuğlalarını bizim oluşturduğumuzun farkına varmam en önemli neden. Ben aldıkça HES ler, alışveriş merkezleri yapılıyordu. 

Selma Hekim, almama kararını bir sürecin sonucu olarak görüyor. Bir yandan reklamların ve eşyaların yarattığı fazlalıklar dünyasına karşı çıkarken bir yandan satın almaya devam etmenin bir samimiyetsizlik olduğunu düşünüyor ve ekliyor: “…Satın almak ihtiyaçtan çok bir tür kısa süreli psikolojik tatmin yaratıyordu ve sonrasında daha mutsuz hissediyordum.”

“Bir yıl bir şey almayarak çok önemli bir şey yaptığımı ya da dünyayı kurtaracağımı düşünmüyorum ama bu bakış açısını yaymak önemli.”

Selma Hekim, kararından dönmemek için hızlı bir şekilde bunu çevresine açıklamış ve bu deneyimi herkesle paylaşmak için bir Blog ile Facebook sayfası açmış. Tüketmemenin takdir gördüğü bir çevre oluşturmak adına, insanların bundan haberdar olmasının önemli olduğunu ve geçen bir yılda kendi çevresine bu anlayışın yerleştiğini söylüyor.

Selma Hekim; bir şeyi ihtiyaç gibi gösteren, onu alırsanız daha mutlu olacağınızı vaadeden yalanlarla dolu reklamların aslında ne kadar “yapay bir hayat”ın içinde olduğumuzu gösterdiğini söylüyor

Bu kararı almasında biraz da bu reklamlar etkili olmuş. Satın aldığımızda bir kaç saat mutlu olsak bile sonrasında içimizdeki boşlukla başbaşa kalıyoruz diyor ve şu çok önemli cümleyi ekliyor: “İnsanı mutlu eden şey mal değil, deneyim biriktirmek; iç huzuruyla yaşamın tadına vararak yaşamak. Ayrıca şunu da gözlerinden kaçırıyorlar, bu dünyanın kaynakları sonsuz değil ve bizim tüketimimizin bedelini gelecek nesiller ödeyecek.”

“Daha çok eşyaya sahip olmak, işlenmiş gıda tüketmek, hazır olanı, plastik olanı almak, hijyen manyağı olmak yeni neslin kendini daha üst sınıf görmesine neden oluyor.”

Paketli ürünler kullanmamak için pazarlardan, aktarlardan yararlanabileceğimizi ve bu konuda “paylaşma”nın ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor sözleriyle. Ve paylaşım ekonomisini harekete geçirmek için bir araya gelip takaslar düzenlenebileceğini hatırlatıyor.

“Sadece alışveriş yapmamaya takılıp kalmamak lazım; doğayla, bütün türlerle ve diğer insanlarla ilişkilerde eşitliliğe dayanan daha bütünsel bir bakış açısı geliştirmeli.”

Bir yıl içerisinde neredeyse ihtiyaçlarını bile satın almayan Selma Hekim, artık eskisi gibi alışveriş yapmasının mümkün olmadığını; ancak bu farkındalığı korumanın da oldukça önemli olduğunu söylüyor. Meselenin yalnızca “alışveriş yapmamak” başlığı altında sınırlandırılmasının da asıl anlamı azalttığını anlıyoruz onun bu sözlerinden.

Ve hayalindeki ideal yaşamı şu sözleriyle açıklıyor: “Kendi küçük yaşamım için daha sade, doğal ve samimi bir yaşam.”

Aldığı kararı halen başarıyla uygulayan Selma Hekim, bir yıl içinde elbette ki yiyecek içecek ve hizmet satın almış. Ancak yine de yaşamını büyük ölçüde sadeleştirmiş. Zaten yaşamına dair en büyük hayali sorulduğunda da “Kapitalizmin hüküm sürdüğü bir dünyada iki cümleyle anlatılmayacak kadar karşı dinamikler var.” diyor ve hedefinin kendi yaşamının içinde sadeleşmek olduğunu söylüyor.
http://biliyomuydun.com/bir-yildir-h/

10 yorum :

  1. Efendim çok güzel bir bakış açısı, umarım yayılır bu fikirler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Temennimiz o yönde Gazeteci N.G
      Yani sizin deyişinizle "umarım efendim, ben de umarım" :)

      Sevgiler

      Sil
  2. Selma hanımı can-ı gönülden kutluyorum. Bloğuna da mutlaka bakacağım. Ben onun kadar yapamasam da gereksiz bir şey almıyorum en azından. Yani işte dur sayayım hatta: sabun, bulaşık deterjanı (makinem yok), çamaşır deterjanı, tuvalet kağıdı, diş macunu, kağıt peçete, çöp poşeti, kibrit (ocağı yakmak ve elektrik kesilirse diye mutlaka bulundururum) vs. hep alınan şeyler. Ama yukarıda Allah var üstüme, başıma asla bir şey almıyorum evdeki kazaklarım yetiyor, hatta yeğenim üşümüyor hiç kazak giymiyor onun kazaklarını giyiyorum, e makyaj zaten bu yaşta yapmıyorum, ayakkabı 2- 3 çift yetiyor da artıyor. Fazla eşya sevmem, evde biblo filan sevmem, ne kadar eşya o kadar toz demek. Ivır zıvır kullanmıyorsam atarım hiç acımam. Çöp ev yapmak niyetim yok:) sadelik, az eşya, az koltuk, az halı...valla çok memnunum. İnsanlar alıyorlar alıyorlar sonra giymiyorlar ne gerek var?

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde öldürdün beni :-))

      Senin yaş kaç sahi? Makyaj için yaş geçer mi yaa :-))
      Ama hakikatten doğru yaşam yönergeleri ile gidiyorsun, örnek almak lazım seni

      Sevgiler

      Sil
  3. Ah adaş yaklaşık 1 yıl önce bende bu haberi paylaşmıştım. Hatta o dönem çok etkilenip alışverişi azaltmıştım. Arada açıp okumak, hatırlamak lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haberin tarihini yeni görünce ben de yeni bişi sandımdı Kadriye :D )))))

      Sevgiler

      Sil
  4. Ne güzel bir karar! keşke hepimiz bunu yapabilsek,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. en azından deneyeceğim Sebuş..kıvırcığın ve zuzu'nun izin verdiği kadar bir ay olsun denemek niyetindeyim

      Sevgiler

      Sil
  5. Bunu face'te de okudum. Yapabilmeyi hatta başarabilmeyi çok istiyorum. Bıktım bu tüketim hastalığından. Kalemine sağlık... Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sebuş'a da dedim Bahar: kıvırcık ve zuzu izin verdiğince en azından bir ay denemek niyetindeyim. Bu sabah başladım bile. Migros'un kapısından girdim sonra zorla kendimi dışarı attım :p )

      Sevgiler

      Sil