9 Şubat 2017 Perşembe

Şizofren-2

 Sonra ağladığını gördüm bir  kenarda belki kendisi de farkında olmadan. Büründüğüm rollerimin sağlam ve onaylanmış  zırhının  içerisinde o kadar rahattım ki  kımıldasam ve var olsam mı  diye düşündüm huzursuzca. Artık çok yorulmuş olduğumu, var olmaktansa olur gibi  yapmayı tercih ettiğimi de o vakit kanıksadım.

Gözlerine çektiği  kalın siyah  göz kalemi akmış, özensiz kesili  saçları  rastgele ensesinde toplanmıştı. Tutam tutam özgürlüğünü ilan eden  siyah saç öbekleri arasında iyice solgun,iyice masum görünüyordu. Gönlümü hoş etmek için sürdüğü yangın kırmızısı ruj, tek mutluluk kaynağı ,hayatındaki tek canlı renk gibi parlamıştı yüzünde.

Tek laf etmeden geçip gittim önünden.
Var olduğunu  bile unuttuğum bir rüzgar  vardı şimdi doluvermişti yelkenlerimde..savrulmadan yaşamak mümkünün çok ötesindeydi besbelli.


Şizofren olmayı kendisi seçmemişken bunca gözyaşından sonra  nasıl sorumlu  tutabilirdik ki onu hatalarından dolayı. 1-2 sorgulamıştım hataların sebebini, kulağıma fısıldadılar ne yapacağımı diye açıklama yapmıştı kocaman gözlerinde saçma duygula geçiş festivali düzenlerken. En sevdiği iş arkadaşlarından birine galiz küfürler savurup 10 dakika sonra "seni kırmak istemezdim ama dün bir telefon aldım tam 11:46'da sana bunları söylemezsem ikimizi de öldüreceklerdi" dediğinde ne gülen olmuştu ne kızan. Herkes sonsuz bir hüzün ve ne yapacağını bilmezlikle bakmıştı kâh masum yüzüne kâh bina zeminine.

Bir gün çay getirdiğinde "ben en çok şeytanları seviyorum müdürüm" dedi. İçine gömüldüğüm çalışmadan başımı kaldırıp baktım, konuşmak istiyorsa dinlemeliydim. "Neden Umman" diye sordum. (Gerçek öykülerde sahte isimler kuralımız devam ediyor). "Şeytanlar kötü,  zaten kötü. Ama asıl ben meleğim diye konuşan ama canınızı yakanlar var ya. Sevecek sanırsınız sevmezler, saracak sanırsınız döner giderler. iyiyi beklerken kötüyü bulunca insanın canı daha çok yanıyor bilirler ama aldırmazlar. Hah..melekler daha çok üzüyor insanı müdürüm..en iyisi  şeytanlar " dedi. Bir süre yüzünü seyrettim. Çiller mi yoksa koca kara gözlerindeki boşluk mu o masumiyeti veren diye düşündüm. "Biz yine de meleklerden olalım Umman ... insanlar yeniden inanır meleklere belki o zaman" dedim. Gözleri doldu, başını eğdi ve odamdan çıktı kabullenişle.

Gülüşü  sabahın ilk ışığı kadar naif ve belirleyici. Neler vermezdim daim kılmak için gülüşünü.

Her şey alışılmış rotasında gidiyordu, sonra ağladığını gördüm bir  kenarda belki kendisi de farkında olmadan. Büründüğüm rollerimin sağlam ve onaylanmış  zırhının  içerisinde o kadar rahattım ki  kımıldasam ve var olsam mı  diye düşündüm huzursuzca. Yanıma çağırdım odama vardığımda.

-Neden ağlıyorsun Umman, biri mi üzdü seni?

-"Müdürüm" dedi kırılgan "şizofren olabilirim ama yine de insanım. Kimse bana aşık olmayacak, Umman hiç yuva kurmayacak. ben ağlamayayım da kim ağlasın"

O kadar yalın , o kadar sahici ki yarasının derinliği ve yarattığı acı, teselli edemedim. Hani o klişeler var ya...beni bile hasta edebilirdi o an gerçekten. evlenenin başı göğe mi erdi, aman aşk dediğin turşu suyu, bi sen mi hastasın herkeste var bişiler...yok! Sahici acıya ancak sahici teselli yaraşır.

Bu, henüz devam eden bir öykü. En çabuk kuruyan şey  gözyaşı olsa da bıraktığı izler zaman zaman vadi gibi derin oluyor izleyenlerde.

25 yorum :

  1. Tesellinin en samimisinin bile çiğ kalacağı durumlar vardır, haklısın. ... ve şizofreni o kadar tuhaf ve ürkütücü bir hastalık ki.... ona adapte olmak biz şizofrenik olmayanlar için de zor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. N.Narda,

      Tek verebildiğimiz şey anlayış ve sevgi. Dikkatle izlemek koşuluyla bol bol bunlar oluyor paylaşabildiğimiz.

      Sevgiler

      Sil
  2. Sahici ve yalın. Apaçık gerçeklerin üzerine söz söylemenin gereksizliği. Kişi olarak bir yana bu insanlık hallerinden birine de üzülüyoruz hemen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şenay Bn,

      Kalbimizdeki merhamet belki en yitirmememiz gereken güzel sıfatımız hakikatten.

      Sevgiler

      Sil
  3. Bazen gerçekten de bütün sözler manasız ve komik kaçıyor, ama eminim sadece sorup cevabıno dinlemen bile bir farklılık yaratmıştır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan,

      Sözler manasız ve yetersiz ama dediğin gibi değer verdiğini görmek bile yetiyor ona, çok mutlu bu nedene

      Sevgiler

      Sil
  4. Hastalık oldugunu bile bile kızmamak bazen elde olmuyor.Annemlerin apartmandada var.O kadar akıllıca konusuyorlarki ama bir o kadarda korkutucu hareketleride var.Hasta olduğunu bilip susuyorsun ama zorluyorlar bazen.Allah her iki tarafada sabir versin.ne diyelim.G üzel bir farkındalık olmus bu yazı.Ellerine saglk 😃

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annesi'nin Prensesi,

      O hasta biz (belki) sağlam;neticede iki unsur da insan ve konu insan olunca her şey mükemmel olmuyor. Duygularımız var hepimizin..elden geleni yapmakla mükellefiz sadece.

      Sevgiler

      Sil
  5. Çaresiz kalıyor insan bu gibi durumlarda...bizim de var bir şizofren arkadaşımız ne yapacağımızı şaşırıyoruz bazen...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sertaç, çocuk gibi bu..masum. Çocuk gibi idare ediyoruzz o yüzden de..

      Sevgiler

      Sil
  6. ay evet anlatmıştın önceden de ama devamı da mı var işallah iyidir devamı yaa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep o kadar yazı okuyorsun nasıl aklında kaldı diye hayret ettim şu an yemin ederim.
      O kendisine sahip çıkan anlayışlı ve sevecen çalışma arkadaşları ile mutlu merak etme.
      Yine anlatırım size ne alemde olduğunu bir gün

      Sevgiler

      Sil
  7. Yorum bile yapamayacağım:( Sevgiler...

    YanıtlaSil
  8. https://www.youtube.com/watch?v=RPco1_rUicA

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burcu daha iyi ne anlatırdı....sevgiler

      Bir gözü dalgın bakar
      Bir omzu düşük durur
      Bir yanı yaşlı yorgun
      Bir yanı çocuk durur

      Bir yanı kar borandır
      Bir yanı evvel bahar
      Bir yanı düğün bayram
      Bir yanı viran durur

      Bir yanı yaşlı
      Bir yanı çocuk

      Çiçekleri tomurcuk
      Başında deli rüzgar
      Sesi sokağın sesi
      Yüreği bilge durur

      Kavaklar gibi yalnız
      Bir çınar gibi dalgın
      Biraz ürkek yabancı
      Bir yanı güleç durur

      Biraz ürkek
      Biraz güleç

      Bir yanı bana benzer
      Tanıdık biri gibi
      Bir yanı sana benzer
      Güzel insanlar gibi

      Öfkesi hazır durur
      Sevdası hışım gibi
      Nice beladan sonra
      Her yanı güleç durur

      Bir yanı ben
      Bir yanı sen

      Sil
  9. Psikolojik hastalıkların hepsi çok kötü. Şizofren ile ilgilenmek de ayrı zor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın Nilgün, Allah onlara da onlarla yaşayanlara da yardımcı olsun

      Sevgiler

      Sil
  10. Şizofreninin tedavisi zor:( öykü çok sağlam olmuş, kalemine sağlık canım. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  11. Ne acı. Çok zor bir yaşamı var ama yinede "melek görünümlü şeytanlar daha tehlikeli" sözü de ne kadar iyi bir gözlemci olduğunu gösteriyor. İyiliğe inanmak istiyor ve senden yardım istiyor:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma adaş..o sözü gözlemi beni de bitirdi..sevgiler

      Sil
  12. Çalıştığım dönemde böyle hastalarla karşılaştığımız oldu ürkek bakışlar değişken ruh haller birde ailelerini düşünün çok zor kim ister o durumu yaşamayı ALLAH hepsine şifa versin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendi seçmedi Evimin Güncesi...herkeslerin bunu hatırlaması , senin gördüğün o ürkek bakışlara merhametle yaklaşması lazım

      Sevgiler sana kocaman

      Sil
  13. Şizofren olmak zor, onun yakını olmak ayrı zor ama zorluklarla mücadele edebilmek, bir insanı anlamak için dinlemek insani vasıfların en anlamlı olanı. Sanırım arkadaşınız bu konuda çok şanslı.

    Sevgili Kadriye, bu güzel paylaşımın için teşekkür ederim. Sevgi ve selamlarımla:)

    YanıtlaSil