Bora Bora etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bora Bora etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mart 2021 Çarşamba

Ağaç Ev Sohbetleri 80 | Bir Masal Karakteri Olsam



Ağaç Ev Sohbetleri hep ilgimi çekti ve keyifle okudum, dur buna ben de yazayım dedim ama bir türlü topa girmek mümkün olmadı. Ama azmettim bu konuya yazacağım😅😅

 "Eğer bir masal karakteri olsanız nasıl biri olurdunuz? Görünüşünüz, kıyafetiniz, özel yeteneğiniz, yaşadığınız yer nasıl olurdu?"

Şimdilerde hayli önemli ticari yere sahip bir web sitesi, 20 yıl önce bana düzenli köşe yazısı yazmam için teklifte bulunmuştu. "Kibritçi Kız" adıyla yazmamı önermişlerdi. Benim için son derece heyecan verici bu gelişmeyi eşimle paylaştığımda "adamlara ne yaptın da kahramanı ölen tek masal kahramanını layık gördüler sana" diye bastı kahkahayı. Ben de bu komik soruyu site sahibine sordum. O, çok güldü ve "insanların en karanlık anlarında umut ışığı yakan bir yanınız var sizin, karanlığa izin vermiyorsunuz. Ben bu açıdan düşünmüştüm ama eşiniz de haklı. Peki siz hangi masal kahramanı olmak isterdiniz" diye sordu.

Cevap veremeyişim kırgınlığımdan değildi, soru bana zor gelmişti.

Yıllar sonra bu soru bir kez daha karşıma çıktı sayenizde.

Bilinen masal kahramanlarından hiç birine aklım yatmadı. Masallar korkunç aslında, ya birilerinin karnı deşilip taş doldurulup  dikiliyor, ya zehirli elmalar ısırılıyor filan. Mutlu sonlarda ise prens masal kahramanını alıyor evleniyor. Ten uyumu var mı, huylar uyacak mı,anası ister mi..yok. Ayakları ayakkabıya girdi hadi nikaha. Ay yok geriyor beni bunlar.


Bir roman okumuştum; tüm cinayetler masallardan esinlenerek planlanıyordu. Aslında o kadar şahane diiil masallar yani


Kendi masalımın kahramanı olmak isterdim sanırım şu halde. Twilight'taki tanımlanan vampir karakteri buna pek uygun. Ölüm -yaralanma-hastalık korkusu olmadan , iklimlere aldırmadan,hiç yorulmadan bütün dünyayı adım adım gezebilmek. Tüm enstrümanları iyi çalmayı öğrenmek için sınırsız zaman.Kah suyun altında kah ağacın tepesinde her mevsimi, her rengi,her kokuyu acele etmeksizin benim sevebileceğim şey. Bütün dilleri öğrenip bütün kitapları okuyacak kadar zaman demek sonsuzluk.

 Sevdiğini sonsuza kadar kollarının arasında tutabilmek, Bora Bora adalarından Hindistan'a yürümek ve bunu asla dert etmemek...dilediğince yemek ama kilo almamak hehehe bu da güzel olurdu.


Aynı zamanda süper hüper güçlerim olduğu için kocaman kötülüklere de dur diyebilirdim. Tarihteki kötü adamları memnuniyetle hüpletip,insanların hayatının ve tarihin kirlenmesine engel olurdum. Bu, pek hoşuma giderdi.


Kahvaltıda ne var:Hitler...hehehe

Öyle işte :-)

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Düşler ve Düşüşler

Nereye gitmek isterdin sorusunun cevabı da tıpkı ıssız adaya düşsen yanına alacağın 3 şey ne olurdu sorusunun cevabı gibi değişiyor yaşla ve yaşananla.

Bir bildiğim , her cevabımda mai olması, hayal ederken bile burnuma denizin tuzlu ,kendine mahsus kokusunun dolması.

Bir bildiğim, yaş kemale erdikçe hayallerimde gideceğim yerin ıssızlaşması, insanı azaltıp mai'yi çoğaltıyor olmam.

Bir de dağ ekler oldum son zamanlarda,dağ özlenesi bir şey artık.

Issız adaya düşsem yanıma alacağım 3 şey sorusuna da Majezik ekliyorum...şu son 3 yıl yordu beni yahu :)

Başımı alıp nereye gitmek isterdim sorusunun 40 yaş sonrası cevapları değişmemiş olup aşağıdaki gibidir.

Bora Bora'nın resimlerine bakıp içinde kaybolup bilgisayar ekranından başını kaldırdığında İstanbul'da olduğunu görmek zaman zaman ruhumu bin parçaya bölmektedir.

Arz ederim