Bazen artık tanıdık gelen bir ağacın yeni sürgüsü, bazen ne olduğunu anlayamadığınız bir "ağaç şeysi" ,
Bazen ilk defa gördüğünüz kuşlar, bazen devamlı gördüğünüz kuşların yavruları..yani torunlar.
Yağmurda oluşan çiy damlacıkları, üşüyüp kovuğa sığınan köpüşler, çete halinde dolanan komik bıyıklı hadsiz kedişler.
Salyangozların bir diyeceği varmış gibi size uzandıklarını görür, kar tanelerinin uzayıp giden yolda tüneller oluşturduklarını izler, yazın sıcağında ağaç boyunu almış çalıların gölgesine sığınır, ilkbaharda ciğerinize dolan taze neşeli havayı teneffüs eder ve kış hanımelisi denilen Lonicera fragrantissima'nın akıldan çıkması olanaksız kokusuna bir kez daha soluyabilmek için eski tarım meslek lisesinin bahçesinin önünden geçebilmek amacıyla adımlarınızı hızlandırırsınız.
https://open.spotify.com/playlist/1J3cmAj9PO9hVn7LAm3pLm?si=4d08cc61e8324228
Demedim de... En azından her gün izin verdim yüreğimin çaresiz merhametine.
Yolcu benim de yol ne tarafa..bilmiyorum.