bayram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bayram etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Mayıs 2017 Cuma

19 Mayıs 1919 Ruhu

Ata'm
Bu vatan için canını veren şehitlerim
Şehitlerimin ardından bakakalan yetimlerim
Ne sizden
Ne vatanımdan
Ne bayramımdan
Ne mücadelemden vaz geçerim.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.
Daim olsun.


14 Eylül 2016 Çarşamba

Valla Çok Klasik Bi Bayram Güncesi




Bayramları çok severim. O-hooo,ölürüm filan bayram için.
Kim uyduruyo küçücüklüğümden beri bayramlara da adetlere de illet olduğumu?

Bu bayram da, bayram öncesi çalışan kadınlara acımayan "temizlik arefe gününe kalmaz" adetini ciddiye aldım. Hayır, Cuma akşamından çocuklarımı da alıp yazlığa filan kaçmadım, nerden çıkartıyo herkes bunu? Aşkla ,şevkle yollara düşüp gecenin birinde elimde iki çocukla Kumla sokaklarına inmedim, sabah da "nassı kaçtım ama" diye keyiflenip mavinin her tonunda kendimi kaybetmedim.

,

Ne diyordum? Ha temizlik. Tabii temizlik yaptım ben. Şunun şurası bi hafta kaçabildik, ne yemek yaparım ne temizliği takarım diye bişi aklımdan bile geçmedi. Sabahtan akşama kadar çocuklarımla mavide bir nokta olmaya adamadım kendimi. Ne haddime canım öyle şeyler,tövbe valla.


Sonra, robotum ben yorulmam ya, bayramda gelenlere ne ikram edecem derdine düştüm. Gece baklava gündüz su böreği açtım. Kendimi sahillere atıp haşlanmış mısırı kemirmenin dayanılmaz mutluluğunda yok olup erimedim. Çocuklarım utanmadı benim "gnam gnam oh mmmm " sesleri çıkarta çıkarta mısırla aşk yaşamamdan.


Kızlarıma kahve nasıl yapılı,nasıl ikram edilir,nasıl hizmet ediliri öğrettim itina ile. Yarın koca eline gidince ay anası bişi öğretmedi demesinler hayatta yegane derdimdi çünkü. Bu gaye ile ezdim onları, hiç acımadım. Yoksa her gün elceğizimle kızlarıma ve bana keyif kahveleri yapıp bi de üstüne kakara kikiri fal bakacak halim yok di mi? Fincandan bi hüptürük alınca üstünde kalan şekle bakıp yarım saat benzetmeler yapa yapa gülmedik yani.Yarın bugün el alem ne der ayyyy


Velhasıl bunca bayram emeğine babayı dahil etmemek olmazdı netekim. İşim gücüm var diye realist saçmalıklarla dolu beynini "çocukların boynu bükük bayram günü yazık ayyyyy" ajitasyonları ile tırmıklamadım hayır. Bayram günü ,sonradan onu zorla getirmedim Kumla'ya. Öyle yapsam kızardı ananeler,gelenekler,örfler,adetler. Öyle kızılsa eşim sürpriz yapıp kapıdan içeri girer miydi bir sabah ansızın. Güzel anılar biriktirmezmiydik yani? Hayır hayır ama 70 sene bizi aramayan insanların sırf yaşça  büyükler diye kapılarını çalıp evlerine gitmek var, sokaklarda dere gibi akan kan kokularının arasında çocukları bunun bayram olduğuna ikna etmek var.


Sıcak,trafik,bütçe,aslında kim sizi takıyo ki  sözcükleri beynimizden uzak akraba akraba,eş dost gezdikten sonra iade-i ziyaretler için eve tıkıldık kaldık sonrasında. Üzerimizde bayram kıyafetleri. Bayramın 3. günü havada Eylül varmış, bu yaşanan güzel bi sonbaharmış filan demedik hiç. Bakınız, bayramlıklarımızı giymiş halde çocuklarım ve ben eve tıkılı bekliyoruz ya gelen olursa diye.



Bu hanfendinin adı Osman. Kız olduğunu anlamadan Osman deyivermiştik ona. Hayvanlara dost kendileriyle barışık çocuklar yetiştirmişim. Onu gördüm sevindim bu bayram. Osman ellerimizden öptü, biz de onu besledik.  Kurban bayramında kemikler ve atık etlerle bayram yaptığını anlattı bize. Saygıyla dinledik.



Deniz,mavi,kitap,güneş
Kalanın tamamını unutmak istiyorum bütün kalbimle
Bayram,şimdi bayram gönlüme.



24 Eylül 2015 Perşembe

Bayram Gelmiş

Daha evvel de söylemiştim ya; çocukken  de sevmezdim bayramları, gurbet elde tek kalem kalınca hepten sevmez oldum. Ne yazık ki çocuklarıma da bir bayram sevincidir-bilincidir veremedim. Bayram 3-5 zorunlu telefon haricinde gezilip dinlenilecek zaman dilimi bizim için.

Yine de bu coşkuyu yaşayan-ritüelleri yaşatan tüm güzel insanların bayramını canı gönülden kutluyorum.



Nerde o eski bayramlar sözlerini de  29 Ekim'ler, 30 Ağustos'lar, 19 Mayıs'lar, 23 Nisan'lar için söyler oldum. 

Coşkum sevincim ertelenmiş..ama unutulmamış ve vazgeçilmemiş!

28 Temmuz 2014 Pazartesi

Bayram mı? O Ne Ki?

Yazlıkta bayramdayız..çocuklarım bayramlıklarını giymiş,anneme babama sabah keyif kahvesini yaparak Ramazanı uğurlamış,bayram kahvaltı sofrasının tadını dibine kadar çıkartmışız.

Sevmem ben bayramları...

Ama karışırım kalabalığa, herkes gibi davranır,el öper (el öpmeyi de sevmem) şeker-çikolata-lokumları reddedişimde yaptığım açıklamalardan bunalıp sinirlendiğimi gizlemeye çalışırım.Bir de gittiklerimizin geri dönüp bize gelme ve onlarla muhabbet ritüeli yok mu?Hepten deli eder beni.Dahil olmadığım bir dansta ayaklarımı herkese uydurup kimsenin ayağına basmama çabası benimkisi...

Mutlu bayramlar hepinize..seveceğiniz günlerle dolu olsun ömrünüz

15 Ekim 2013 Salı

Bayramın İlk Günü , Çocuklar ve Çocukluklar

Merhaba,

Bayramın ilk günü, İstanbul'da dağ kartalları kadar yalnız olmanın avantajını kullanarak "bayramın ritüellerinden sadece çocukların hoşuna gidecek olanları" seçip hayata geçirdik.

Sabah doyasıya uyudular...akşam istihareye yatılıp sabah değiştirilen eğitim sistemi çocukları,velileri,okulları,dershaneleri..hepimizi sersem ediyor ve sıkı bir uykuya gerçekten ihtiyacımız var. Bayram namazından dönen eşime adet olduğu üzere olabildiği kadar güzel bir kahvaltı hazırladım ve çocuklarımızın uyanması beklerken neşeli eski Türk filmlerinden birini izleyerek zaman geçirdik. Çocuklar kalktıklarında pembe yanaklarına uykusunu almış ışıl ışıl gözler eşlik ediyordu. Bayramlık değilse de olabildiğince şık kıyafetleri giyip geldiler, ellerimizi öpüp harçlıklarını aldılar sonra büyük bir keyifle, telaşsız ve sohbeti en koyusundan kahvaltı ettik. Sonra yaş sırasına göre aile büyükleri arandı, "keşke burada olsaydınız " temennileri biraz buruk dinlendi sonra hep söylemek istediğim o sihirli cümleyi söyledim çocuklarıma "bugün canınız ne isterse yapın..serbestsiniz"

Sınavlar,ödevler,testler,uzmanların dedikleri..uzmanların demedikleri..Ne zor şey canım bu zamanda çocuk olmak. Hep doğruyu yapmalarını isteyen ebeveynlerle büyümek. Yetişkin hayatlarında içlerinde yaşatmaya devam edecekleri bir çocuk olmayacak gibi geliyor bana çünkü çocukluklarını yaşamıyorlar. Hata yapmadan doğruyu öğrenmek mümkün mü? Kitap gibi yaşayan çocuktan hayır gelir mi? Aburcubur yiyecek karnı  ağrıyacak, ödevini unutacak azar işitecek hatta daha iyisi azar işitmemek için esaslı bahane oluşturup bugünkü makbul adıyla "stres yönetimi" edinecek..kendisine gülmeyi bilecek, merhameti, şefkati, öfkeyi, ağlamayı, gülmeyi bilecek. Hani bir reklam var ya "kirlenmek güzeldir" diye..vallahi favorim o. 18 yaşında çamurda yuvarlanan, 20 yaşında yeni ayakkabıları ile yatağa giren mi var? Bırakın zamanla öğrensin birşeyleri, bırakın hata yapsın azıcık..bırakın çocuk olsunlar di mi ya?

Dün akşam Nehir ödevlerine bakınıyordu..baktım,kimsenin onaylamadığı şey; odasında değil masasında değil kucağında oyuncağı... Baktım, çocuk kalbinde sevgiyi taşıyan hayal kurmayı bilen bir çocuk.

Herkes genel müdür olacak değil, mutlu çocuklar mutlu insanlar olmayı nasip etsin Allah çocuklarımıza. Her ne yapıyorlarsa en iyisi olsunlar ve seçimlerinden pişmanlık duymasınlar...keşke'lerin yoruculuğunda yıpranmasın yürekleri.

Yollar uzun, yollar dolambaçlı..kardeş olmanın tamamlayıcılığı ömürleri boyu onlarla olsun dilerim.



Ne isteseler pişirdik ne yapsalar sesimiz çıkmadı. Yüzlerinde gülücük,huzurla kedi yavrusu gibi oynayan iki kardeş ile bayramın ilk günü bayram oldu gönüllerimiz.




Severek yaşamak hayattaki en büyük meydan okumadır...Buscaglia

14 Ekim 2013 Pazartesi

Bayram...mı?

Genç kız , sokağın başındaki simitçinin yanına giderek "amca size zahmet çok rica etsem bana bir simit verebilir misiniz" demiş. Simitçi de kıza "kizum paran mi yok" diye sormuş. Kız  eşdeğer bir şaşkınlıkla "var tabii ki amcacığım" deyince simitçi yarı öfkeli "o zaman ne yalvariysın iki saattir!"Emice ver bağa  ordan simit" de ben de ne yabacağumi bileyım" demiş.


Fıkra gibi bu küçük anekdot Trabzon'da Kemeraltı' ya inen yokuşun başında yaşanmış, olaya şahit olan arkadaşım anlattı. Gözlerimizden yaş gelene kadar güldük. O kadar çok ayrıntı var ki günlük yaşamın içerisinde yer alan, o anda normal gelen ama sonrasında özlemi yüreğinizi yangın yerine çeviren...Yaş ilerledikçe gurbet adı batasıca bir şey oluyor belki ve doğup büyüdüğünüz topraklar, yaşam koşullarınız ne kadar iyi ve kaliteli olursa olsun sizi çağırıyor.Bayramlarda ise bu çağrı, diğer pek çok sesi bastıracak kadar yüksek oluyor.



Bugün arefe günü, yarın bayram. Çocuklara bayramlıklar alındı, sanki kapıyı çalacak biri varmışcasına çikolatalar da alındı. Çocukken de sevmezdim bayramları şimdi de sevmiyorum.İtiraz hakkınız bulunmayan ritüeller, kapı kapı gezmeler,her gittiğiniz yerde bitirmek zorunda olduğunuz tabaklar, kıllı-tombul-yumuşak-buruşuk-sert-kokulu bir sürü eli öpmek ve bir sürü kalabalık demekti bayram çocukluğumda. 


Şimdi ise tüm ailenin uzakta olmasının hüznü, yalnızlığı...


Seneler evvel bir bayram günü kapımız çaldı.Açtık, bizim sucu. "Hayırdır" dedik şaşkınlıkla. "Abla, senin ufaklık aradı , abi bize gelen kimse yok gel elini öpeyim bayramlıklarımı göstereyim dedi.Kıyamadım geldim "dedi. Gülsek mi ağlasak mı bilemedik;kızımız mutlu olsun diye yüzümüz güldü ama hüzün kamyon kamyon geldi içimize oturdu,içimiz ağladı.


Her birini görmekten büyük mutluluk duyduğunuz aile bireylerinin tamamının oturduğu o kalabalık sofralar var ya...hani sesler seslere kahkahalar kahkahalara karışır,bir demlik yetmez iki hatta üç demlik çay aynı anda demlenir, kızları gelinleri vardır ama yine de evin büyüğü bir kaygana,bir kuymak attırır çünkü kimsenin onun gibi güzel pişiremediği tescillidir. Öyle bir sofrada olalım isterdim yarın sabah için..Çocuklarımın kuzenleri ile kardeşliklerinin pekiştiği yeni anıların yaratıldığı, kardeşlerin ve eşlerinin özlem giderek hayatın açtığı yaraları sardığı ya da mutlulukların paylaşarak çoğaldığı "çayım bitti" "nasıl kaçtı o gol" "boşver, o yaşta bizimkiler de öyleydi biliyorsun büyüyünce düzelir" gibi sıradan ama bir olmanın huzuru ile renklenen ortamda olmak isterdim.

Faroz'da...



Daha evvel de demiştim hayallerin de miadı var diye..mutluluk ertelenesi bir şey değil.




Herkese mutlu bayramlar diliyorum...