cesaret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cesaret etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mayıs 2018 Pazar

Anneler Günü


 Kendi seçimim değildi anne olmak

Belki beklesem doğru zamanı, hiç cesaret edemeyecektim.

Renkler mai'ye çalar kalacaktı...


Bir nevi Mc Gayver benim Selin'im

Bilmeden ne mucizeler var hayatta elimizin tersi ile ittiğimiz


Şükürler olsun Tanrım her duamı kabul etmediğin için 

Anneler gününüz kutlu olsun...


14 Ağustos 2017 Pazartesi

Bedavaaaaa


Bugün hiç param  yok.

Allah'ım bu ne rahatlık ne özgürlük ne keyifmiş  (uzun sürmeyeceğini bilmenin rahatlığı ile ) aslında.

Trendyolda filan ne çok zaman geçiriyormuşum sabahları.
Bakmadım bile..oooh,camdan dışarı seyretti bu gözler marka sayfaları yerine.


Ne yiyeceğim derdim de yok. Amma meşgul ediyormuş aklımı, tırtık tırtık Allah ne verirse yiyecem. Olmadı akşam evimde gani çok şükür.

İster istemez aklım şiire takıldı. 

BEDAVA

Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Otomobillerin dışı,
Yağmur çamur bedava;
Peynir ekmek değil ama
Sinemaların kapısı, Camekanlar bedava;
Esirlik bedava;
Acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet,
Bedava yaşıyoruz, bedava.
                   Orhan VELİ KANIK

Ve tabii unutulmaz şarkısı ile Cem Karaca..
 şarkıyı dinlemek de bedava (tık)

Sonra da babamın nüktedan dörtlüğü bu
 tür durumlarda söylediği. Tabii yine Orhan
Veli'den(şiir de bedava):
bilmeyen için kevgir :-)

DELİKLİ ŞİİR
 
Cep delik, cepken delik, 
Kol delik, mintan delik, 
Yen delik, kaftan delik, 
Kevgir misin be kardeşlik ! 
Orhan Veli KANIK
Bugün çok sendenim be Orhan Abi dememek
mümkün değil. Bir afilli keyif , bir serserilik
kekremsi damağımda.
Sonunda olacağına bak..ruhumuz aynı
değil mi Orhan Abiiii
GÜZEL HAVALAR
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.

  Orhan VELİ
Al aklını başına diyorum kendime İki çocuk,
hayat,mecburiyetler...
Akşama kadar Cem Karaca dinleyeceğim
dostlar (tık)

 Nasıl da özlemişim avare özgürlüğün eşsiz
lezzetini.
Ne kadar eşya o kadar esaret.
Zaman özgürlük zamanı belki de.... 






10 Ocak 2016 Pazar

Bak İşte Bir Minik Serçe

Öyle özledim ki buraya yazıp kendimi seyretmeyi ve bende ne varsa sizinle paylaşmayı, hani  olacak iş değil bir gün daha beklemem.

Zaman olmadı..kısa uyduruk konuşmaları da , laf ola beri gele diye yazmaları da sevmedim ömrümde.



Ondan geciktim..affola.

Saçımı kestirdim bir sene üzerine.
Bulutları izledim lacivertle grinin kesişiminde huzurla;sinsi sinsi yüreğime sokulan korkunun günden güne rüzgarlarla dağıldığını hissederek.
Rokfor aldım ..bayılırım rokfora 
Aramaya üşendiğim dostlarımı aradım
Özlediğim isimler çıkıverdi yoluma
Bir şeyleri erteleyip vazgeçebilme lüksünü tanıdım kendime ufak ve yavaştan.




Sözün özü..iyiyim ben.


İş arkadaşlarımla bir toplantı sonrası birşeyler yemek için gittiğimiz yerde "çok paran olsa ne yapardın" sorusunu koyuverdik masaya öylesine. Yaş 40'ın üstünde olunca "çok paran olsa ne yapardın" sorusuna verilen cevapların 20'li yaşlarda verilenlerle hiç alakası olmuyor. Bazen kendimize kahkahalarla gülmemize neden olan absürd cevaplar verip eğlendik bir süre. Sonra ben "gerçekten çok param olsa elimde avucumda ne varsa satar, tüm hayatımı bir sırt çantasına doldurup seyyah olurdum" dedim.

Bunun için paraya ne gerek var dediler biraz hayretle..Bunu şimdi de yapabilirsin.Gittiğin yerlerde günübirlik işler bulur ve yoluna devam edersin..
Hayır..dedim. Sadece maddi kaygısı olmayanlar güvence aramaz ve rastgele yaşamaya cesaret edebilirler.
Sonra bu konu masada biraz, içimde ise çok daha uzun süre tartışıldı.

Tek olsam cesaret eder miydim bilmiyorum ama iki çocuğunuz varsa ve kural-kanun-kaide vb şeyin olmadığı, akşamdan sabaha bir sürü şeyin değiştiği bir ülkede yaşıyorsanız hayata biraz daha güvensiz bakıyorsunuz sanırım.

44 yaşında bir şeyden eminim artık.
Bazı hayallere kavuşmak acı veriyor. Bir hayali yaşayacaksanız , hayalinizdeki gibi yaşamalısınız. Aşkınıza kavuştuğunuzda yemekten sonra sürekli geğiren ve ayakları kokan biri olmamalı o.Ya da ayyaş ya da maçlarda sinkaflı küfreden filan. Yani aşkınıza kavuştuğunuzda aşka kavuşmalısınız. Herkesin hayali farklı, ama her neyse o hayaldeki o şekilde yaşamalı her şeyi. 

Akşama yemekte ne var soğan alayım mı sevgilim diyen ve taze soğanın yeşiline yakut yüzüğü takıp getiren bir eş hayali hiç fena değil mesela.Romantizim ve hayatın idamesi gerçeklerinin kesişimi :-p

Benim hayalim hep gitmek üzere. Allah hayırlı gitmeler ve hayırlı dönmeler nasip etsin diyorum hep hani. Yarın ne bulup ne yiyeceğim endişesi ile dağılmamalı aklım. Tek olsam bile evet demezdim 40 yılın hayalini Huckelbery Finn gibi yaşamaya. Maide bir nokta olmak, başka şeye de kafamı takmamak içinse yola çıkış derviş değilim ben mecburen bir takım kaygılardan arınmış olmam lazım. Gönlümün daha yüksek olduğu günleri geride bırakmışım ben. Yazık bana .


İtalya'ya gitmeye karar verdim ilkin.
İtalya'ya gittiğimde daha çok hayalim olacak.
Çocuklarıma hayal kurmayı ve hayallerine inanmayı öğrettim.

Ne umudu , ne hayalleri alamasınlar içimizden.