teoman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
teoman etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Haziran 2022 Pazar

"O"

 



O kadar çok  gidiş ve o kadar çok dönüş izledim ki  sakince oturduğum köşemde, şimdi "haydi kalkmak" zamanı dedim kendime. Sanki bu evrende yaşamaz gibi...


Şibumi'yi okurken ,  akan suyun içindeki çakıl taşlarını yerleştiren , dinleyen , tekrar düzenleme yapan ve böylece mükemmelliği yakalayan kahramana hayran olmuştum. Sanırım son  bir kaç senedir elimden geldiğince, koşulların izin verdiği ölçüde kendi çakıl taşlarımı dizdim sakin ve usulca.


Hep aynı şarkıları dinledim : sadece sevdiklerimi

Hep iyi sonla biten kitaplar okudum.

Hep iyi sonla biten filmler izledim.

Hep iyi olanı diledim.

Uzun  cümleler kurmadım.

Kimseyi uzun uzun dinlemedim.

İstemediğim yere gitmedim.

İstemediğim kişiyi çağırmadım.

Haberleri izlemedim.

Yalnızlığımı sevdim.

İyiyi ve maviyi hatırlayıp , onlara yönelmeye çalıştım.... ve tesadüfleri, hayatın karşıma çıkardıklarını inceleyip anlamaya çalıştım.


Tabii mutsuzluklar, üzüntüler ve kırgınlıklar silgiyle silinmiş gibi çıkıp gitmiyor hayattan. Bir konu, bir şarkı,  bir tanıdık mekanın geçmişten çağırdıkları inanılır gibi değil bazen. Onları da sevmeyi ya da benimsemeyi öğrendim. Onlar, benim ve bana ait. Kalbimi kırdılar ama güneşin sarı sıcak ışıkları içime sızdı o çatlaklardan zamanla.

Blog dünyasında paylaştıklarıma yapılan yorumların,  en zor ve aşmayı  başaramadığım  tümseklerin üstünden atlamama yardımcı olacağını hayal bile edemezdim. Oysa, kendimi affetmeyi burada öğrendim. 


Yazmayı, okumayı  ve sonra bunun getirdiklerini duymayı özlediğimi fark ettim. Yeniden demeyeceğim "anlatmayı" ve "dinlemeyi"

Merhaba :-)

Fotoğrafı tıklayınız, Teoman diyecek ki "o"
Zaten bütün mesele "o" değil mi bizler için her zaman?



7 Nisan 2021 Çarşamba

Teoman-17/Şarkı Sözleri Öyküleri -7

 


17 (Onyedi)


Boşver beni

Mühim değilim

Bu onun hikayesi

Çok beyazdı, kir tutardı

Ömrü kelebek kadardı

Mektupları şişedeyken

Bir de bakmış deniz yokmuş

Tek başına dans ederken

Mutsuzluktan sarhoşmuş

Daha 17ymiş

Oyundan kalkmak isterken

Kağıtlar dağıtılmış

Bu hava boşluğunda

Artık her şey satılıkmış

Trafikte akmayan

Hep onun şeridiyken

Söylediği son şarkı

Elveda ZalimDünyaymış

Daha 17ymiş...

Teoman bu şarkıyı 'iki çocuk' şarkısı gibi,  Erdal Eren'e yazmış.Teoman'ın akrabası olan Erdal Eren, 1980 yılında 17 yaşında idam edilmiş.Suçu bir askeri inzibatı vurarak öldürmesi olarak gösterilmiş. Yalnız bu inzibatın otopsisinde yakın ateş sonucu öldüğü, Erdal’ın ise oldukça uzakta olduğunu mahkeme görmezden gelmiş. Kağıtlara Erdal Eren’in adı yazılmış bir kere.(*)


Erdal idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden 
 gazeteciler Savaş Ay ve Emin Çölaşan'a, "avukatıyla görüştürülmediğini, 18  yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18'den küçük  olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini,  vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın  atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden  korkmadığını"söylemiş. İdam kararı verilen Erdal Eren'in 17 olan yaşı bir gün içinde  18 olarak büyütülmüş ve sonrasında hemen idam edilmiş.




 Son fotoğrafı çeken gazeteci Savaş Ay’ın yazısı:

Mamak Askeri Cezaevi’nde idam hükümlüsü bir gencin, Erdal Eren’in son fotoğraflarını çekmiştim yıllar önce.
Yarım saat kadar yanında kalıp, koşullar elverdiğince konuşup, yaklaşık 2 ‘makara’ fotoğraflayıp ayrılmıştım oradan.
Deklanşöre son defa basıp, parmaklıklar arasından ‘sessiz sitemsiz’ bakışını dondurduğum o günün gece yarısında gidip aldılar
onu hücresinden. Teamül gereği sivile, Ulucanlar Cezaevi’ne nakledip, sabaha karşı da hükmünü infaz ettiler, astılar Erdal Eren’i.

Erdal idam edilmeden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteci Savaş Ay’a, “avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18’den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını” söyledi.
Ağabeyi Erkan Eren, Erdal’ın Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu kaldığı dönemde gördüğü ağır işkencenin izlerine tanık olduğunu dile getirdi. Erdal’ın idam edildiği tarihte yaşının 18’den küçük olduğunu belirten Erkan Eren, infazı radyodan öğrendiklerini ve Erdal’ın kimsesizler mezarına gömülmek istendiğini söyledi.

O fotoğraf Sezen şarkısı oldu

Erdal Eren’i son anlarında çektiğim o fotoğrafları, milyonlarca kişi gibi Sezen Aksu da görmüş ve çok etkilenmiş.
Anlatırken, “Öylesine masum, öylesine ölümden uzak, öylesine genç ki… Hikayesini de okudum. Ama beni esas vuran o ‘son bakış’ fotoğrafıydı Savaş.

‘AĞIT GİBİ…’
Aysel Gürel’e gösterdim o fotoğrafı. Birlikte bir şeyler yazdık. Onno’ya verdik besteledi (Tunç). Şarkıdan çok ağıta benzedi. Yürekten kopup gelen, saf, duru, sahici…” dedi.
Ve işte o ağıtın sözleri.
“Bir an duruşu gibi
Ömrün gidişi gibi
Veda ederken
Aşk ateşi gibi söner iç çekişler
Amman amman yandım aman
Acı yüzler”

Anısına Bestelenen  Diğer Şarkılar

* Sezen Aksu, Son Bakış (sözleri Aysel Gürel’e, bestesi Onno Tunç’a ait)
* Teoman, İki Çocuk (Teoman, Erdal Eren’in akrabası olduğunu Cnn Türk’te Ahmet Hakan’a açıklamıştır.)
* Mor ve Ötesi, Darbe
* Grup Yorum, Büyü Gülten Akın’ın şiirinden bestelenmiştir. Selda Bağcan Edip Akbayram gibi sanatçılar tarafından da seslendirilmiştir.
* Gına, Kırmızı Halı
* Saian Sakulta Salkım, Suç
* Ali Ekber Eren, Ankara Adı Kara
* Ali Asker, Şu Metris’in Önü


(*) kaynak  : https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/galeri-iste-o-sarkilarin-hikayeleri-34941150/2

20 Ocak 2019 Pazar

Şarkı Sözleri Öyküleri -2 Teoman - 17




Merhabaaaaaaaaaa

Kafayı yemiş ,dibini de hayli sıyırmış haldeyim ve Teoman'ı var eden Allah'a milyarlarca şükür eden bir kişiyimmmmm... 

Kural kaide: bana sormadan ben yaşamadan benim adıma konmuş her ne varsa teeeeeeeeeeeeee ebesinden başlayarak hepsini reddetmek isttiyorummm.


Çok sıkıcı bir şey tekrar aynı hayatları yaşamak..size ait olmayan ne çok eşyanız ve size ait olmayan ne çok kuralını var var...deli etmiyor mu sizi?

Yaşasın Teoman ve asla bitmeyen işler asla asla asla...kaç hayatımız vardı bizim?


En sevilenleri için..kendinize bi gelmeniz için : tık

ve o şarkı...17

“El sallamıştı annesine” diye başlayan o hüzünlü ve sert şarkıya; Teoman’ın Erdal Eren için yaptığı şarkıya yani. Erdal Eren’e yazılan birçok şarkı gibi o da içinde bir çocuk masumiyeti taşıyor…
Teoman’ın aynı zamanda akrabasıydı Erdal Eren. 1980 yılında 17 yaşındaydı ve idam edilmişti. Suçu bir askeri inzibatı vurarak öldürmesi olarak gösteriliyordu. Yalnız bu inzibatın otopsisinde yakın ateş sonucu öldüğü, Erdal’ın ise oldukça uzakta olduğunu mahkeme görmezden geliyordu. Kağıtlara Erdal Eren’in adı yazılmıştı bir kere. Kelebek kadar ömrü olmuştu Eren’in, yazdığı mektup bir hiçliğe teslim edilmiş, ailesine ulaşıp ulaşmayacağına emin bile değildi. Eren’in söylediği şarkı belki de “Elveda Zalim Dünya”ydı.
Erdal asıldığında ‘Onyedi’ yaşındaydı!

Boşver beni
Mühim değilim
Bu O’nun hikayesi
Çok beyazdı, kir tutardı
Ömrü kelebek kadardı
Mektupları şişedeyken
Bir de bakmış deniz yokmuş
Tek başına dans ederken
Mutsuzluktan sarhoşmuş
Daha 17’ymiş.
Oyundan kalkmak isterken
Kağıtlar dağıtılmış
Bu hava boşluğunda
Artık her şey satılıkmış
Trafikte akmayan
Hep onun seridiyken
Söylediği son şarkı
Elveda Zalim Dünyaymış
Daha 17’miş

13 Aralık 2016 Salı

17

Yaşanan her günün alıp götürdükleri ile şarkılar yeni anlam kazandı
Hüzün, baş tacı artık bu ülkenin  çocukları, gençleri,anne ve babaları için...



Boş ver beni 
Mühim değilim 
Bu O'nun hikayesi 
Çok beyazdı, kir tutardı 
Ömrü kelebek kadardı 
Mektupları şişedeyken 
Bir de bakmış deniz yokmuş 
Tek başına dans ederken 
Mutsuzluktan sarhoşmuş 
Daha 17'ymiş. 
Oyundan kalkmak isterken 
Kağıtlar dağıtılmış 
Bu hava boşluğunda 
Artık her şey satılıkmış 
Trafikte akmayan 
Hep onun şeridiyken 
Söylediği son şarkı 
"Elveda Zalim Dünya"ymış 
Daha 17'ymiş.