Sayfalar

7 Kasım 2013 Perşembe

Kanaat

Üsküdar'da bir lokanta var..adı Kanaat ama içeri girdiğinizde kanaat edemem anne!kanaat edemem anne! moduna giriyorsunuz. Zamana ayak diremiş;kredi kartı kullanılmıyor. Asla uygun fiyatlı olarak nitelendirilebilecek bir yer  de değil üstelik.Buna rağmen hıncahınç dolu her zaman Yemekler daima tavizsiz en leziz şekilde hazırlanmış oluyor. 
Bir irmik helvası kiiii

























Hani ne yeseniz "böylesini daha evvel yemedim" diyorsunuz. Nefis tatlı seçeneklerinin yanısıra taze ve tam kıvamında pişmiş zeytinyağlılar, geleneksel lezzetin vaz geçilmez seçenekleri her gün değişen seçenekleri ile sunuluyor. 


Ayva tatlısı ömre bedel
Garsonlar da 30 'lu yıllardan mı kalma desem..hani kılık kıyafet sunum  eski model de adamlar da sanki kartpostaldan fırlamış tipler. Masaların arasında yengeç gibi yan yan yürüyerek kendinize bir yer buluyorsunuz. Manzara Üsküdar'ın bir türlü yenilenemeyen tozlu tarihi,biraz döküntü caddesi ve koşturmacası. Eskiden hoş ve nezih insanların da fotoğrafında yer aldığı Üsküdar artık muhafazakarlığı aşmış, modern ve gelişen çizgiden uzakta figürlerin daha baskın olduğu bir yer. Üsküdar'ı sevmez oldum.

Ülkem halkı kızlı erkekli ne yapılır ne yapılmazı kâh gülüp kâh ağlayarak yorumlarken , meşru hayat nedir gayrımeşru hayat nedir diye hayretle birbirlerine sorarken, ilime bilime değil ne diye cinselliğe sardık diye sorular merak konusu olurken Kanaat'e gittik canımın içisi bir arkadaşımla.

Çağla'yla yemeğe gitmeyi seviyorum, Çağla'yı izlemeyi seviyorum. İncecik buzdan bir tabakanın dokunulmaz ve naif kırılganlığı ile bakıyor gözlerinizin ta içine. Bu zamanda zor bulunur konuşurken gözlerinin içine bakan insan, güvenilirdir öyleleri..kaçırıp saklayacak şeyi yoktur. Çağla, o naifliğinin içerisinde bir de çelik gibi bir irade sergileyebiliyor. Tam bir ikizler,tam bir tezatların ahenkle kaynaşması vakası. Kimseyi kırmadan hayatı sürdürüp renklendirebilecek cesarete sahip...bakımlı, çağıl çağıl enerji dolu,gülümsemesi hem kadınsı hem çocuksu filan...seviyorum onunla yemeğe çıkmayı dediğim bu. O benim gibi işsiz değil a, zaman kısıtlı. Öğle tatilinde 1 saatin her zerresini hayata dair yaşanası bir anıya dönüştürerek yedik yemeklerimizi. Normalde "ne yesek" olan soru Kanaat'te "ne yemesek"e dönüşüveriyor.

Kendinize bir iyilik yapmaya karar verdiğinizde "hepsinden istiyorum ama az ölçek" iyi bir karar olsa gerek. Biraz nefis yemekler, sevecen bir dostla kısa süren ama her anı dolu bir yemek, akşam eve dönülecek mesafede yeni bir yer keşfetmek, üşengeçlikten sıyrılıp bir konsere kendinizi atmak vs vs ..ve tabii uyumadan hemen önce gönlünüzü kıran değil de sizi sarıp sarmalayan küçük tatlı hayaller kurmak...vazgeçmemek ama kanaat etmek.

Yeni gün başladı bile..karanlığın maviye el vermesine daha saatler saatler var. Mutlu , güzel bir gün ola














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder