Sayfalar

14 Şubat 2015 Cumartesi

Grinin Elli Tonu


Dün gösterime giren Grinin Elli Tonu'nun öğleden sonra ve akşamki gösterimlerinde bilet yokmuş.
Ben de sabah ilk seansına gittim.
Bu tür bir filme ilk kez gittiğim için az biraz tedirgindim yani içinde erotizmin baskın olduğu bir filme gitmemiştim,seyirci kitlesi hakkında da zihnimden binbeşyüz tane şehir efsanesi geçiyordu,tedirgindim.
Yine de gittim.

Kitaplarını okumak için elime ilk aldığımda, Selin yanıma yaklaşıp "anne konusu hakkında bir fikrin yoksa arka kapağını oku,içine bir göz at" diye mırıldanarak uzaklaştı. "Ne ki" diye bakmak için içinden rastgele açtığım ilk sayfada ise gözlerim yerinden fırladı. D&R'daydım, kitabı telaşla yerine bıraktım.

Hani yasakların yüksek duvarlarındaydım da ondan uzak kaldım bu tür romanlara-filmlere desem doğru değil.Olabildiğince özgür yaşayan ve sınırları "zararlı" "zarar vermek"lerle çevrili geniş bir dünyası olan biri oldum her zaman. İlgimi çekmedi,benim öncelikli alanım ya da merakım değildi hiç bir zaman diyelim. Belki de yasaklar ilginç kılıyor bir çok şeyi.

Neyse, ben oradan uzaklaştım ama beni uyaran kızımın konu hakkında belliki benden çok bilgi sahibi olması aklımdan çıkmadı. Geri dönüm ve kitabın serisini aldım.

Çocuk yetiştirirken onun dünyasına onun yaşadığı zamana dahil olmanız gerekiyor.,
Ve 40'ından sonra bir çok şeyin tanımı-anlamı farklılaşıyor.
Kitabı alma nedenlerimi böyle özeteyebilirim.

Kitabı hızlı okudum çünkü akıcıydı.Keyifle okudum çünkü keyifliydi.Çok güldüm çünkü 40'ımı geçmiştim ve balkabağından araba çıkmayacağını ancak iyi bir tatlı olabileceğini bilecek zamanlarımdaydım.

Google ile birlikte okudum çünkü bahsedilen bir çok şeye "aha? O ne be" diye bakmak zorunda kaldım.

Sonra filminin çıkacağı söylendi.
Selin, ben de gitmek istiyorum dedi.
UYH! oldum.

Kocaman yasaklarla dolu ikna cümleleri kurabilirdim.
Ama ben öyle yetişmedim.
Filme ben bir gideyim, beraber karar veririz çünkü bu normal kavramları aşan, doğruluğu tartışılmalı denilen sınırlarda gezinip o farklılıkları güzel gösteren bir öykü..diyebildim sadece.

Neyse efendim, ben bu sebeplerle sabahın esselatında her işim bitmiş gibi gittim Grinin Elli Tonu'nun ilk seansına girdim.

Kocaman mısır kasemi kucaklamış seyircileri bekliyordum ki  12 numaralı salonun kapısına türbanlı bir grup genç kız geldi.
İlk onlar girdi.
Sonra bir sür başka genç kız.
Mısır kasemi kucaklamaktan vaz geçip içeri girdim ve j15 numaralı koltuğuma oturdum.
Bir genç çift vardı birlikte gelen.
50 yaşın üzerinde çiftler de birlikte gelmişlerdi
Bir de 80'e yakın saçı sakalı bembeyaz bir amca vardı..ona bakakaldım ve kendi dünyamın sığlığından utandım.Ne kalıplarım var benim,tü bana dedim.

Gelelim filme:

Christian Grey'i on numara doğru seçmişler. O



 gerçekten Christian Grey.Tip harika. Anastasia ise güzel, fiziği mükemmel ama ;

1-) Bence bazı yerlerde hayli yapay kalmış.Misal,röportaja ilk gittiğinde kalemi dudaklarına götürüşü..seyircinin gözüne sokulmuş kanımca.
2-) Niyedir bilmem zaman zaman yüzü çok yaşlı görünüyor.

Onun dışında bişi diyemem.

Film, kitabın bir hayli yumuşatılmışı. Asla kitaptaki kadar çok ve sert detaylara yer verilmemiş. Beyaz Dizi'lerin profesyonel ve biraz daha erotik hali ..bana göre başka bir şey değil. Romantik bir aşk hikayesi bu. Zengin ,deli gibi yakışıklı ve genç patron masum,kendinden haberi olmayan , uzun güzel bacaklı kıza aşık olur.. bla bla bla

Filmin bazı sahnelerinde arka sıramdaki genç kızlardan çığlıklar ve gülüşmeler yükseldi. Misal, Anastasia " ben bakireyim" dediğinde Mr. Grey inanamaz gözlerle ona bakınca bir kahkaha tufanı koptu.Açık sahnelerde sessiz mırıltılar ve kısık kahkahalar boldu.Film bittiğinde genç kızlar neşeyle, orta yaş tebessümle,yaşlı amca boğazını temizleyerek, ben mısırımdan artanı eve çocuklara götürmek için poşet arayarak çıktık salondan.

19 yaş bu filmi izlediğinde içi gidecektir. 
29 yaş "keşkeeeee" diyecektir
39 yaş ve sonrası "oldu canım he canım he he" diyecek ve gülümseyecektir.

Benim film eleştiri yazım da böylece bitecektir. 

35 yorum:

  1. Kadriyeciğim yazını büyük bir keyifle okudum. Çok güzel ve akıcı yazıar yazıyorsun, insan okurken gerçekten keyif alıyor. Bu kitap serisini çok duymama rağmen içimden okumak gelmedi ama konusundan dolayı değil çok satanlara duyduğum önyargıdan dolayı. Yazını okuyuncada haklı olduğumu tekrar gördüm. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatoş teşekkür ederim ; çok satanlar konusunda ön yargılar çoğu zaman haklı çıkıyor .Bu , biraz da beklentilerinle ilgili sanırım ama hoş zaman geçirmek ve stresten arınmak için kesinlikle doğru seçim bu seri,onu da demiş olayım :-)
      Sevgiler

      Sil
  2. Kadriye alemsin :))
    50 ton serisi çok keyifle okuduğum ve dediğin gibi su gibi akan bir seridir.
    Meraklı kedi misali başlamıştım bu kitabı okumaya ben :)) Sadece meraktan vallahi ahahahaaaa :))
    Ve bu kitabı okurken kaynak kitap misali google amcayı bende yanımdan hiç eksik etmemiştim :)))
    40 yaş üstünün getirdiği manyaklıkla biçok yerde Ana'ya içten içten nasihat bile ettim kitabı okurken :)))
    Ve inan filminin çekileceğini duyduğum anda uleyn dedim benim yalnız ülkemde bu film gösterime girmez diye bile düşündüm. Ama girdi :)))
    Dün akşam gittim sinemaya hemen yer kalmamış, bari dedim still alice yi izliyim... Onunda şifreleri gelmemiş gösterime sokamamışlar ve erken ergenler gibi sevimli tehlikeliye gittim :))) Ne umdum ne buldum misali...
    Neyse lafın özü izledikten sonra neler hissettim yazarım bende...
    Öpüldün ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şebnem,

      Alemim ben di mi :-p
      Seni meraklı kedi seniiii, Anastasia'ya nasihat ettiğin yerler varmış ya, öldüm gülmekten. Ben de kahvaltı sahnesinde içimden "yemeğini bitir de git bari be kızım" dedimdi bak şimdi geldi aklıma ahahahhaha :-))))))))
      Senin izlenimlerini de sabırsızlıkla bekleyeceğim
      Kocaman sevgilerimle :-))

      Sil
  3. Çok güzel bir inceleme olmuş. Bakış açınızı ve kızınıza yaklaşımınızı takdir ettim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzellik Hikayesi,

      İlk çocukta herkes cahil aslında..elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.Zaman , onu da beni de pişman etmesin dilerim.Teşekkürler ve sevgiler

      Sil
  4. Çok güzel anlatmışsın yine Kadriyecim... Bende seriyi hızla okuyanlardanım... Öyle garip zihniyetlerle yetiştirilmişiz ki kitabı okumaya karar vermek epeyce zamanımı aldı desem yalan olmaz:) Kitabı okurken acaba bunu sinemaya uyarlıyacaklar mı? Diye düşünmeden de edememiştim... Bunun da filmi yapılmaz ki idi düşüncem:))) Ama yaptılar işte ve meraktayım... Bu gözlem iyi oldu, gönül rahatlığıyla izleyebilirim...:)) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baharcım, ben de senin yorumlarını o vurucu cümlelerinle anlatmanı bekliyor olacağım. Garip bir zihniyete sahibiz , bunu kabul etmemek mümkün değil ama sanırım bizden sonrakilere çok aktarmadık bu karmaşayı? Gerçi şimdi toplum berbatın 50 tonu ya..neyse.

      Sevgiler

      Sil
  5. Güzel,keyifli anlatimin ileiyi bir film kritigi olmus.

    Ben 50 ton serisini kütüphanede görmüs ârka arkaya cok kisa sürede okumustum.ilki cok güzeldi,ikincisi idare eder,ücüncüsünde bilinen,sürekli tekrarlanan yerleri cok hizli okumustum,biraz SIKILMISTIM.

    Sonunda ne olacagini cok merak ediyordum.Filmin ilk sâhneleri cekilmeye basladigindan itibaren yabânci basindan takip,ettim :) Fragmanlarini izledim...

    Benim kitapta en cok hosuma giden yerler,Christian ile Ana arasindaki Email trafigi idi,yazdiklari,yazis tarzlâri... Christian karakteri tam oturmus gercekten ama
    Ana hic olmamis.Sanki baska oyuncu yokmus gibi Don Johnson 'un kizini secmisler.Dedigin gibi cok yasli gözüküyor,sevmedim...
    Film iyi güzelde, genc kizlar icin biraz tehlikeli gibi.Gercek hayatta ki SM dünyasi ile alakasi az,cok yumusak,romantik,zarârsiz gösteriliyor.
    Is arkadasim izledi filmi ve verdigi paraya degmedigini,begenmedigini söyledi.

    Kitabinin dâha güzel oldugunu düsünüyor..Bayagi bir elestirildi film.Cook soft diye,biraz da hayâl kirikligi yarâtti sanirim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule, neye dikkat etmişsin yaa. Düşününce e-posta trafiğinin benim de en sıcak bulduğum yerlerden biri olduğunu fark ettim ve gülümsedim. Ve kesinlikle haklısın;genç kızların aklı biraz olsun havada olanları için tehlikeli. Dünyada bununla ilgili tepkiler var, özellikle Tumblr kaynıyor.Nedir bu adamların kadını dövmekle kadına eziyetle ilgili takıntısı?

      Film kitaptan daha iyi mi ..değil.Ama bağımsız düşünüldüğünde keyifle izlenebilecek bir film. Şebnem ile benim gibi içinden nasihat ede ede izleyenler çoktur kanımca ahahaha ay ne güldüm onun yorumuna yaa :-)))

      Sil
    2. Videosu cikinca muhakkak seyredecegim esimle :)

      Sil
  6. :)))))türbanlılar bile gitmiş komplekse mi kapılayım yahu:))))
    şaka şaka komplekse kapılmama gerek yok, ben böyleyim rahatsız oluyorum erotik roman, film...bakamıyorum
    ama ne derler seks satar ya çok doğru demek:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjdecim,

      Kompleks etme,hayret et güzelim :))
      Cem Yılmaz'ın gösterimine gittiğimde ben daha çok rahatsız olmuştum. Hem para verecem hem karşımda ana avrat dümdüz sövecek.
      Bu o kadar rahatsız etmedi beni :-) Sevgiler

      Sil
  7. güzel bir film aslında..romantik aşk hikayesi :) elinize sağlık,iyi bir anlatım olmuş..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Bağımsız Yazar,

      Evet güzel bir film ve romantik bir aşk hikayesi aslında. Yorumumu beğendiğinize sevindim,teşekkürler :-)

      Sil
  8. serinin ilkini okumuştum ötekileri okuyamadım,
    filmle ilgili birkaç yazı daha okudum fakat ayrıntılı ve içten anlatımınızla daha çok merak ettim şimdi :)

    bir de blogunuzdaki arka plan görseli çok güzel mavide bir nokta adı kadar anlamlı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mavide doğdum ben,Trabzonluyum.
      Yer mavi gök mavi olur denize açıldığınızda..maviye aşkım mavi kadar sonsuz belki bu yüzden.
      Tüm güzel sözler için teşekkürler ve sevgiler :-)

      Sil
  9. Harika bir yazı ama! Çok güzel ya:))

    Bütün önemli noktalara güzelce değinmişsiniz satır aralarında. O tartışılmalı konular önemli bence de. Son cümleler de harika :))

    YanıtlaSil
  10. Bunu facebook'ta filan mı paylaşsam ne :)

    YanıtlaSil
  11. yaa ne kadar güzel yazmışsın. Bilge Baykuş gibisin. Demlenmiş Çay gibisin. Harikasın. Ne diyim ki sana. Veee mükemmel bir annesin. Vay be ön denetime tabi tuttun filmi ha:) Balkabağı cümlene de ıslık çaldım ;) Mükemmel bir film eleştirisi olmuş ♥♥♥♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vay! Takdirin bu kadar derinine layık eyle beni Allah'ım dedirttin bana Başkan :-)
      Çok mersi ve sevgiler kocaman

      Sil
  12. ne şahane arkadaşsın kadriye,
    kitabı okumadım,okumayı bile düşünmedim daha doğrusu!
    ilk gençlik yıllarımda beyaz dizi kitaplarına bulaşmış biri olarak gak geldiği için,şimdiki gençliğimi başka alanlarda geçiriyorum:))
    ama filmi anlatmana bayıldım,izlerim ben onu:))
    sevgiler canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buralara gelemediğimde özlemini hissettiren sevgili arkadaşım Havva,

      Bir ara ben de Beyaz Dizi tutkunuydum, yurtta (http://mavidebirnokta.blogspot.com/2014/10/hacyatmaz.html) kaldığım o kutsal yıllarda kapı kapı gezip "beyaz var mı" diye sorardık da yeni gelenler uyuşturucu soruyoruz sanırdı ah ah bak bana ne hatırlattın :-p ))))))))
      Şimdi başka alanlarda doktora zamanı, Beyaz Diziler hala kurbağa öpmekle meşgul olanlara kalsın..bizim yaşlara başka alanlarda doktora zamanı artık.
      Sevgiler benden sana hem de en kocamanından :-)

      Sil
  13. Kadriye demek ön denetimden geçirdin filmi...Ne olcak biz annelerin hali..Eylül'ün tabletinde koruma olduğu halde her gün akşam bakıyorum...Ne ilgisini çekmiş. nasıl oyunlar oynamış..: 6 yaşındaki çocuk ne oynayacaksa))) Olmaz benden olmaz :))))) ayrıca romantik aşk hikayelerine bayılırım...Mutlaka izleyeceğim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güliz, kesinlikle iyi ediyorsun.6 yaşında çocuk yanlış yere girmese de yanlış faktörler önüne çıkabilir o farkına bile varmaz. Bu biraz bi tarafları açıkta romantik aşk hikayesi ama eğleneceğinden eminim :-) Sevgiler

      Sil
  14. Ben de Özgecan olayının üzerine hemen gittiğim içinden olsa gerek çok üzülerek çıktım filmden. Kadın vücudunun bir obje olarak kullanılması çok rahatsız etti beni. Kitabı okumamıştım çok bahsedilen kitapları çok sevmem ama çok bahsedilen filmleri severim ne hikmetse:) Hatta sinemadan çıktıktan sonra "heralde yaşım gereği böyle düşünüyorum bu filmden benim gibi üzülerek çıkan var mıdır ki?" diye düşündüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adaş, hangimizi yerle bir etmiyor ki o olaylar?Özgecan, şeker toplamaya giden çocuklar, babasına kızıp tecavüzden sonra katledilen ağzında sakızı olan o küçük kız ve bilmediklerimiz ve bildiğimiz ötekiler...Toplumda, toplu iğne başı kadar vicdan taşıyan herkesin kalbi paramparça ve öfke hızla merhametin yerini alıyor...anladım ben seni canım.
      Sevgiler

      Sil
  15. Nedense kitabını bile okuyamadım desem? Birkaç sefer denedim, baya da ilerledim ama bıraktım yine. Derinlik mi aradım ne böyle bi kitapta. :) Hal böyle olunca filmine de gitsem mi şüpheliyim. Ama şu ni gerçek, kitabını okuyamamış olsam da senin yazını büyük bi keyife okudum. İtiraf ediyorum. ;) Sevgiler. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Mimikli Böceğim :-)

      Derinliği yok bunun ama sıkılmadan izleyebilir,okuyabilirsin ..de hani okumadın mı bişi eksilir mi hayatından
      Ncıks..eksilmez doğrusu.
      Benden de sana koooooskocaman sevgiler

      Sil
  16. Merhaba,ben de sırf meraktan okudum.Merakım şundandı kadın bir yazarın elinden çıkmasından.Beyaz dizi hiç okumadım bu yaşımdan sonra da okumam gibi geliyor.Ben anladığımı şöyle özetleyebilirim (blogumda da yazdım).Bir hikayesi var,aşırı bulduğum yerleri de var ama bir insanın neden o hale geldiği ve kurtulma çabaları da anlatılıyor.Bizim toplumumuz malesef ki cinsellik konusunda çok kapalı ,belirtmeliyim ki ben de bir anneyim ve kızım geçen gün kitabı okumadığı halde filme gitmiş ikinci kitabı bana gönderebilirsin dedi.İlk ben okuduğumda merak etmişti bende ona sana uygun değil cinsellik içeriyor demiştim.O da bana 'istersen buna ben karar vereyim artık 21 yaşımdayım'demişti ve ben bir kalmıştım,şok olmuştum.Evladım büyümüştü onu ben yetiştirmiştim ve toplumdan etkilenip ona yasak koymaya çalışıyordum.Nasıl buldun diye sordum 'çok güzeldi' dedi.Biz gibi tabuları olan bir toplum için aşırı galiba hatta nasıl vizyona soktular hayret ettim.Bu kitaplardan sonra 'Silvia Day' (Sana Soyundum) kitabı aldım.İkinci gün kitabı iade ettim çünkü gerçekten erotikti hikayesi sırf cinsellikti.Sevenler olabilir ama dediğim gibi tabularla büyümüş bizler için zor anlaşılması ki ben tabularım yok diyebilenlerdendim.Günah,yasak,cehennemde yanarsın vs.vs.vs. bu şekilde cinsel eğitim olmaz tabii her şey sebest de olmaz ammmannnnn zorrrr.... EĞİTİM ŞART....Sevgiler

    YanıtlaSil
  17. Ay Nur !
    Öldüm seni okurken
    Nasıl da bensin bir yandan ben nasıl da senim bir yandan hayret ettim
    21 yaşında kızına "o sana uygun değil" demene öldüm,sonra oturup kendine sağlam özeleştiri yapıp toplumdan etkilenip yaptığın şeyi sorgulamana bittim
    Tüm tabuları yıkıp,akılla bilinçle belirlenmiş sınırları koyabildiğimiz sağlıklı bir toplum ortak temennimiz sanırım
    Sevgiler :-)

    YanıtlaSil
  18. Teşekkür ederim Murat Bey
    Her zaman beklerim yorumlarınızı :)

    YanıtlaSil
  19. hahaaa çook iyi yazmışsın..hımm anladığım kadarıyle kitap daha ayrıntılı...bende olduuu canım :):) diyenlerdenim..öpüldüünn:):)

    YanıtlaSil