Sayfalar

30 Nisan 2015 Perşembe

Bir Cenaze Güncesi

Selin,Bilfen mezunu.
Bilfen, hiç de anlatıldığı gibi çocukları yarış atı misali koşturan bir okul değil .Başarıyı , şansı tesadüflere bırakmayan sistemli bir okul sadece.Evet sıkı, evet hızlı verip hızlı alan bir okul ama siz zaten bunları bilip, çocuğunuz bu tempoya müsaitse oraya gitmelisiniz.
Nehir'i Bilfen'e vermeyi hiç düşünmedim.
Neşeli bir bülbüle nağme öğretmeye benzerdi..onun kendi müziği var 
                                            


Selin ise Bilfen'den başka yerde mutlu olamazdı:öğrenmeyi ve hızlı tempoyu seven bir çocuk.

Dün,gözleri dolu dolu andı okula dair özlemlerini.

Anılar anılar anılar..peki ama neden böyle canlanıp karşımıza dikildi o anılar?
Anlatacağım.

Vildan aradı 3 gün önce. Bilfen velilerinden sevdiceğim bir hatun.
2 senedir görüşmüyoruz; safi benim eşekliğimden.
Sesini duyunca neşeyle başladığım konuşma onun tedirgin sesi ile kesildi.

Haberler mutlu,haberler neşeli değildi.


Bilfen'deki veli grubundan sevdiğimiz bir arkadaşımız vefat etmiş.

Bilfen'de 3-2-3 sistemi vardı.Çocuklar ilk 3 sınıftan sonra harmanlanıp 2 sene birlikte okuyacakları yeni sınıfa geçer sonra tekrar harmanlanarak 3 sene başka bir sınıfta okurlardı.Bunun getirilerinden biri olarak herkes herkesi tanır,herkes herkesle arkadaş olurdu.

Haberi, bende telefonu olan bir başka veliye ilettim ve kısa zamanda hepimiz öğrenmiş olduk.

Bir arkadaşımın cenazesine ilk katılışımdı.
Selin'in katıldığı ilk cenazeydi.
Cenazeye çelenk gönderen Bilfen'i bir kez daha takdir ettim.
Çocukların okuduğu dönemdeki okul müdürü ve öğretmenlerinin bir kısmının ktılarak annelerini kaybeden eski öğrencilerini kucaklamaları zaten hüngür hüngür ağlama halindeki bendenizin yüreğinde sıcacık duygular bıraktı.
Eski okul arkadaşlarının yanısıra yeni okullarındaki arkadaşları da annelerini kaybeden ikizleri kucaklıyor ve ne yapacaklarını bilmezlikleri ile kocaman boyları olsa da çocuk kalplerinin asıl olduğunu ortaya koyuyordu.

Detaylara girmeyeceğim.
Detaylar acı..çok acı

Annelerini kaybeden ikiz kardeşleri yürek yana yana izlerken kaşları sakal gibi olan bir adam geldi yanımıza. (Şakirin Camii avlusundayız.)

-Kadınlar, bak cenaze namazı sırasında erkeklerin arkasında duracaksınız ona göre.Sonra oyunbozanlık olmasın.Allah size böyle emretmiş.Erkeklerin arkasında sizin yeriniz.

Neye uğradığımın şaşkınlığı ile adama bakakaldım. Yanımdaki hanımlar cenazeye hürmetlerinden seslerini çıkarmadılar ve başlarını çevirdiler. ..ama arkamda bir adam, kaşı sakal kılığında olana cesaret vermek istercesine kalın ve gür bir sesle "tabii tabii , ya ne olacaktı?Allah razı olsun" dedi.

Gözyaşlarımı silip usulca başımı adama çevirdim:
-hass...

...cenazedesin Kadriyeeeeee camiidesin Kadriyeeeee...

-binallaaaaahhhhh!!!!

İkizlerden birine yoğunlaştı yine dikkatim,acı öfkenin alevini siliverdi.

O anda bir adam geldi..Camiinin arka tarafına geçtik hanımlarla
Orada 10 dakika bile kalamadık.
Başka adam geldi, ileride öğle namazı kılacaklarmış...önlerinde duramazmışız.Nazamları bozulurmuş.
E bakmasın milletin totosuna,eğsin başını kılsın namazını  tövbe tövbeee..diyemedim.Ön ile arka arasında cenazelerin bulunduğu ön tarafa yakın durduk. Cenaze namazı başladı.Bizi oradan da kış kışladılar.Kıbleyi kapatıyor muşuz.

Behey ne talihsiz bir şey kadın olmak camii avlusunda.
Bir dahaki cenazeye paten takıp gideceğim.

Gide gele yoruldum, zaten ağlıyorum iki gözüm iki çeşme bulanık her yer.Bir gönlüm net bir gönlüm dingin.

Göz ucuyla kızımı kolluyorum ama annesizi teselli ederken annesi olarak yanına gidemiyorum.
Bu beni daha da kahrediyor..gidenin  ardından ayrı , kalanın gönlü kırıklığına ayrı ağlıyorum.

Helallik alındı,namaz kılındı  defin işlemi için yola çıkıldı.
Selin'in gitmesini görmesini istemedim.
15 yaş, bir evladın annesini toprağa vermesine şahitlik için erken dedim.
Ölüm,hayatı öğretecekse ona..kızım bu dersi aldı.
Dostluk ve vefa adına da yapması gerekenin ödevler okul vb günlük geçici şeylerden ne kadar üstte olduğunu anladı.

Ama o arkadaşının elini bırakmadı.


Ben de diğer annelerle birlikte güvenli bir mesafeden onları takip ederek defin alanına gittim.


Kadınlar..ahhhh olmaz olası kadınlar yine uzaktı alandan.Beyler kazdı-okudu-toprağı attı.

Hayat kendi ritminde akmaya ve yaşama adapte olmaya mecbur eder ya insanı. Koştur koştur  o gün iki sınavı olan Selin için rapor bulmaya gittik. 

Raporu aldıktan sonra Üsküdar meydanda bir an durduk kızımla..gözlerinden yaşlar boşandı.
Hiç ağlamaması beni ürkütmüştü..rahatladım.
Sonra gözünün kenarındaki yaşı kollayan annesinden kopup giden ikizlerin mahzun yüzleri düştü gönlüme..kızıma sarıldım,ağladım ağladım ağladım.



15 yorum:

  1. Çok üzüldüm, başınız sağolsun. Söylediğin gibi çocukların hayatta neyi üstte tutacağını bilmeleri çok önemli.
    İkizlere Allah yardım etsin, annelerine Allah rahmet etsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şenay haklısın ;sadece çocuklar değil hepimize ders ölüm.Neyi üstte tutacağını, nerede dik durup nerede eğileceğini bilmek...Allah hepsinin yardımcısı olsun :(

      Sil
  2. Kayıplar, öyle etkiliyor ki beni de...

    Bir kayıptan çok zaman geçmemişti 28.02.2013'te dilimden dökülenler;

    “Varlık ile yokluk bu kadar tezat iken ikisinin arasında ufacık bir çizgiyiz aslında. Ne doğmayan ne de bitmeyen var. Karanlık ile ışık gibi ölümle yaşamak. Şimdi hangisine gözlerimiz kapalı? Durduğumuz yer mi bizi anlatan ve alınan her nefes ölümü hatırlatan. Atan her kalp sadece umuda atıyorsa nedir bu acı ile dolan. Beklenen, bekletilen, yer eden, yok eden hepsinin içindeyken nedir bu alıp götüren!

    Aslında…

    Çünkü aslında hepimiz ölümü, ölmeyi bekliyoruz. Sanki yaşamak için değil de ölmek için doğduk.”

    Bunlar aslında yüreği “son” ile dolmuş adamın/kadının çığlıkları. Sonlar bitmeyen bir kuyu. Kimi kimimizin sonu, kimimiz kiminin sonuyuz.

    Döngü aynı; sonlar başlangıçlara yelken açar. Başlangıçlar da sonlara.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ersin, yazdığın gibi hissediyorsun ve bu aldırmazlığın matah bir şey sayıldığı insan güruhunda yaşıyorsun ya...yaptığın onca güzel ikea yaratıcılığını bir yana koydum ben senin sevmeyi bilen,yaşamı ve ölümü anlamak için durup dinleyen yüreğini alkışlıyorum şimdi.

      Bişi diyeyim mi?
      İyi ki tanıdım ben seni..

      Sil
  3. Allah gani gani rahmet eylesin Kadriye...Geride kalanlar için bundan sonrası çokkk zor.. Kanatları kırıldı.... iyileşir mi asla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Sertaç,

      Gözler dolmadan o çocukları anmak mümkün değil hala..kanadı kırık kuşlar
      Hep yalpalayarak uçacaklar
      Allah iyi insanlarla karşılaştırsın..Allah çocuklarımızı bize, bizi çocuklarımıza bağışlasın..

      Sil
  4. Allah rahmet eylesin. Geride kalanlara sabır versin.

    Her annenin korkusu değil midir, yavrularını geride bırakmak Ah, ah...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan,
      İkinci doğumuma giderken çok korkmuştum ölmekten,ilkinde çok da umurum değildi.
      İkincisinde "ya dönemezsem" diye ardımda bıraktığım Selin'de idi gözlerim son ana kadar...Allah bizlere bağışlasın yavrularımızı.

      Sil
  5. Ahhhh Kadriey nasıl etkilendim yazından anlatamam. Benim de aklıma yıllar önce yaşadığım bir olay geldi. Çalıştığım okul bilgi yarışmasına katılmıştı. Bilgi yarışması için seçtiğimiz grubun içinde bir öğrenci müthişti. O'nun sayesinde bölgede ve ilçede birinci olduk. İle sıra geldi ama yarışmadan iki gün önce öğrencinin babası ani bir kalp kriziyle vefat etti. Yarışmadan bir gün önce de defnedildi. Bizde katıldık cenazeye öğrencinin hali içler acısıydı, tesellisi yoktu bu acının ve sözün bittiği yerdi. Derken sabah yarışmaya gidecek ekibi hazırladık. Bir de ne görelim bizim öğrenci gözler ağlamaktan şiş şiş geldi ve bizi götürecek servise bindi. Oğlum gelmeseydin falan diye bir takım şeyler geveledik biz. Doğrusu ne diyeceğimizi şaşırdık. O ise döndü ve dedi ki " babam bu yarışmadaki başarımla çok gurur duyup herkese anlatmıştı hocam, bugün babam için geldim." dedi. Gözlerim doldu, hiçbir şey söyleyemedim sadece sarıldım ve birlikte ağladık. o gün yarışmayı kazanamadık ama il ikincisi olarak madalyamızı öğrencimize taktık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatoş mahvettin beni,
      Ağlamaya doydum sanmıştım gözlerimden ip gibi iniverdi yaşlar offffffffff...
      Ne çok şey öğreniyoruz yaşamdan,ölümden ..eğittiğimizi sandığımız çocukların verdikleri derslerden
      Allah önünü açık etsin o güzeller güzeli çocuğun
      Ah Fatoş..bu nasıl bir tecrübedir yaaa
      İyi ki anlattın,iyiki anlattın

      Çok sevgiler benden sana ve o koca yürekli çocuğa

      Sil
    2. Benden de sevgileri o koca yürekli çocuğa ( artık kocaman olmuştur kimbilir kendisi de baba olmuştur belki), hem hayattan hem de çocuk dediğim o öğrencilerden çok şeyler öğrendim ve hala öğreniyorum. Kucak dolusu sevgi de sana bu güzel yazıyı yazdığın için. Her zaman söylüyorum yine söyleyeyceğim, çok büyük bir keyifle okuyorum yazılarını. Kızlarını da kucaklıyorum canım...

      Sil
  6. Ben de 17 yaşında ikizlere sahibim ve şimdi yüreğim nasıl yandı bilemezsiniz, Allah rahmet eylesin annelerine, nasıl da üzülmüşler , şaşırmışlardır, yavrularım, çok üzüldüm, Allah yardımcıları olsun, annenin mekanı cennet olsun ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Mehtap,

      Offf bilmeden ne üzdüm sizi..Allah ikizlerinize ve size daim etsin mutluluğu sağlığı.
      Ben hala atlatamadım o üzüntüyü..beter oldum bin beter

      Sil
  7. Ağlattın beni Kadriye ... Mekanı cennet olsun arkadaşının, allahım geride kalanlara özellikle çocuklarına sabır versin...
    Cenaze törenleri farklıdır hep benim için...
    Düğüne, şenliğe belki değil ama cenaze törenlerine iki elim kanda olsa gitmeye çalışırım hep...
    Yanında olmak isterim sevdiklerimin...
    Gidenin seveni çoksa cenazesi kalabalık olur der eskiler ya... Sevildiğini bilsinler isterim..

    Babamın cenazesinde dediğin gibi habire kıştladılar bizi camide... İlk önce farkına varamadım...
    Zaten yerdemisin, göktemisin anlamıyorsun... Farkına varamamışım işte...
    Ama kabirde... Delirmişim resmen....
    Kadınsınız uzak durun dediler...
    İki kız kardeşiz sadece birde anam....
    Üzerine toprağını atıp, son görevimi yapmadan bir yere kıpırdamam dedim...
    Kardeşimle yanyana aldık annemizide..
    Durduk mezarın başında...
    Biliyorum kınadılar, kızdılar...
    Ama her zaman derim...
    Herkes kendi inancıyla...
    Orada olmak en çok benim hakkımdı... Bizim görevimizdi...
    Gerisi boş....

    Tekrar başın sağolsun canım... Dertliymişim herhalde bu konuda, saydırdım da saydırdım işte sana...
    Öpüyorum seniii

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şebnem ben senden beter sen benden bin beter ..ne olacak bizim bu halimiz?
      Başkalarının acılarını sevinçlerini kalpte bu kadar yaşamak -taşımak ne kadar doğru ?..diyeceğim ama elde değil ki bu, bilerek seviyor seçerek hissetmiyor ki insan.Kalbe seslenip bir tek kan pompala diyemiyor ki insan. :'(

      Babanın cenazesinde yaptığın şey için, bir gün görüşürsek eğilip alnından öpeceğim seni.
      Manyak bu insanlar yemin ediyorum ameliyatla beyinlerini aldırmışlar....

      İyi ki saydırdın bana, öyle iyi hissettim ki benzer şeyler yaşamış aynı şeyleri hissetmiş biri ile paylaşınca..
      Ben de öptüm seniii

      Sil