Sayfalar

28 Temmuz 2015 Salı

Geveze

Kafamın içinde benden bir tane daha var, Allah'ım nasıl geveze bişi:asla susmuyor.
Sabah uyandığınızda yani gözünüzü açtığınızda süregelen bir diyaloğun ortasında olduğunuz oluyor mu sizin de? Benim kafamın içindeki GEVEZE bir de hemen her sabah müzik eşliğinde baskın sürdürüyor sohbetini.

Dün sabah uyandığımda Amelie 'nin müziği çalıyordu kafama.GEVEZE ise gecenin kimbilir saat kaçında başlattığı sohbetinde, bu müziğin neden Nehir'in okulunda teneffüs zili sesi olarak seçildiğini, kimi okullarda ise Hababam Sınıfının müziğinin kullanıldığını, yetişkinlerin kendi çağrışımları ile sevecen sandıkları  bu seçimleri çocukların onayına sunsalar kaçında "evet" sonucunu çıkacağını çok merak ettiğini filan anlatıyordu.



"Bi sus" dedim içimden. GEVEZE'nin sesi sabah koşturmacaları ve hatırlamama gerekenler arasına karıştı gitti kısa zamanda. Kocaman harflerle yazdığım"Ayyy unuttum"lar "bunu unutmiiim"lerle el ele ilerledi zamanın silgisine doğru.

Bu sabah Dr Jivago çalıyordu ; kimbilir hangi özlenmişliklerin deminde idim rüyamda-uykumda. Balkonda solmakta olan çiçeklerimle ilgili hararetli bir tartışmaya girmiş olmalıyım GEVEZE ile. Öyle ki uyanır uyanmaz yüzümü bile yıkamadan balkonda buldum kendimi.Klasik olarak "neden geldim" diye sordum kendime ama alışkanlıklarımdan biliyordum ki etrafa bakınıp beklersem hatırlayabileceğim bir dip notu vardı GEVEZE'nin. Ne giysem,ne yesem,Nehir'e not yazayım bugün günlüğüne yazmayı unutmasın'ların gittikçe yükselen sesi arasında son bir seslendi GEVEZE: "renklerrrrrrrrr" Etrafa bakındım,düşündüm , az durdum ve saksılarda solmakta olan gülleri, çiçeklerimi gördüm. Kaç gündür bu dayanılmaz yaz sıcağında onlara daha fazla ilgi göstermem gerektiğini düşünüp solan renklerin üzüntüsü ile yorgun yatıyordum. Sabah çiçeklerimi temizledim, suladım coşkun akan sular ile.

Bazen de uyuzluğu tutuyor, tüm gün içimden yinelediğim saçma salak sözcük dizilerini tekrarlıyor GEVEZE. "Asimilasyon" diyorum mesela durmaksızın. Ya da "kakafoni, fiber optik,endopazmik retikulum" sözcüklerini kurtulmak isteyip kurtulamadığım bir yineleme ile tekrarlayıp duruyorum.

Kurtulmak mümkün mü çocukluğumun bu çılgın GEVEZE'sinden hiç bilmiyorum. Kurtulmayı ister miyim...hayır. Bazen yalnızlığın öyle dibine vuruyorum ki ondan başka kimim var diye düşünmeden edemiyorum.

Tekrar çalışmaya başlayınca hayat düzeni değişti, gelip yazamayışım ondandı ama özlem bende baki kaldı. Bloglara bakmak herkes ne alemde öğrenmek için sabırsızlanıyorum ama işleri bir düzene koyana kadar gönlümün istediğince yapamayabilirim bunu.

Bir buçuk ay öncesine göre her şey çok daha güzel.
Sizlerle paylaşmak için sabırsızlandığım bir çok güzel şey de var

10 yorum:

  1. E haydi o zaman, kakafoniyi bırak da başla bir an önce güzel şeylere :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk notalara bastım bile Aliye'm..şarkı başladı :)

      Sil
  2. Ben de sabahtan beri Amélie izleyeyim diyordum şarkıyı görünce çok sevindim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa?Ciddi misin Şenay? Ay ne güzel denk gelmiş o zaman :D

      Sil
  3. Ama senin geveze tatlıymış şarkı da söyletiyo hem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim geveze eşsiz bir yol arkadaşı Cam Misket :p tek kusuru susmayı bilmiyo :D

      Sil
  4. İşe başladın demek..hadi hayırlı olsun ..Çok sevindim bak :)) Hangimizin içinde yok ki bir geveze...:)) En azından seninki şarkılarla başlıyormuş güne :)) Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu sabah Grace ile uyandık, ütü yaparken şakıdı durdu içimde.
      Seviyom onu Güliz :p
      İşe başladım evet..bu gerçekten güzel...

      Sil
  5. Değişim güzeldir, ayrı bir gülüyor yüzün.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok Sevgili Yazdan Kalan'ım
      Değişimi sevdim, yüzüm eskisi kadar derin çizgiler oluşturan gülücüklerle bezeli.
      Seninle paylaşmak güzel...sevgiler

      Sil