Sayfalar

3 Kasım 2015 Salı

Günbatımına Doğru


Seçim akşamı o oldu bu oldu.
Sabahına şu oldu bu oldu.

Kızanla kızdım , sayanla saydım sövenle sövdüm;sonra toparladım öfkemi amacıma yakıt yaptım.Dedim yolum belli soyum belli, hadi devam.

Okuldan telefon geldi Nehir'in bir ödevine yardım ettim.

Her gün yaptığım gibi odamdaki beyaz çiçeğe baktım gülümsedim.

Eksik listeme kekik ve safran ekledim...filan.

Hayat avucunun içine almış beni harmanlanmış yaşarken eski iş yerimden bir hanımın ölümün eşiğinde olduğuna dair bir haber aldım.

Kalakaldım.

Hani, çok da umurum olan bir tip değildi asla. Bir şeyler paylaşmış olmayı koyun bir kenara , bir kere olsun konuştuk mu birbirimizle bilmem. Bana göre silik biri, kendi galaksisinde parlak bir yıldızdı; umurum değildi.Lakin bu gencecik yaşında pençeleştiği hastalık ve son beni derinden sarstı. İstemedim bunu yaşıyor olmasını. Vermeyi lütfetmediğim tüm selamlar boğazıma düğümlendi. Onu  kendimden aşağı gördüğüm anların utancı pençe pençe yanaklarımda.Ben, simidimi yemiş çayımı yudumlayıp yaşarken bir selamı esirgediğim can yaşama veda etmek üzereymiş.

Çok dindar biri değilim sanırım. Ama yaşı benden hayli küçük olsa da anlattığı kıssalarla beni çok etkileyen bir hafız çocuk var hayatımın güzel bir köşesinde. O anlatmıştı öyküyü:

Hz.Ömer'in halifeliği dönemidir Hz.Ömer bir adamı görevlendirir der ki;Ben her evimden çıktığımda bana gelip de ki "Ölüm var Ömer ölüm".Adam peki der.Günler geçer adam sürekli gidip gelir.Bir gün Hz.Ömer aynaya bakar ve görür ki saçında bir tel beyaz saç var.Ertesi gün adam gelip ;Ölüm var Ömer ölüm deyince Hz.Ömer"yeter" der"Yeter gelmene gerek yok artık saçlarımda ki beyaz saçlar bana ölümü hatırlatıyor görevin sona ermiştir"

Bomboş geldi bana bir sürü şey yine. Unutmak insanın sahip olduğu en güzel şeymiş derler ya. Bunu da unutacağım belki bir gün. Ancak gidip ona kan verebilmek isterdim, ancak gidip bir son kez görmek isterdim,ona veda edebilmeyi çok isterdim.

Seçimi o kazanmış bu kazanmış, kredi kartı borcum şu gelmiş bu gelmiş, çocuklar şu notu almış bu notu almış....hepsi manalı ama bu değil yaşamın amacı.Dert edilecek şeyler değil bunlar aslında.

Ölüm var ölüm.

Unutalım dert ettiğimiz her şeyi. 
Olan neyse,severek yaşamak lazım.





Yaşam denizler gibi hükmünü kendi veren cinsten bir şey..


Ölüm yaşam gibi beklenmedik anda kapıda bitiveriyor.



Sevmekten gayrı ne var bu dünyada?





13 yorum:

  1. Yine ne güzel söylediniz! Galiba ne kadar dikkat edersek edelim insan olan tarafımız bazen bize bunu yaptırıyor. Günlük hayatın koşuşturmacasında ordan oraya savrulurken ölümün varlığını unutuyoruz. Ben de daha dün yüzünü dahi hatırlamadığım, ancak uzaktan da olsa haberlerini aldığım bir yakınımın ölümcül bir hastalıkla mücadele ettiğini öğrendim. Aynı hüznü hissettim ve yazdıklarınızla daha da anlamlı hale geldi bu ölümü anımsama mevzusu. İnşallah Allah'ım şifa verir hepsine ve bize de daha çok' anlıyor olma' bilinci verir :) Sağlıcakla kalın. Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Annabell..ne güzel temenni ne güzel hüzün sizinkisi.... Bir şekilde kendini ve kalbini düzelt diyor mesajlar. Görmek ve yapabilmek ise mesele..

      Sevgilerimle

      Sil
  2. Truva filminde bir tanrı olan Brad Pit diyor ki; "insanları kıskanıyorum , ölümsüzlük çok sıkıcı. Sizin hayatınız her an bitebilir ve hayatın heyecanı da bu işte". Bu da benden değişik bir bakış açısı olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adaşım,
      (Sana da Kadriş diyorlar mı?)

      Ben böyle heyecanın taaaaaa....... demek geldi içimden
      Ne bileyim...
      En doğru sözü Gandalf söylemiş bu durumlar için
      Kimin yaşamı kimin ölümü hakettiğine karar vermek haddimiz değil ya işte..gönül

      Sevgiler

      Sil
    2. Adaş demezler mi? Kadriş en çok ama kadiş diyenler var. Kado, kadu var bir de.

      Sil
  3. Neden ben sizi şimdi en anlayan olduğumu iddia edeceğim biliyor musunuz? Daha geçen ay başında kirasını getirmişti annemin kiracısı Emel teyze. Çay yapmıştım, içmiştik beraber. Sonra basit bir ameliyat olacaktı. Oldu. Kızı iyi dedi.Eve geldi. Daha geçmiş olsuna gidemeden vefat haberini aldık. Sesi hala kulaklarımda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayyyyyyy
      Bugün var yarın yok işte...
      hayat yalan dön oyalan dedikleri bu olsa gerek..Nur içinde yatsın diyeyim ben de.
      Evet , sen beni iyi anlarsın şimdi :'(

      Sil
  4. çok basit şeyler aslında ama biz onları dağ yapıyoruz sonrada delmeye uğraşıyoruz:D

    YanıtlaSil
  5. Üzüldüğümüz herşey boş,hayat boş işyerimde arasıra selamlaştığım,çok güzel bir kadının aniden komaya girip ölmesinden sonra bunları düşünmüştüm bende... :(( acı şekilde hatırlamak zorunda kalıyor insan bazen....

    YanıtlaSil
  6. kadriye,bugün yarın yok şimdi var değil mi canım,hep şimdi var,ama biz hep yarındayız?

    YanıtlaSil
  7. Sevgili Kadriye Abla. Abla demem de bir sakınca yoktur umarım.Sizi kendime yakın hissediyorum o yüzden böyle hitap etmek istedim. Bloguma yaptığınız küçük küçük yorumların beni ne kadar mutlu ettiğini bilmenizi isterim :) Bu arada gereksiz hayat telaşımızı, kendi kendimize büyüttüğümüz sorunların ne kadar da küçük olduğunu ne kadar da güzel anlatmışsınız. Ellerinize sağlık :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gecikmiş yanıtlarım üzmemiştir umarım seni
      Bir süre ihmal ettim buraları
      Minik yorumların mutluluğu ile gülümsemen sevindirdi beni
      Yine geleceğim :-)

      Sil