Sayfalar

14 Ekim 2016 Cuma

Kabil'in Gizli Kızları- Jenny Nordberg


Maaşımı aldığım gün kendime hediye aldım bu kitabı. Kadıköy rıhtımda,bankamatiğin hemen yanında Yapı Kredi Yayınları mağazası olması benim açımdan gerçekten Allah'ın bir lütfu. Hemen yan sokakta 50 metre ilerisinde İş Bankası Yayınları mağazası olmasından bahsetmiyorum bile. Kadıköy benim cennetim.

Yapı Kredi Yayınları mağazasına girdiğimde önce kimsenin beni görmemesine dikkat ederek derin bir nefes alıyorum. Kitap kokusunun ciğerime nüfuz ettirip depolamaya çalışıyorum. Gerçekten haz aldığım anlar bunlar. Kitapların dost, sıcak kokusu var  ve bana göre benzersiz olan bu güzel kokuyu içime çekmek gayet normal ama yine de beni gören birinin paniğe kapılma ihtimali var. Bu yüzden toplumda yaşamaya niyetli ve edepli kaçamaklıkta derin nefesler bunlar.

Kitap beklediğim kadar ilginç. Yazar gitmiş, orada yaşamış,olaya Afganistan meselesi değil kadın hakları meselesi değil çok daha geniş ve büyük bir pencereden bakarak içselleştirmiş. Medeni ülkeden gelip "Aman Allah'ımdı bu inanılmaz" diyengillerden  olmamış, dert edinmiş kendine. Sağlam ve dengeli bir empati kurmuş. Yazarı acaip takdir ettim.



Afganistan'da kadına ait "hayır"lar silsilesi o kadar geniş ki  okumak acı veriyor. Erkek çocuk toplumda bir seviye öncelik tanıdığından, erkek çocuğunyokluğu ayıp sayıldığından  ardarda doğumlar, çok eşlilik az gelmiş gibi  küçük kız çocukları  bir çeşit büyü varsayılarak erkek çocuklara dönüştürülüyor.

İkiz kızkardeşleri ile bir bacha posh yani erkekleştirilen kız çocuğu

 Erkek gibi giydirilip erkekmiş gibi davranılıyor. Bu, özgürlüğe atılan adımı ve verilen değeri kaybetmemek adına bu çocuklar kadınlığı  bütün benlikleri ile o kadar şiddetli reddediyorlar ki göğüsleri geç çıkıyor, geç regli oluyorlar. Sonra yaşları evliliğe yaklaştığında yani regli olduklarında paaat diye süslü bir elbise giydiriliyor ve kadın olmaları isteniliyor. kendini erkek hisseden  insan gerdek gecesi kadına dönüşüyor.



Facia travmalar olmalı yaşananlar.

Kadının tek başına sokağa çıkma hakkı yok. Yanında erkek olması lazım. Boşanması evlenmesi bir erkek aracılığı ile oluyor. Boşanırsa çocukları dahil tüm haklarını kaybediyor. Dayak serbest. hukuk yok. Satılıyorlar. Eğitim yok. Hayaller yok. Aşk kötü kadınlara at bir ihtimal. Bir burkanın kafesinde dünyaya ait ne yaşanırsa...

Kitapta anlatılan Afgan milletvekili Azita

Azita bir milletvekili kadın. Kitapta Azita'nın eğitimli babasının  neden kızını  zırcahil amcaoğluna verdiği, Azita'nın ikinci eş olarak yaşadıkları,mücadelesi anlatılıyor diğer bir kaç gerçek öykü ile birlikte. Merak ettim baktım Azita nasıl bir kadın diye.  Bugüne ait şikayet ettiğim herşeyden utandım kitabı okurken ve yarına ait korkularım perçinleşti, vazgeçmeme -Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkma kararlılığım dağları aştı.




Uluslararası yardım ve müdahalelerin neden ters teptiği, Amerika'nın sevecenliğinin sonuçları, Rusların getirdiği eğitim ve bilincin kalıntılarının etkileri...


Kitabın sonunda öykülerine ve mücadelelerine değindiği tüm o insanların ne olduğu yazıyor. Azita ne oldu Zehra,Şükriye,Nader vs ne oldu.

Kitabı dikkatle ve ibretle okudum ve sordum :peki biz ne olacağız?!

19 yorum:

  1. ilginç bir kitapmış gerçekten ve sen çok da güzel tanıtmışsın, teşekkürler, değindiğin noktalar önemli yani yazarın bir çeşit empati ile konuya yaklaşımı ;) kitap kokusunu içime çektim dediğin anlarda burnumun direği sızladı ;) öpering

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap deyince sen harika bir yol arkadaşısın
      Öpering too

      :-)

      Sil
  2. Kitap dikkat çekiyor. Yazdıklarınızda şu çok dikkatimi çekti. Yazar ın empati kurup kendine dert edinmesi. Güzel bir paylaşım olmuş, tebrik ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet,kendini kaybetmeden, profesyonellikten uzaklaşmadan sağlam ve dengeli bir empatisi var Gazteci N.G

      Sil
  3. Çok güzel bir kitap, okumayı çok isterim... Anlatılanlar çok korkunç:( Ne yazık ki bildiğimiz gerçekler... Allah binlerce kez Atatürk'ten razı olsun... Şu an o kadınlardan biri biz olacaktık... Kalemine sağlık... Sevgiler....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadınlardan biri biz olmayalım Bahar
      Ve Atatürk kelimelerle anlatılamayacak minnet duyduğum isim..saygı ve sevgi ile...

      Sil
  4. Kitabın kapağını, Kabil yazısını görür görmez zaten içim fena oldu. Yazarı hakikaten tebrik etmek lazım, çok büyük cesaret. Taliban tarafından oralarda bir kurşunla öldürülür ya da yüzüne kezzap atılabilirdi. :( En kötüsü de ne biliyor musun Kadriye'ciğim 1960 Afganistan kadını yazıp google'a tıklıyorum, başları açık, hatta mini etekli, üniversite kapısında, ya da çimlerde gitar çalan MUTLU, özgür Afgan kadınlarının fotoğrafları geliyor...
    Son soruna cevap vermeye korkuyorum:( gidişat gidişat değil....
    Bir gün Afganistan eski LAİK Afganistan'a döner mi acaba?..
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabın sonunda Amerika'nın oradan çekileceğim dediği tarihler sıralaması var Müjde...hep demiş ama hiç gitmemiş
      Bu soruna cevap ne yazık ki....

      Sevgiler

      Sil
  5. Afganistan'dan Türkiye'ye ilk göç olduğunda ben ilkokula gidiyordum.
    Şimdiki Suriyeliler'den daha farklı bir topluluktu... Zengin ve kültürlü olanlar İstnabul-Ankara civarlarına yerleştirilmişti. O zamanlar Malatya'daydık babamın görevi gereği. Özal'ın ilk dönemleri...
    Annem yetişkinlere okuma yazma öğretmek için görevliydi... Tatar kökenliyiz biz, annem daha çabuk anlaştı onlarla. Dilde benzerlikler vardı. Toprakla yıkanırlardı, yok ki su...
    Annem anlatırdı kızlarını, kadınlarını...
    Bir adam varmış okuma yazma öğrenmeye gelen, karısı yanında ayakta beklerken öğrendi de adam öğrenemedi diye anlatırdı...

    Sen anlatınca o yıllara gittim birden...
    Neler geçirdi ülkemiz ve bizler...
    Ne zengin milletmişiz dedim şimdi birden :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dün bir çok insana bu cevabını anlattım Şebnem
      Vezneciler kız yurdunda öğrendiğim ne kadar küfür varsa katmerledim sıralıyorum

      Sil
  6. Kitabı, Afganistan'da kız çocuklarına bir yaşam şansı verilmesi için ya da aile bütçesine katkı gibi başka nedenlerle erkeğe çevrilmeleri -bacha posh- kültürünü ne güzel özetlemişsiniz. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etkiledi beni çok fazla o yüzden herhalde kaptırdım da yazdım Sevgili Adsız :-)

      Sevgiler

      Sil
  7. Kadriye kardeş, duydum ki mim arızalısı Mimikli tarafından mimlenmişsin. Her nasıl oldu da katıldıysa artık. :D Sevgiler. <3

    http://mimiklibocek.blogspot.com.tr/2016/10/mim-en-sevdigim-15-kitap_16.html#more

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bayılırım ki mim'lere
      dur uçiiiiiiiiiim complete_the_sentences :D

      Sil
  8. Bunları okurken içim acıyor. Çok hassas olduğum için inanın o kadınları ve kzı çozcuklarını düşünerek çok ama çok üzülüyorum. Şu yüzleri gözükmeyen hallerine bakın içler acısı. Oradaki erkeklere Allah vicdan ve akıl versin inşallah diyorum. Bu kitap bana ağır gelir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Göz görmeyince bile gönül katlanamıyor haklısın Nilgün

      Sevgiler

      Sil
  9. Offf nasıl bir dünya bu. Niye değişmiyor bu saçmalıklar, isyan etmek istiyorum , bir şeyler yapmak istiyorum ama ne?

    YanıtlaSil