Sayfalar

21 Eylül 2017 Perşembe

Deniz Kokulu Kentimi Düşünüyorum Orhan Veli'nin İstanbul'una İnat





Memleketim....mahvedilmemiş hali ile hatırımda kalan her zerresine özlem ile yandı tutuştu bugün gönlüm.

Memleketim..Trabzon'um. Arap kenti olmadan, medeni günlerin aydın insanları ile yaşadığım güzel günlerine ayrı; yeşiline ayrı maine ayrı yandım.


Bazen çığlık atıp "n'olur durun artık" diye yalvarmak istediğim ama bu talanı ve yalanı durduramadığım, coşku ile mahvına giden memleketim!


Memleketim memleketim memleketim,
Ne kasketim kaldı senin ora işi
Ne yollarını taşımış ayakkabım,
Son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
Şile bezindendi.
Sen şimdi saçımın akında,
Enfarktında yüreğimin,
Ve alnımın çizgilerindesin, memleketim,
Memleketim memleketim

Yine cisil cisil mi yağıyor yağmur uzun sokağın taşlarına
Ganitanın kayıklarında martılar gizliden gizliye öpüşüyorlar mı
Deniz kokulu kentimi düşünüyorum orhan veli'nin istanbuluna inat
Anıların şehrini düşünüyorum ayrılıkların ötesinde bir yerden
Taşbaşının dar sokağından denize inen simitçinin ve hamsicinin sesi geliyor
Tavada cısır cısır öten tereyağının kokusuna
meydanındaki limoncunun tablasına bir hoş olmuşum
deniz kokulu kentimi düşünüyorum orhan veli'nin istanbuluna inat
Varsın yağsın yağmur cisil cisil üstüne

ellerin cebinde ya, yürüyorsun ya o şehrin sokaklarında, yağmurdan sanane
Yürüyüp gitmeli limana, oradan da mendireğe, taa ucuna kadar
ve çökmeli bir taşın üstüne
ama karayel patlamış, fırtına varmış, dalgalar adam Boyuna geliyorlarmış, ıslanıyormuşsun
Vakit de akşamlardan bir akşammış sanane
kalkanoğlunun pilavını
Mehmet salih'in çayını
Bodos'un meyhanesini
Gülbahçenin dönerini
ve pazar sabahlarının vazgeçilmez peynirlisini çekiyor Canım
Deniz kokulu kentimi düşünüyorum orhan veli'nin istanbuluna inat
Yeşilin bin tonunu koynunda barındıran
Yüce karlı dağların bile selam durduğu o güzelim şehre,
İstanbul'un soğuk ve çirkin akşamlarından binlerce sevgi
Meydandan kalktık mıydı saate varmaz hamsiköydeyiz
Konakoğlunda oturur başbaşa sütlaç yeriz
Naraburnundan eser bir rüzgar, olur içimiz tertemiz
Bu sene gidemiyorum, seneye birlikte gideriz


10 yorum:

  1. Benim küçücük sahil kasabam da düşündükçe içimi acıtıyor. Sahili kalmamış, çirkin apartmanlarla ve kocaman otobanlarla kapanmış, bahçe duvarlarına deniz vuran evim iç kısımlarda kalmış yıkıldı yıkılacak dayanmaya çalışıyor.

    YanıtlaSil
  2. Fotoğrafa dikkatli baktım da hiç ağaç kalmamış:( Sadece beton şehri çevreleyen biraz yeşillik görebildim. Hep diyorum: Kımıl zararlısı bunlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeşile düşman,vatana düşman Müjde
      Bağrına bastı Trabzon o kımıl zararlılarını..sonuç bu

      Sil
  3. Nazım ve eski İstanbul. Alıp götürüyor insanı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eskiye dair her şey özlem oldu Tülin, yarınlarımız güzel olur umarım

      Sil
  4. Yürekler dayanmiyor bu talana. Hirsimdan gözlerim doluyor bazen.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yapacağımı bilmez kalakalıyorum N.Narda, ne öfkem ne isyanım eksilir oldu bugünlerde...

      Sil
  5. Artık memleketimizin her yerine yanar olduk galiba Kadriye. Vah ki ne vahhh !!!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Memlekete yanar olduk Şebnem..memlekete yanar olduk

      Sil