Sayfalar

16 Temmuz 2018 Pazartesi

Lucy


Bir güzel güneşli Pazar günüydü.

Trabzon'da ve ilk gençlik yıllarımın sevimli endişeleri, masum sevinçleri ile dolu günlerindeydik.

TV'deki western filminden gözümü alıp sabırsızca balkondan görünen güneş ışıkları ile yıkanmış yemyeşil manzaraya ve üzerinde güneşin pırıltıları oynaşan denizin eşsiz maviliklerine özlem duyduğumu fark ettim. Film , beni esir etmişti TV başında. Bir zinciri kırdım, kendimi dışarı attım ve bir daha asla saatlerce tv başında kalmadım.


Şimdilerde günlerce evde tv açılmadığı oluyor. Çocuklarım da pek derdinde değil televizyon. İyi film olursa  bakarım, onun dışında bazen kısa süreli 3-5 şey belki.


Ama fark ettim de, pek  övündüğüm bu  özgürlüğümü sosyal medyaya kaptırmışım. Lucy filmindeki gibi  herkes ipnotize olmuşcasına durakta- otobüste- yolda -yürürken -yemek yerken -arkadaşı ile otururken herkes ama herkes yaşlı genç çoluk çocuk herkesin elinde cep telefonu var. Birbirleri ile konuşurken dahi  insanlar cep telefonlarına bakıyor. Lucy  , çok şey anlatan bir film aslında.


Çocuklar oyun için bir araya gelip birbirlerinin yüzüne bakmadan cep telefonları ile uğraşıyorlar. Denize  girdiklerinde de yanlarında olabilsin diye özel kılıflar var..facia

Hastanelerde bu nedenden dolayı ruhsal sorun yaşayan insanlar için bölümler  açılmış.

En kıymetli şey zaman...farkına varmadan savuruyoruz an be an.

Önce facebook'u bıraktım. Uzun bir süre kapalı tuttum, şimdi günde bir kere girip ne var bakıp  çıkıyorum. Bir "Mai'ye dair  ne varsa benimdir" paylaşımlarım var keyifle yaptığım, onu  ihmal etmemeye çalışıyorum.

Twitter takip ettiğim tek mecra artık ama o da ruh sağlığımı olumsuz etkilediği için  göz ucuyla bakar oldum. Hala aptal zafer nidaları, memleketin   felakete sürüklenişinin resmi  ... bünye kaldırmıyor. Fiziksel olarak acı çeker oldum. Çocuk gelinler ile haberlerde normal tepki veremez, ağzımdan çıkanı kontrol edemez hale geldim.

Şimdi sadece pinterest'te Allah ne güzel şeyler yaratmış ona bakıyorum. Oyunları moyunları da bıraktım. Sadece " bil ve fethet" oynuyorum ki o da hakikatten hoş bir bilgi-tahmin oyunu. Öğrenmenin hazzı 47 yaşında da azalmamış bu iyi bir şey.

Sonuçta hayatımda kocaman zaman dilimleri açıldı. Oooooh bi sürü zamanım var şimdi her şeyi hallettiğim. Ruh  halimde gözle görünür bir iyileşme var. Boynumdaki sıkıntılı ağrı da gitmek üzere. Otobüste geçtiğim yolları izlemeyi,toplu taşıma araçlarında kitap okumayı, insanları izlemeyi özlemişim. Eskisi kadar kitap okur hale döndüm.

 
Beni benden ve hayattan uzaklaştıran her şey düşman bana.
Düşmana el vermek de akıllı insana yaraşmaz di mi?

Teknolojiyi ve getirilerini daha ölçülü ve dikkatli kullanmak için elimden geleni yapacağım, sizlere de tavsiye ederim.

10 yorum:

  1. Herkes aynı durumda adaş. Yani bi biz mi cesur yürek olalım?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kaç yaz kaç bahar daha kaldı önümüzde ..bir minik ekrana bakıp boş mu geçelim adaş?
      Yaşıyormuş gibi yapmayalım, yaşayalım; yaşamak çok güzel bişi adaş.. gözlerimizi dört açalım :-)

      Sevgiler

      Sil
  2. Kendi yarattığımız prangalar ile kendimizi esir ediyoruz sözüm ona modern dünyanın kapalı kutularına. Cellatına aşık olmak bizimki. Esaretimizi yaratan ortamlardan keyif alıyoruz. Esaretimizi devam ettirebilmek için çalışıp para kazanıyor, ardından kazandığımız para ile yeni prangalar alıyoruz. Yaşam mı, akıyor bu arada son hızla, keyifle alınacak nefesler sönüp gidiyor yanıbaşımızda. Mutlu muyuz, bilmem en azından çoğu zaman çok da mutsuz görünmüyoruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beyaz Yakalı,

      Mutsuz görünmeyişimiz çoğu zaman farkında olmadığımızdan ya da aldırmamaya alıştı(rıldı)ğımızdan .
      Oysa .

      Şurada, 2-3 satırda olabilecek en güzel şekilde özetlemişsin olayı, tebrikler :-)

      Sil
  3. etrafımı izleyince şaşıyorum, herkesin kafası eğik elindeki ufacık ekrana kilitlenmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilim kurgu filminde yaşıyormuşuz gibi di mi Mehtap..bi yerde ürkütücü geliyor bana. Sanki mutasyon geçiriyor insanlar...

      sevgiler

      Sil
  4. Zincirlerimizi kırıp dışarı çıkabiliyorsak ne mutlu bize...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gönüllü kölelik anlaşılır şey değil Arif
      Köle olma özgürlüğü ise hepten karmaşık :-)

      Sil
  5. hayat böyle artıııık ama aferim sanaaaaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayatı şekillendirmesi gereken bizken hayatın bizi şekillendirmesine #dirençağla :-)))))

      Sil