galiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
galiz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Aralık 2014 Pazar

Küfür


Keşke önce twittera bakmasaydım.
Yine mutlu mesut uyanmıştım bir şekilde  3 maymunun en az 2 sini bağrıma basmayı filan hedefleyip, zaman bunu gerektiriyor filan diye kendime telkinler edip.
Oysa şimdi, yine, bir kez daha yapamayacağımı anladım.

Küfür ile 14 yaşımda  tanıştım. Aile ortamında mevcut değildi, annem de görüşeceğimiz insanları -arkadaşları o yaşa kadar titizlikle seçmişti. İlk duyduğum küfür  "ağzına s....m senin" oldu. Kavganın ortasında bu lafı duyup mel mel baktığımı görünce, karşımdaki de duraladı. 

-O ne be? dedim öfkeyi az erteleyip merakın baskınlığı ile yönlenerek.

Uzun uğraşlardan sonra  bahsedilen eylemin dışkının ağza konması olduğu bana izah edildi bilmediğime hayretler edilipte. Kavga, arka planda kalmıştı.

-Ama bu iğrenç?! Mikrop pislik dolu ..neden yapmak istesin bir insan bunu, hem de çok aşağılayıcı dedim.

Bana çok güldüler.
Ben de onlarla birlikte güldüm....ama hala insanların böyle bir şeyi düşünmeleri iğrenç ve anlamsızdı benim için.

Sonra yeni dünyanın kuralları ve renkleri aldı götürdü beni. Geç öğrendim ama güç öğrenmedim doğrusu.

Üstüne onca yıl yurt tahsili, jargonu eklenince öfkeyi ifade etmekte hatırı sayılır bir birikim edindim sanırım.

Sinkaflı küfürleri hayatımın hiç bir döneminde sevmedim.Yanımda küfredilmesinden de hazzetmem doğrusu, izin verdiğim bir şey değil. Cem Yılmaz'ı, sadece ve sadece bu yüzden izlemiyorum. Bu tür şeylerin normalleştirilmesine karşıyım .  Ben dünya para verip gideceğim adam yüzüme bakıp ana avrat sövecek ve bunun normal olduğunu iddia edecek...yok; bu benim doğrum değil. Saygı, diğer şeylerin çok önünde gitmeli ve neresinden tutarsanız tutun bu saygısızlığın ta kendisi.

Saygı, hayatın her alanında en önemsediğim belki. Sanat,siyaset,ikili ilişki, ifade tarzı..hepsinde arıyorum bunu belki yapı belki yetiştiriliş belki edinimlerden dolayı.

Diyeceğim o ki, bugün twittera bakmasaydım yıllar öncesinde bıraktığım,telafuzunu dahi unuttuğum o galiz küfürler oldukları yerden zıplaya zıplaya gelmeyecekti dilime.

Bugün dünden daha kötü bir şey mi oldu?
Yok..ben artık dayanamıyorum.
Umudumu mu kaybettim?
Yok, o bende baki...kızgınım, aptal değil!
Kötüye mi kızdım?
Yok..o zaten kötü, kör olanlara, tartışmak yerine sidik yarışına girenlere, bir şeyler yapmak yerine kendi etrafında tur atanlara kızdım.Dayanamadığım onlar.

Böyle bir günde, Nazım'ı anmadan olmaz ki.
Başka kim kor ateşi gem altına alır, başka kim sus der avaz avazıma.. 

"Aklının hala kendisine ait bir köşesi vardı ve tıpkı karanlıkta bir çatlak misali,buradan içeriye bir ışık sızıyordu;Geçmişten bir ışık.." (Yüzüklerin Efendisi-Yüzük Kardeşliği)

Mutlu günler yakın olsun..kaybetmeden değerini bildiklerimiz kaybettiklerimizi geri alıp bizi bulsun.

Gün gelir, çöle bile yağar yağmur.









BİR HAZİN HÜRRİYET 

 

Satarsın gözlerinin dikkatini, ellerinin nurunu, bir lokma bile tatmadan
yoğurursun
          bütün nimetlerin hamurunu.
Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı
Karun etmek hürriyetiyle hürsün!

Sen doğar doğmaz dikilirler tepene,
işler ömrün boyunca durup dinlenmeden yalan
                                      değirmenleri,
büyük hürriyetinle parmağın şakağında düşünürsün vicdan
hürriyetiyle hürsün!

Başın ensenden kesik gibi düşük,
kolların iki yanında upuzun,
büyük hürriyetinle dolaşıp durursun,
işsiz kalmak hürriyetiyle hürsün!

En yakın insanınmış gibi verirsin memleketini, günün birinde, mesela,
Amerika'ya ciro ederler onu seni de büyük hürriyetinle beraber,
hava üssü olmak hürriyetiyle hürsün!

Yapışır yakana kopası elleri Valstrit'in, günün birinde, diyelim ki,
Kore'ye gönderilebilirsin, büyük hürriyetinle bir çukura
doldurulabilirsin, meçhul asker olmak hürriyetiyle hürsün!

Bir alet, bir sayı, bir vesile gibi değil insan gibi yaşamalıyız dersin,
büyük hürriyetinle basarlar kelepçeyi,
yakalanmak, hapse girmek, hatta asılmak hürriyetinle
hürsün

Ne demir, ne tahta, ne tül perde var hayatında, hürriyeti seçmene lüzum yok
hürsün.

Bu hürriyet hazin şey yıldızların altında.
 

                                                                                    1951