Dün, bana uzun gelen zamanlar sonrasında sinemaya gittim.
Sinema, şu saçma ve gittikçe saçmalığının dozu
artan çağımızda; berbat haldeki ülkemizde; beni delirtecek kadar salaklaşan
milletin bir kısmına rağmen mutlu edici bir etken. Kendimden bunu
esirgememeliyim.
"Halk Günü Candır" diyerek Çarşamba'ya bilet aldım ve yine uzun zamandır tatmadığım bir keyfi de ekleyerek kıvırcık ve portakal çiçeği kokulu kızıma da bilet aldım.
Daha evvel bahsetmişimdir. Ben yalnızlığı seviyorum. sinemaya , konsere, tiyatroya, geziye, yemeğe yalnız giderim. Ancak Selin ile sinema...yalnız gitmişim kadar keyiflidir. O kadar ayrıntı ve inanılmaz bilgilere sahip ki zaten keyifle izlediğiniz filme bambaşka bir keyif katıyor. Cep telefonunu karanlığın ortasında pörtletip beni delirten o tiplerden de değil. Mızıkdanıp homurdanıp saçma sapan yorumlarla an'ı da heder etmez. Uyumlu ve modern bir genç hanım kendisi. Benim diye demiyorum : bayılıyorum.
Neyse konu sinema. Yazarken bile burnuma patlamış
mısır kokusu geliyor . Nasıl bir adanmışlığı varsa ruhumun :-)
Sinemaya girerken ben su aldım kendime, Selin Eti Form
aldı. Düğün mevsimi mi nedir, heyecanla reklamları bekledim ama hemen hepsi
mobilya ve düğün ile ilgiliydi.
Ryan Reynolds ve Hugh Jackman'ın başrollerini paylaştığı Deadpool & Wolverine, geçen
hafta sonunda 1 milyar dolarlık hasılatı aşarak büyük bir başarıya imza atmış.
Film eğlenceliydi. Fox ‘a doya doya gönderme yapmışlar…hani
demediklerini bırakmamışlar desem yeri.
Disney ve Marvel da "azarlayan" eğlenceden payını almış.
Filmde her ortamda ve her koşulda ve her paralel evrende köpüşüne aşık Deadpool'u görünce ister istemez aklıma bizimkilerin sokak hayvanlarını katletme yasası geldi. Bir saydım sövdüm içinden bir koptum filmden ama ne kadar dilesem de bu kötü ve yoz insanlardan kurtulup o paralel evrenlerden birine gitme şansım olmadığını bildiğim için sakince filmi izlemeye devam ettim.
Yine de filmin sonunda “hiçliğe” mahkum
edilişimizi “iki kişinin dostluğu
ve asil fedakarlıkları” engelledi. Fedakarlığı yapan kişi bir kişi olsa
ölecekken iki kişi oluşlarının yani
dostluğun ve birlikteliğin yarattığı büyü, en büyük gücü oluşturdu.
Bunu sevdim…yine.
Elbette önceki filmleri izlemiş olmak gerekli bu filmi de anlamak için. Komik miydi? Eh
evet diyebiliriz yer yer.
Bir daha gider ya da izler
miyim? Yok, hayır.
İyi ki de gittim der miyim?
Evet, kesinlikle.