inatçı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
inatçı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Nisan 2016 Cuma

İnatçı

Önceki senelerin birinde, evlilik yıldönümünde kuyumcuya gidip  nefis bi pırlanta yüzük aldım. Ödeme eşimin kredi kartından oldu elbette. Akşam eve gittiğimde neşeyle öptüm yanağından ve yüzüğü gösterip "teşekkürlerrrrrrr" dedim.

İnsan mutluluğunu  başkasının  eline, şansa bırakmamalı.

Öğrenciliğimde tanışmıştık biz eşimle. O, TRT personeli ben stajyerken. O suskun ben geveze, o ağırbaşlı ben delizemberekken. O herkesten uzak, ben toprağı eşip çıkardığım solucanla bile sohbet ederken. 

Bir gün, açım diye gidip aldığı çavdar ekmeği ve kaşarın tadı ve kıymeti, o gün  aldığım pırlanta yüzükten bin kez fazla benim için.

Her sene Eylül'de "anneannem vefat etti" diyerek iş yerimden izin aldım ve o gün sadece kendim için, genellikle Büyük Ada'ya rotası olan bir yol çizip gezdim dolaştım. Neticede anneannem vefat etti ben yaşan söylemiyorum, neticede iş yerimdekiler de geri zekalı değil tabii ki bahane uydurduğumu biliyorlardı.Sadece gerçekten çok çalışan ve araba çarptığı gün ya da öğleden önce operasyon geçirip öğleden sonra işe geldiğim gün, ben istediğimde izin verilmesi gerektiğine kani olmuşlardı.

İnsan huzurunu  başkasının eline ve şansa bırakmamalı. Tabiatın ruhunuza seslendiği dönem hangisi ise o gün saatin pimini çekip, tüm sorumluluklardan sıyrılıp koca ömürde tek bir 24 saati olsun kendim için yaşayabildim diyecek  potansiyeller yaratmalı herkes. Suçluluk duymadan bunu yapamayacak kadar  bağlamışız kendimizi.

Yapmayın...sıyrılın bundan. 
Bir haksızlık daha yapamayacak kadar çok sevin kendinizi.

Yaşam, yaşama karşı tutkuyla inatla bağlı olanları seviyor.

Mutlu günleriniz olsun...