Capitol alışveriş merkezinden
zonklayan ayaklarımızla dönerken Selin ile ben hala karar verip alamadığımız
mezuniyet balosu ayakkabısından , Nehir ile babası da tablet kılıflarından
konuşuyorduk. Apartmandan içeri girdiğimizde az sonra dinlenecek olmanın verdiği
erken huzurun tadını çıkarttım. Girişteki faturalara göz attım. Bizimkiler
konuşmaya devam ederek yukarı çıkıyorlardı..bir an durdum ve olağan gelen
şeylerin ne zaman oluştuğunu düşündüm.
Nikah tarihi alınmıştı, eşim evi tutmuştu. Sokağa ilk girdiğimde kaldırım taşlarından pencereden bakan yüzlere kadar her şeyi dikkatle incelemiştim. Beğenmeye gönüllü incelemelerdi bunlar, dahil olmayı arzulayan tanımlamalardı.
Sonraki gelişimizde sokağı şaşırdım.Sonraki gelişimizde yanlış otobüse binip farklı yere gittim. Sonraki gelişimde sokağa girdiğimde apartmanı şaşırmayayım diye dikkatle isimlerine baktım. Merdivenlerden çekinerek çıkarken meraklı bir komşunun kapıyı açarak istemediğim sohbette bunalacağım sorulara başlamamasını dilediğimi hatırlıyorum.
Çeyiz geldi , ev yerleştirildi..odaların duvarlarına bile bakınırken yabancı ve meraklıydım.
Zaman sonra , bir bebeğim olacağını öğrendiğim günü andım. Şaşkınlık, biraz korku, biraz neşe. Selin'in günbegün gelişimini izlemek..şimdi üzüm çekirdeği kadar, şimdi çilek kadar,şimdi parmakları oluşuyor...bebeğim.Sesi nasıl olacak acaba, bana anne dediğini hayal etmek... Sonra yıllar yıllar..sonra Nehir'in müjdesi.İşe giderken serviste karnımdaki minik can ile içimden uzun sohbetlerimiz, onunla tamamlanmayı beklemek.Yine sesini merak etmek.Karlı bir günde onu eve getirişimiz.Selin'in kardeşini ilk gördüğü an...benim ağlayışım...
Şimdi bineceğimiz araca bakmadık bile doğru düzgün, sokağa girdiğimizi farkında değildik, adımlarımız otomatik olarak apartmana yöneldi, Selin'in babasının boyuna yaklaşmışlığı , Nehir'in ablasına heyecanla birşeyler anlatışı,saçlarına aklar düşmüş eşimin seneler içinde değişmeyen yumuşak sevecen bakışlarla bana bakışı...Ne zaman aşinalaştı da içlerindeki mucizeyi, heyecanı ve güzelliği herhangileştirdik bütün bunların? Ne zaman aldırmaz olduk,önemsemedik ab-ı hayatı yudumlamanın keyfini?
Kaybetmeden kıymet bilmek yüreğimin belki de en sevdiğim yanı. Merdivenlerden uzaklaşan seslerini dinledim apartmanın girişinde. Kimlerin ölümüne kimlerin doğumuna şahitlik ettim onca senede. Yaşam,nasılda beni de içine alarak şekillendi geçti bu sokaktan.
Bildik bir armoniye doğru gülümseyerek yöneldim.
Çıkışı aydınlatan ışığın düğmesine basmayı gerektirmeyecek kadar alışkındı ayaklarım basamaklarla.
Ne guzel bir anlatim bu boyle inan ki sokaga gittim, apartmana girdim, otobuse bindim, butun duygularini bana da yasattin. Kaybetmeden kiymet bilen kalbin icin seni kutlarim ne kadar ogunsen azdir. Guzel ailene ve sana sevgilerimle.
YanıtlaSilMukaddes,ailemin tüm fertlerinden de sana sevgiler :-)) bir içten tebessüm de kaybetmeden kıymeti bilinmesi gerekenlerden, ben de sana satırlarındaki tebessüm için teşekkür ediyorum :-)
SilÇok tatlısınız, önce ilk kare gülümsetti beni, sonra tamda anlatının içine dalmışken "Kaybetmeden kıymet bilmek" cümlesinin ne kadar yerinde bir deyiş olduğu kendime getirdi beni.. bildik bir armoniyi senin ağzından her dinleyişim farklı bir hikayeyi ilk kez okur gibi hoşuma gidiyor hep, yüreğine sağlık!!
YanıtlaSilSebuş, dün Nazlı ile konuşurken seninle tanışmamızı ve iki çocuğumu alıp bir haftasonunu paylaşmak üzere evine ilk gelişimi anlattım.Masal gibi gerçeklerin baş kahramanlarıyız biz aslında ve ben biliyorum ki sen de kaybetmeden kıymet bilenlerden, kaybetmemek için mücadeleyi en güzel verenlerdensin
SilNe güzeldi o hafta sonu ve ne güzel hafızalarda yer etti, yine yapsak keşke hem bak aliye de çok istiyor dimi aliye??
Silİlk resimde bekledim bakalım bu sefer ne sürpriz bekliyor diye, durup arkadan dinlemek benim de çok hoşuma gider her zaman ;)
YanıtlaSilZamanı dinlemek gibi değil mi? Bunu yapmayı ben de seviyorum evet. Beğendiğine sevimdim çok teşekkürler :-)))
YanıtlaSil