22 Ocak 2022 Cumartesi

Yeşil Koltuk / Ülker Abla'ma




Bir çok anımız  var onunla ama ben ne zaman adı  geçse, beni kırık kanadının  altına  aldığı o yıllarda , bayram alışverişine gidip birbirimizi tamamladığımız o günü düşünürüm.


Size ondan Hacıannem 'i anlatırken bahsetmiştim.

O, olmayan evladının yerine beni koymuş tepeden tırnağa  bayram kıyafetleri ile donatmıştı.

Başka hiç bir insan evladı için giymeyeceğim lacivert pileli mini etek ile nakışlı beyaz gömleği "onun sevgisi" gibi bayrak misali taşımıştım üstümde.

Ben, İstanbul'un hoyrat yalnızlığını onun gri gözlerindeki sevecen bakışla savurmuş,  bayram alışverişinde kendisine bir altın yüzük alması için yaptığım ısrarlar sonucu aldığı  zarif ve kendisi gibi sade yüzüğü "bayramı süslü karşılamak bir bana eziyet olmadı gördün mü" neşesi ile zafer ilan etmiştim.

Ölmüş.

Ölmez ki o..ne alaka daha dün konuştum?

Ama ölmüş.

Gerçekten..gitmiş vedalaşmadan.

Daha dün konuştum onunla oysa ki.

İş yoğunluğunda onu aramayı ihmal ettiğimi düşündüğüm için kendime kızıp dün  bir nefeslik molada aradım, sesini duydum,  kızlarımın ; yani torunlarının   karne başarılarını anlatıp güldüm. O da sevecen "daha iyiye gidiyor her şey" dedi.

Dün 12:27'de konuştum. Yoktu bir şeyi.

Ölmüş.

İş yerindeyken aradı haber verdi "öz yeğeni".

Sakin sesle dinledim ama kalbimin çarpıntısından onu duyamaz haldeydim. Sonra , kapatmam lazım ben  ağlayacağım dedim. 

Sonra, yan odadaki kulisteki sanatçıları dışarı fırlatacak bir boğuk çığlık.

Sonra ağla ağlayabildiğin kadar.

Şimdi 51 yaşın güya durgun  aklıyla o günleri bir kez daha düşünüp hatırlıyorum hazin . 

Birlikte uyuduğumuz  o geceyi ve birlikte uyandığımız o sabahı. Evladı gibi koynunda yatırdığı  o geceyi ve sevildiğimi hissederek uyandığım o sabahı.

Evlendiğimde "sen çok üşürsün geceleri" diyerek getirdiği kırmızıyı sevdiğimi unutmadığına vurguyla kırmızı seçilmiş o koca battaniyeyi

Arka bahçelerine atılmış yeşil bir koltuk vardı. Ben gelsem onun üstünde yaşasam duruyor mu o koltuk derdim, "olur, gel " derdi gülerek. Evlendim gittim ama kopamadım senden demekti  yeşil koltuğa meylim. Benle hep kalmanı isterdim ama hayat ve doğrular senin gittiğin yolu beziyor demekti o  müstehzi "olur,gel"

Gençliğimin en güzel anılarından birini,  ailem dışında sevgisini en kocaman taşıdığım ikinci insanı  kaybettim ben bugün.  Bir insan değil yitirdiğim sadece.. tertemiz anılar, tertemiz sevgiler bir daha asla bulamayacağım.

Hiç  evlenmedi ve çocuğu yoktu. Ama ben vardım her anneler gününde onu arayan ve " uzakta da olsam canımın ta içindesin " diyen.

Yaşadığımız  dünyanın hiç bir gerçeği-kuralı-getirisi o deli  yaşlarımda beni kucaklayan o sevgiye duyduğum minneti, onun beyaz saçlarında gri gözlerinde tutuk gülüşünde tamamlanan mutluluğu unutturmadı, yaşanılanların rengi hiç solmadı.

3 saat içinde, nefes alamadığı için..gerçekten melek olmuş.

Benim içimde kocaman bir boşluk var.. savruldum; anlatamıyorum.


5 yorum:

  1. Ah Kadriyem, sen ne kadar şanslısın ki onunla konuşmuşsun, ya aramasaydın da içinde ukde kalsaydı. Nur içinde yatsın. Allah siz geride kalanlara sabırlar versin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan'ım,

      Yazdıktan sonra senden bir ses gelsin dilemiştim. Sağol. Ne iyi oldu da aradım sahiden. Kalbini dinlemeli insan.O söylüyor ne yapacağını.. iyi ki aradım.

      Sevgiler

      Sil
  2. Başın sağolsun Allah rahmet eylesin. Ne güzel anıları varmış sende her zaman güzel hatırlıyorsun hayatımıza böyle insanlar girsin İnşallah. Hülya

    YanıtlaSil