Dostoyevski etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dostoyevski etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2024 Pazartesi

İyi arkadaşlar, iyi kitaplar, huzurlu bir vicdan: ideal hayat budur. – Mark Twain

  1.  Dürdane Hanım (H. Rahmi Gürpınar)
  2. Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (H. Rahmi Gürpınar)
  3. Cadı ((H. Rahmi Gürpınar))
  4. Doğunun Limanları (Amin Maalouf)
  5. Gulyabani ((H. Rahmi Gürpınar))
  6. Şık ((H. Rahmi Gürpınar))
  7. Sainte- Hermine Şovalyesi  (Alexandre Dumas)
  8. Kızıla Boyalı  Saçlar ( Kostas Mourselas)
  9. Ayten (Burhan Cahit Markaya)
  10. İngiliz Posta Arabası ( Thomas De Quincey)
  11. Suç ve Ceza ( Dostoyevski)
  12. Aygır Fatma (Osman Cemil Kaygılı)
  13. Mister Pickwick'in Serüvenleri (Charles Dickens)
  14. Baştan Çıkarıcının Günlüğü (Soren Kıerkegaard)
  15. Latife ve Fikriye -İki Aşk Arasında Atatürk (İsmet BOZDAĞ)
  16. Herhangi Bir Jude (Thomas Hardy)
  17. Drakula (Bram Stocker)
  18. Beyaz Zambaklar Ülkesinde (Grigoriy Petrov)
  19. Matmazel de Scudery ( Hoffman E.T.A.)
  20. Atinalı Timon  (William Shakespeare)
  21. Macbeth (William Shakespeare)
  22. İnsan Neyle Yaşar ( Tosltoy)
  23. Şeytani (Pierre Boileau, Thomas Narcejac)
  24. Ruth(Lou Andreas-Salomé)
  25. Gürgen Kral – Bestecilere İlham Veren Şiirlerinden Seçmeler (Johann Wolfgang von Goethe)
Ben de merak ettim bi bakayım dedim bu sene ne okuduğuma.

Oh oh..ne güzel dostlar edinmişim, ne güzel sohbetlerimiz olmuş sayfalarla.

Lou Andreas-Salomé yeni tanıdığım ve bu nedenle kendimi yaslara boğduğum bir yazar.

Hala keşfedilecek ne çok kıyısı olan bir deniz kitap dünyası.

Bir kaç da alıntı paylaşayım:


Hayalin lezzeti hakikate dönüşmesinde değil , o ilk şeklini daima koruyabilmesindeymiş. (Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (H. Rahmi Gürpınar))

Tünelin ucunda bir ışık göremesek de bir ışığın var olduğuna , er ya da geç görüneceğine inatla inanmak gerek (Doğunun Limanları (Amin Maalouf))

Tanrı büyük ulusları asla ihmal etmez.(Sainte- Hermine Şovalyesi  (Alexandre Dumas))

Tanrı'nın aradığım şeyi adlandırmaya yarayan bir sözcük olduğunu söylüyordum  kendi kendime; bu sözcüğün anlamını bana yaşamdan daha sessiz değilse ölüm söyleyecek.(Sainte- Hermine Şovalyesi  (Alexandre Dumas))

İki yol açılmıştır önünde ve işitilebilir bir ses şunları  söylemektedir: "Bir yol umuda uzanmakta ; sen ötekini seç ve sonsuza kadar ağla! O zaman bile çevresindeki bütün o deli  saçmalığının ortasında ve tehlikeden çılgına dönmüş insan, duruma göğüs gerebilirse; Tanrı ile bir an yalnızlığa çekilebilir de O'ndan öğüt alabilirse, ne büyüktür o zafer! (Kızıla Boyalı  Saçlar ( Kostas Mourselas))

Suç,  toplumsal düzenin bozukluklarına karşı bir protestodur (Suç ve Ceza -Dostoyevski)

Yalnızca ölümden korktuğu için yaşayabilir mi insan? (Suç ve Ceza -Dostoyevski)

Zaman olur, cehalet saadettir. (Mister Pickwick'in Serüvenleri (Charles Dickens))

Zira umutsuzluk felaketin ilk zalim saldırısına nadiren eşlik eder (Mister Pickwick'in Serüvenleri (Charles Dickens))

İlginç olmayı seçen bir kız karşısındakinin hoşuna gitmeye muvaffak olabilir, fakat kendi kadınlığından  böyle feragat ettiğinde ondan hoşlanan erkekler de kadınsı erkeklerdir çoğunlukla (Baştan Çıkarıcının Günlüğü (Soren Kıerkegaard))

Çocuk kocaman açılmış gözleriyle kediye bakıp sanki sessizce şöyle söylüyordu ; bütün kahkahalar yanlış anlama sonucu atılır. Doğru dürüst bakılırsa güneşin altında gülünecek tek bir şey bile yoktur.(Herhangi Bir Jude (Thomas Hardy))




21 Ekim 2024 Pazartesi

Böylece "Ölüm"le Tanıştı; Oysa Bu Sefil Oyunda Asıl Keşfettiği Şey, "Yaşam"dı.


Dostoyevski'nin hayatını değiştiren olay neydi biliyor musunuz?
Kendi idam sahnesi…

Çar'ın baskı döneminde, arkadaşlarıyla bir sohbet grubu kurmuştu. Yakalandı. 28 yaşında idam isteğiyle yargılandı.

Mahkemenin sonucunu beklediği gece hücresinden alındı. Ölüm kararı yüzüne karşı okundu. Papaz günah çıkarttırdı. Gözleri kapalı olarak bir direğe bağlanıp, müfreze karşısına geçirildi.
"Ateş" emrini beklerken gerçek karar bildirildi kendisine…

Aslında mahkeme 8 yıl hapis vermiş, Çar bunu 4 yıla indirmişti; ama ona ders olsun diye böyle bir gösteri planlanmıştı.

Böylece "ölüm"le tanıştı; oysa bu sefil oyunda asıl keşfettiği şey, "yaşam"dı.

Stefan Zweig'a göre 4 yıl sonra yaralı parmaklarından zincirleri çıkardıkları zaman sağlığı bozulmuş, şöhreti uçup gitmişti, ama kırık dökük bedeninden her zamankinden daha parlak fışkıran tek bir şey vardı;
Yaşama sevinci…

Yüksek ve sarp bir kayalıkta, ancak iki ayağamın sığabileceği, dar bir çıkıntıda, dört yanım uçurumlar, okyanuslar, sonsuz bir gece, sonsuz bir yalnızlık ve hiç bitmeyecek fırtınayla sarılmış durumda yaşamak zorunda olsam ve bütün ömrümce, bin yıl boyunca, hatta sonsuza kadar o bir karış toprakta durmam da gerekse; o şekilde yaşamak, şu anda bir yarım saat içinde ölecek olmaktan çok daha iyidir.

Bu sözler Dostoyevski'nin Suç ve Ceza kitabında Raskolnikov karakterinin sarf etmiş olduğu sözlerdir.

Aslında Dostoyevski'nin idam anında yaşamış olduğu tecrübelerin aktarıldığı bir metindir.
Durumu en iyi anlatan cümle Nietzsche'nindir;

"Hayatı kaybetmenin kıyısına yaklaşanlar, onu daha iyi tanırlar."....