okul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
okul etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Mayıs 2014 Çarşamba

İşte Öyle Birşey...


Gül yüzünün cemaline kurban olduğum yavrum, ilk göz ağrım ilk aşkım,gündüz güneşim gece mehtabım, kokusunda varlığımın sebebini bulduğum kızım..Selin gitti.


Kendi elimle çektim ipimi. Okulu Yunanistan'a gezi düzenliyorumuş. "Aaa,tabii git kızım sen bütün sene çalıştın bunu senden çok hak eden yok" dedim sevecen yumuşacık. İçimdeki asıl ben bağrınıyordu "giderse koklayamam sabahları öpemem bensiz uyur bensiz uyanır ölürüm ben gitmesin kandır onu" diye. "Emin misin ane" dedi lüleleri arasından bir çift kara gözün şüpheli bakışıyla. Gülümsedim içtenlikle..."eminim yavrum"

Eminim ki sen gittiğinde deli olacağım ve uyumayacağım. Eminim ki tıpkı hapşırdığımda olduğu gibi bir an kalbim ve hayat duracak. Eminim ki gidip yastığında başının bıraktığı ize bakacağım...ve biliyorum bu hiç doğru değil.

Ödemeler-ayarlanacak şeyler, hepsini hallettim. Dün değil önceki sabahın 4'ünde götürüp okuluna teslim ettim ve neşeyle el salladım arkasından..ta ki gözden kaybolana kadar.O gözden kaybolduğunda ben de kendi içimdeki labirentlerde kayboldum.

Nehir geldi kucağıma yattı. Gözleri ışık, seslenişi su damlası kadar hayat veren bebeğim.Küçük ellerinde kendimi yitirdiğim, paçoz dudaklarının tebessümle kıvrılışı tüm dertleri unutturan tesellim,ab-ı hayatım,kurban olsun sana tüm varlığım. Durmuş olan kalbim onun seslenişi ile tekrar atmaya başladı. "Anne".."Efendim yavrum" "Büyüyünce beni de yollayacak mısın böyle tek başıma uzaklara"

Gülümsedim inançla:

-Elbette kızım...sen de uçacaksın bir gün kendi kanatlarınla.


Neşeyle çırptı ellerini Nehir , umudu çoktu yarınlara.


Her telefon açtığında "mutlu musun kızım" diye soruyorum. Yaşadıklarına inanamıyormuş gibi bir anlatışı var. Mutluymuş hem de çok. Herkes şapka aramış bütün gün ,ortalık yanıyormuş çünkü. Valiz hazırlandığı gün bi koşu Üsküdar'a inip ona şapka alan annesini sevgiyle anmış bir kez daha. Sirtaki öğrenmiş,çok neşeli bir dansmış.Gittiği yerlerin kimine hayran kalmış, kiminde ise abartacak ne vardı bu kadar diye şaşakalmış. Oda arkadaşları ile uyumluymuş, onları çok sevmemiş ama anlaşıyor olması yeterliymiş. Kontör yükler miymişim bitmek üzereymiş. Yunan öğrencilerle konuşmak acaip eğlenceliymiş. Kardeşinin gizlice valizine sıkıştırdığı "abla seni özlicem,canını sıkan olursa sen de onun canına oku, öğretmen kızarsa o başlattı dersin" konulu mektuba çok gülmüş.Gelince onu öpüp onunla gülecekmiş.Tamam kapatıyormuş ama bir de haaa,anne unutmadan söyleyeyim seni ummadığım kadar çok özledimmiş....

Seni düşündüm dün akşam yine 
Sonsuz bir umut doldu içime 
Bir de kendimi düşündüm sonra 
Bir garip duygu çöktü omzuma 

***
Hani eski bir resme bakarken 
Hani yılları sayar da insan 
Hani gözleri dolar ya birden 
İşte öyle birşey 










9 Mayıs 2014 Cuma

Aslında Herkes Kendi Sınavını Veriyor Hayatta















Ağlamasa iyiydi...
O zaman daha katlanılabilir olurdu her şey
O zaman belki ben ağlayabilirdim rahat rahat
Ama çok ağladı..pıtırcık misali  döküldü yaşlar bahar tazeliğindeki yanaklarından
O ağladı..ben öldüm çaresizlikten.


Çok paramız yok bizim
Çok zeki-özel çocuğumuz var
Bu memlekette paradoksun , kendini talihe bırakmanın dikalasını yaşarsınız böyle bir karışımda.
Girdiği sınav ilk defa önemseyerek girdiği bir sınavdı Selin'in
İlk defa başarısız oldu bir sınavda
Kabul edilmedi
Tüm kördüğümleri açacak bir kapıydı...olmadı.

Hay TEOG'unuza da eğitim sisteminize de egonuza da yalanlarınıza da diye  patladı içimdeki yanardağ
Siyasettekilerden nefretim katmerlendi
Yaşadığımız şeylerden, yaşattıklarından nefret ettim  bin kez daha

Sınavı kazanamamışsın dediğimde önce sustu tepkisiz kaldı
Tumbler'a bakmaya devam etti
Sonra odasına çekildi
Sonra ağladığını duydum
Kapının  önünde çaresiz kalakaldım  kendi ellerimi kendim tutarak karanlıkta


Aman ne var ki  sadece bir sınav.....değil işte!

Hayırlısı olsun...elbette

Önemliydi bu sınavı kazanması ..onun için de benim için de
Başarı  çığlıkları için değil...bu kaostan çıkabilmesi için önemliydi
Daha nereye kadar yetecek gücüm onun niteliklerine uygun bir yerde eğitim görmesine...geleceğine
Talih çarkının dönüşünü izlemek ne yorucu bilmez yaşamayan kimse

Derviş değilim ki ben
Bakmayın aşk olsun dediğime
Aşk olsun derviş selamıymış..aşkolsun dediğim bile dağlar ardına attı kendini
Derviş değilim ki ben

Selin'im,kuzum,bebeğim
Saçının her buklesinde yenilendiğim
İlk göz ağrım, portakal çiçeğim, ilk aşkım
Dedim sana geçecek bu da...geriye dönükse başı yürüyemez ki insan yolunda
Alacağımız dersi alıp ,yarınlara inanıp devam etmeliyiz koşmaya
Tek mevsimin insanı değiliz sen ve ben
Mutluluk , umut  yazda kışta,sonbahar ve ilkbaharda
Annen yanında baban yanında
Bir çok güzel seçenek var, dahası da olacak yakında
Sil güzel gözünün inci yaşını
Üzme annen olacak bu tombul ve sevecen kadını

Selin geldi sarıldı bana, uzun süre yattık kucak kucağa
Konuşmak bazen gerçekten yetersiz anlamsız eksik donuk
Sen ensesindeki bukleyi içine çeke çeke koklayıp  öpersin. Seni seviyorum sözcüğü gibi her yerde kullanılıp renkleri deforme olmuş anlamlar yaymaz gönüllere. O içini çeker ve başını göğsüne sokuşturur.Annem varlığın dünyamı ısıtıyor, senle tamamlanıyorum demenin en vurgulusunu nakşeder sana.

Sabah okula yolladım onu
Yağmur damlaları etrafında neşe ile dansediyordu kızımın
Hayat kaldığı yerden devam ediyordu
O gülümseyerek gitti

Ben ise akşamın hüznü  içimde gülümseyerek el salladım dudaklarımda inandırıcı bir neşeyle
Ağlamasaydı iyiydi
O ağladı..ben öldüm çaresizlikten

 Ama anneysen sen
Güldüreceksin onu yeniden..ve hayat başlamalı kaldığı yerden