Trabzon Lisesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Trabzon Lisesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mart 2021 Perşembe

Hayal Edin Bu Gece Evinize Dönemeyeceksiniz!



Normalde vazifem değil ama "Dünya Kartpostallarında Çanakkale" sergisine gelen  sınıflara-öğrencilere sergiyi gezdirmek ,anlatmak  özellikle üzerinde durduğum bir şeydi.Okullar sınıf sınıf çocukları getirdikçe, liseli genç kızların ve delikanlıların kapıdan "goygoya geldik aga" girişlerini izlerdim önce. En önde "çabucak girim çabucak çıkim" grubu, ortada "Fener akşam kaç gol kaçırdı" ya da "dalacam ben bu Mehmet'e" ya da " seviyo be bakışlarından belli" grubu, en sonda sevgililer ya da cool abiler grubu. Arada gerçekten öğrenme merakı taşıyanlar serpiştirilmiş olurdu.


"Hep aynı şey anlatılıyor" ..bezmişlerdi.

Onlara önce kartpostalı anlatırdım. Bir nevi eskinin whatsapp'ı. Resimler ve mesajlar. Bu bir kültür, bu bir arşiv.Yılbaşında sokaklarda dizi dizi  kartpostal satış telleri olurdu.Her gittiğiniz il ya da ülkeden  "buradaydım"  anlamı taşıyan o yerin simgesini resmetmiş kartpostal atılırdı. Bugünün kültür çalışmalarının hepsi bir arada. Konya mı..kent simgesi kartpostalda var. Kentin bir simgesi var, halk seçmiş belirlenmiş çoktan..ya da Viyana..aynı şey. Mesela ..sizce Kadıköy'ün simgesi ne olmalı?

Yavaş yavaş ilgilerini  çekerdi konu.

Sonra onlara savaşı anlatırdım. Dünyanın gördüğü son centilmen savaşı.Mucizeleri,  diğer savaşlardan farklı olarak eğitimli nüfusun yitirilişini, kanının inancının vatan aşkının son damlasına kadar direnenleri...

Basında neden yer almaz bilmiyorum ama mezunu olmaktan onur duyduğum Trabzon Lisesi 3 sene mezun vermedi.

 Galatasaray, Konya ve İzmir Liseleri  de o yıl mezun veremedi.

Sergi salonuna girdiklerinde var olan sohbet uğultusu kesilmiş olurdu burada.

Geri dönüp onlara bakardım.


"Farz edin bu akşam evlerinize dönemeyeceksiniz...bir an için hayal edin.Elini tuttuğunuz sevgiliniz dönmeyecek.Abiniz dönmeyecek.Babanız dönmeyecek.."

"Onlar sizin yaşınızdaydı"

"Onlar evlerine dönemedi"



Bir süre düşünmelerine, hissetmelerine izin verirdim. 

Hiçbiri o sergiden geldikleri gibi dönmezdi.


Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ata'm!

Yolundayız....


18 Mart Çanakkale Zaferi  tüm ulusumuza kutlu olsun!

11 Ekim 2013 Cuma

Tek Kanatlı Melekler

Merhaba,

Cuma günleri geçmiş günlere ait anılar,unutulmuş ayrıntılar daha çok gelir aklıma nedense. Cuma'ları nostalji günü yapmaya karar verdim. Okunmuş bir kitaptan alıntı, yıllar önce ezberlenen bir şiir yıllar sonra unutulmuş bir insan...

Matematiği oldubitti sevmezdim, belki anlamadığımdan belki klasik "hoca sevdiremedi" masalından.Sebep sonucu değiştirmiyor ; matematik beni sıkan bir dersti. Lisede  yanımda Aynur isminde sarışın,mavi gözlü tipik Karadeniz tiplemesinde bir kız otururdu. Aynur kendisi ile barışık, dudaklarında eksilmeyen bir tebessümü ile genelde herkesin sevgisini kazanmış üstelik okul derecesine oynayacak kadar da başarılı zeki bir kızdı. Bir gün matematik sınavında herkes haldır haldır cevapları yazarken ,benim ellerimin sıranın altında çaresiz bir halde kağıda baktığımı fark etti. Bir an düşündü, göz ucuyla hocaya baktı ve bana bir şey sormadan pat diye kağıtlarımızı değiştirdi. Benim 5 ya da 6 yani geçer not almamı sağlayacak kadar cevapları yazdı sonra yine hocayı kollayıp kağıtları değiştirdi ve kendi sorularına devam etti. Aynur artık matematikten 10 alamıyordu ama notu 9'dan aşağı da düşmüyordu. O sene, sessiz sedasız yapılmış bu anlaşma ile matematikten geçtim. Aynur bu yaptığı iyiliği hiç dillendirmedi, ikimizden başka hiç kimse fedakar ve sımsıcak dostluk içeren sınav sonuçlarını bilmedi.


Lise bittiğinde Aynur okul birincisi oldu ve tıp fakültesini kazandı. Ben oldukça yüksek bir derece ile iletişim fakültesini kazanıp İstanbul'a geldim. Ne yazık ki Aynur'un izini kaybettim ve bir daha onu hiç göremedim...ama bu , aradan geçen yaklaşık 30 senede dualarımda onun yer almasına ve gönül dünyamda daima sevgiyle anılmasına engel olmadı .

İyilik yap denize at derler ya, iyiliği de bilene yapmak lazım belki :-)

O zamanlar lüzumlu lüzumsuz her bilgiyi veriyorlar ve sizi bundan mesul tutuyorlar diye kızardık ama bugünkü eğitime baktığımızda geçmişin kusurlarını bile mumla arar hale geldik. Eğitim, "dene olmadı baştan dene " stilinin uygulanacağı alan değil lakin eğitimcilerin bile bu konuda dinlenmediği yerde biz velilerin sözüne kim bakar?


17.10.1990 tarihinde Leo Buscaglia'nın  "Birbirimizi Sevebilmek" kitabından bir alıntıyı Aynur'a da ithaf ederek veda edeyim bugün..


"her birimiz tek kanadı olan birer meleğiz ve ancak birbirimizi kucakladığımız takdirde uçabiliriz"