nostalji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nostalji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
11 Mayıs 2018 Cuma
Tanju Okan - Koy Koy Koy | Nostaljik Martılar
Değişmez sorumuz
Nedir ki sonumuz?
Toprak değil mi erkeni geçi
Aldırma sen doldur be meyhaneci
Koy koy koy koy koy
Koy koy koy koy koy
Doldur bak efkarlandım yine bu gece
Koy koy koy koy koy
Koy koy koy koy koy
Dostlar gitmeden gizlice
Çok ülkeler gördüm
Çok diyarlar gezdim
Ögrendim alemin sırrı nedir
Dünyanin merkezi bu meyhanedir
Koy koy koy koy koy
Koy koy koy koy koy
Doldur bak efkarlandım yine bu gece
Koy koy koy koy koy
Koy koy koy koy koy
Dostlar gitmeden gizlice
Ölürsün dediler
Dün içirmediler
Sanki sarhoş oldum bilmem neden
Çıkmam tövbe bir daha meyhaneden
Koy koy koy koy koy
Koy koy koy koy koy
Doldur bak efkarlandim yine bu gece
Koy koy koy koy koy
Koy koy koy koy koy
Dostlar gitmeden gizlice
Lay layyy layy ehehhhe
Doldur kardeşim doldur yaa
Meyhaneci... koy... içki koy yaa.
Hadi serefine...
Sağol bey be sağol yaa... ahhahahahaa...
Terkedicekler nası olsa biliyosun di mi sen de.
Sağol abi...
25 Kasım 2016 Cuma
Hatırla
Unutmak mümkünse bile hatırlamak daha mümkün geldi bugün bana. Şimdi hatırlamak zamanı (tık)
..Öylesine yaşamımıza girmiş, anlaşılmaz rastlantılarla bizden bir parça olmuş, bir başka yerde değilde burada, bir başkası değilde ben olmamı sağlayan birkaç insan, birkaç anı, birkaç sözcük..
Kürşat BAŞAR- Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum
Doğum kontrole rağmen doğan çocuklara Mac Gaycer dedik ya sonraki zamanlarda :-)))
En sevdiğimi en sona sakladım.
11 Ekim 2013 Cuma
Tek Kanatlı Melekler
Merhaba,
Cuma günleri geçmiş günlere ait anılar,unutulmuş ayrıntılar daha çok gelir aklıma nedense. Cuma'ları nostalji günü yapmaya karar verdim. Okunmuş bir kitaptan alıntı, yıllar önce ezberlenen bir şiir yıllar sonra unutulmuş bir insan...
Matematiği oldubitti sevmezdim, belki anlamadığımdan belki klasik "hoca sevdiremedi" masalından.Sebep sonucu değiştirmiyor ; matematik beni sıkan bir dersti. Lisede yanımda Aynur isminde sarışın,mavi gözlü tipik Karadeniz tiplemesinde bir kız otururdu. Aynur kendisi ile barışık, dudaklarında eksilmeyen bir tebessümü ile genelde herkesin sevgisini kazanmış üstelik okul derecesine oynayacak kadar da başarılı zeki bir kızdı. Bir gün matematik sınavında herkes haldır haldır cevapları yazarken ,benim ellerimin sıranın altında çaresiz bir halde kağıda baktığımı fark etti. Bir an düşündü, göz ucuyla hocaya baktı ve bana bir şey sormadan pat diye kağıtlarımızı değiştirdi. Benim 5 ya da 6 yani geçer not almamı sağlayacak kadar cevapları yazdı sonra yine hocayı kollayıp kağıtları değiştirdi ve kendi sorularına devam etti. Aynur artık matematikten 10 alamıyordu ama notu 9'dan aşağı da düşmüyordu. O sene, sessiz sedasız yapılmış bu anlaşma ile matematikten geçtim. Aynur bu yaptığı iyiliği hiç dillendirmedi, ikimizden başka hiç kimse fedakar ve sımsıcak dostluk içeren sınav sonuçlarını bilmedi.
Lise bittiğinde Aynur okul birincisi oldu ve tıp fakültesini kazandı. Ben oldukça yüksek bir derece ile iletişim fakültesini kazanıp İstanbul'a geldim. Ne yazık ki Aynur'un izini kaybettim ve bir daha onu hiç göremedim...ama bu , aradan geçen yaklaşık 30 senede dualarımda onun yer almasına ve gönül dünyamda daima sevgiyle anılmasına engel olmadı .
İyilik yap denize at derler ya, iyiliği de bilene yapmak lazım belki :-)
O zamanlar lüzumlu lüzumsuz her bilgiyi veriyorlar ve sizi bundan mesul tutuyorlar diye kızardık ama bugünkü eğitime baktığımızda geçmişin kusurlarını bile mumla arar hale geldik. Eğitim, "dene olmadı baştan dene " stilinin uygulanacağı alan değil lakin eğitimcilerin bile bu konuda dinlenmediği yerde biz velilerin sözüne kim bakar?
17.10.1990 tarihinde Leo Buscaglia'nın "Birbirimizi Sevebilmek" kitabından bir alıntıyı Aynur'a da ithaf ederek veda edeyim bugün..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)