Teknoloji ile fakirleşmemiş çocuklukluğumuzun hayal kahramanları onlar.
Trabzon-Sotka'daki evimizde , pamuğu-yünü güneşli günlerde dökülüp kabartılan, gündüz oturma yeri akşam yatak divanımızın yorgancıya diktirilmiş örtüsüne güneş vurunca başka güzel olurdu orada uzanmak.O divanın yerlere kadar uzanan büzgülü örtüsü, iğneci geldiğinde ya da saklambaç oyununda eşsiz bir saklanma alanı yaratırdı bana. Annem 3 çocuğu olmasına karşın toz havadan yere inmeden yakalar ve evi daima tertemiz tutardı.Çocukluğuma dair en net hatırlarım hep sabun kokulu temiz günlerle dolu.
3. ve en küçük üstelik cılız/çelimsiz bir çocuk olmamdan herhalde bana kimse pek ilişmezdi.Güneşte ılımış divanın üzerine uzanır ve Tommiks'in okunmaktan kenarları kıvrılmış kitaplarını yanıma dizer, tekrar tekrar okurdum büyük bir keyifle.Animeler yoktu, seslendirme ve canlandırma kesinlikle sizin zihninizin sonsuz yaratıcılığına kalmıştı. Çizgi romanlar o zamanlar siyah-beyazdı. Sonradan renklendirildi.Bu anlamda teknolojiyi "yaratıcılığı kısıtlayan" olarak görüyorum.
Konu ülkemiz olunca en az Disneyland kadar saçma ve "gerçek değil di mi" dedirte ayrıtılar karşımıza çıkabiliyor. Özgün adı "Capitan Miki" olan ve 1951 yılından beri İtalya'da, 1955'ten beri de Türkiye'de yayımlanmakta olan popüler çizgi roman "Tommiks" hiçbir politik altmetin içermemesine rağmen 1961 yılında Türkiye'de yasaklanmış. Yasaklanma gerekçesi 'çocukların aklını çeleceği' endişesine dayandırılmış. O tarihten sonra da defalarca yeni baskılarının yapılmış olması, hatta bazı gazeteler tarafından uzunca bir süre promosyon şeklinde dağıtılmış olması bu yasağın çok sıkı takip edilmemiş olduğunu düşündürüyor. Yasağın sadece 1961 tarihli belirli bir sayı için uygulanıp uygulanmamış olduğu da pek açık değilmiş Nihayet “Üçüncü Yargı Paketi” kapsamında 5 Ocak 2013’ten geçerli olmak üzere diğer 453 kitapla birlikte Tommiks'in yasağı da kalkmış oldu.
Yine de Şeker Portakalı'nın"Zeze Portekizlinin arabasına biniyor çocuklara kötü örnek oluyo" diye yasaklanmasını geçemez benim nezdimde bu ..onu da söylemiş olayım.
Bir de Suzi'miz vardı. Tommik ona aşıktı ve Suzi komutanlardan birinin kızıydı.
Her çocuk okuduğu romanda ya da izlediği filmde bir kahramanla özdeşleştirir kendisini. Benim Suzi yerine Konyakçı ile özdeşleşmem bugünkü yetişkin aklımda çocuk Kadriye'ye çok gülmeme neden oluyor.Komik bir kızmışım vallahi.
Aşk var,heyecan var, o var bu var ama ihanet yok bu çizgi romanda. Kalplere kötülük tohumu ekilmeyen, kötülüğü normalleştirmeyen bir zihniyet var. Belki de o yüzden bizim jenerasyon böyle...Tommiks sinemaya da konu olmuş.1969'da Kayahan Arıkan'ın senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı "Maskeli Süvari Tom Miks'e Karşı " çekilmiş.
Kadıköy'de bir pasajda meraklıları için satışları halen sürüyor.
Tommiks benim en iyi arkadaşlarımdan biriydi hayal dünyamda. Ama "en" kahramanım o değildi :-)
Çizgi Roman Kahramanları ve 80'li yıllarda çocuk olmakla harmanlanmış anlatımlar devam edecek.
Siz de , sizdeki anıları ve bıraktıkları izlerini anlatırsanız ne sevinirim ne sevinirim..
çizgi roman geçmişim çok kısır maim, o yıllara götüren nostaljik bir dokunuş oldu benim için:)
YanıtlaSilMaviye İz Süren'im,
SilYaşanmışlıkları , hissedrek paylaşanla paylaşmak da çigi roman okumak kadar güzel bişi. Teşekkürler ve sevgiler
BU seriyi okumadım bilmiyorum belki de yaş dönemime denk gelmedi ama yazınız beni yayınlandığı yıllara götürdü... Böyle güzel yazıların devamını kesinlikle beklerim :)
YanıtlaSilDoDe,
SilYaş dönemi ile alakalı olması yüksek ihtimal. Devamı konusunda elimden geleni yaparım teşekkürler :-)
düşünüdüm şimdi sanki ben çok özenle takip etmemişim aklıma gelirse okumuşum :)
YanıtlaSilbu sene grafik bir roman hedefim var acaba bunu ona saydırsam mı :)))
SevKoz,
SilKızılmaske oku onu saydır :-))))))))))))) Sevgiler
Müfred,
YanıtlaSilSigara ve içki ve yalnızlık içerisinde sadece sigara insana zararlı ölçüsü az da olsa çok da olsa. Ötekilerin kararında olması,yaşamı güzelleştiriyor bence.
Red Kit bambaşka yaaa..onu ben de çok ama çok severim.
Sevgiler
o divan ne güzelmiş yaaa vallası haklısın ne güzel yaşanır o divanda :) tommiks hıhım hoş bişi tebi, o maskeli süvari tommikse karşı filmini bulsam da izlesem nette yaa :) geçende blogda yazmıştım, eski yerli kızılmaske, kiling filmlerini izlediydim, teksas yerli filmi de var nette, tom braks da var yerli hihihi :) şimdi dylan dog var çok güzel yaa kabuslar detektifi :)
YanıtlaSilÇağla,
SilAçıkçası senin yorumunu merak ediyordum. Divanımı sevmişsin ne güzel
Sevgiler
Merhaba bu romanların hastasıydım ben sadece tom miks değil zagor, mandrake, zembla, mister no ve kızılmaske gece yarılarına kadar okurdum semtte küçük bir dükkan vardı kitapları kiralardık okuyup geri verirdik o zamanlar. Anılara gittim şimdi oğluma versem asla okumaz. Hülya
YanıtlaSilHülya,
SilŞanslı bir oğlun var biliyorsun değil mi? :-)
Sevgiler
Merhaba tekrar önceki yazıyı yeni gördüm çok geçmiş olsun ALLAH şifalar versin yavruya. Hülya
YanıtlaSilHülya,
SilAllah oğlundan ve senden uzak kılsın. Çok sağol.
bu yazını bloguma koyduum :)
YanıtlaSilDeep,
SilÇok teşekkür ederimmm..gidim bakiiim meraklandım bak şimdii
Sevgiler
O kadar çok okumuşumdur ki. 1961 de nasıl yasaklanmış anlamadım, sözde yasakmış demekki. O divanlar hemen her evin vazgeilmez mobilyasıydı galiba.
YanıtlaSil(Birde nacizane tavsiyem.Yazı aralarına reklam fena oluyor, yazıyı kesiyor, okumayı zorlaştırıyor)
*mehtAp,
SilDİvanları özlüyorum biliyor musun? Çocukluğun huzurunu simgeliyor belki benim için. Reklamlar konusunda çok çok haklısın, kapatmayı deniyorum ama beceremedim bi türlü. Kapatmayı biliyorsan yardım alabilirim :-)
İyi tavsiye güzel gönül işidir..teşekkürler
Sevgiler
Galiba başardımmm :-)))
SilBen de çok seviyorum çizgi romanları...
YanıtlaSilİrem Can,
SilNe güzelll..hayal dünyasını dolayısı ile gerçek hayatla mücadeleyi güçlü kılan unusrlardan bunlar.
Sevgiler
Ayy ne güzel bir paylaşım olmuş,daha ayrıntılı okumak için gelecegim:)
YanıtlaSilGülten Çapkın ,
YanıtlaSilHer zaman gellll
Sevgiler
Abimden ötürü kendimi bilecek yaşa geldiğimde evin içi Tom Miks, Teksas'la doluydu, nasıl severdim anlatamam, okuma yazmayı da öyle öğrendim:) Suzi'ye aşkı çok hoşuma giderdi:)turta görünce alıp kaçırıp tek başına tüm pastayı yemelerini hâlâ hatırlıyorum. Çizgi romanlar bence çok önemli çünkü çocuklar okuma sevgisi ilk onlarla alıyor. Tek üzüntüm saklayamadık :( keşke saklasaydık:(
YanıtlaSil