Atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Atatürk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Mart 2016 Salı

Yangın Vaaaaarrr!!!

Yangın var  sabahın köründe ürkütücü bir nida olsa da sevecen bir anıya dönüşmesi muhtemel. bugün anlatacaklarım tam da buna uygun bir yaşanmışı içeriyor.

Selin,Mersin'de okul grubuyla


Selin,Mersin'de Avrupa Gençlik Parlemantosunun Tarsus'ta düzenlediği 2016 Eğitim Forumu'nda idi 4 gündür. Gece geç geldi, uçağı rötar yapmış. Geç yattık, uyku artık iki çocuğum da kanadımın altında olduğundan huzurlu ve tatlıydı.

Sonrası  komik.

Önce telaşlı koşturmalar ve patırtılar duydum. Birileri bizim zile bastı. tek gözümü açıp "ya deprem oldu ya yangın var " diye düşündüm. Diğer doğal afetleri hatırlamaya çalıştım çünkü olasılıkları sağlıklı değerlendirip biraz daha uyuma şansım var mı onu  anlamaya çalışıyordum. Sel..olmaz, 4. kattayız.Uyurum yani. Hortum..cıks.Başka? Derken ayıldım ve yataktan fırladım. Eşim kapı değiliğinden bakıp sabahın esselatında kapıyı kimin çaldığını  anlamaya çalışıyor(uyku sersemi ve panik anı insanlar inanılmaz komik olabiliyor yemin ediyorum). Alt komşumun panik içindeki sesi herkesleri sokaa  döktü pijamasıyla. Ben çocuklar tuvalete gidin dedim, paltomu giydim, cep telefonumu ve el çantamı alıp çıktım. Merdivenler yoğun ve ağır bir duman ile kaplıydı.Nefes alınacak hal yoktu ve elektrikler kesilmişti. Cep telefonunun fener özelliğini açıp aşağı indim.Tüm komşular çoluk çocuk pijama ile sokaktaydık. 

Apartman girişindeki elektrik panosu tutuşmuş. Sokak dar, itfaiye giremiyor.

Sabah namazına kalktığı için yangını fark edip büyümeden müdahaleyi sağlayan kahraman komşumun 12 yaşındaki oğlu itfaiyeyi aramış hemen.Eğitimin önemini düşündüm dalgın dalgın Gökdeniz'i süzerken. Dikkatle itfaiye görevlisini izliyordu. Memleket, eğitimle kurtulacak, önemli anlarda google açıp bakılamayacak. Şu Allah'ın cezaları bi gitse de işimize, yolumuza baksak dedim sıkıntıyla. Eğitimli, aydın beyinlerin önemini düşündüm hala gözlerim Gökdeniz'de. Çölü anlamak için kum tanesini anlamak yeterli değil mi? Bize Atatürk ilke ve inkılapları ile aydınlanmış çocuklar lazım.



Neyse, sonra komşulara baktım. Alt kata birileri taşınmıştı 1-2 ay önce. Onların yanına gittim tanıştık filan. Nehir'e "ilk defa beş dakka daha anne" demeden kalktın, bundan sonra seni hep böyle uyandıracağım " dedim , o da panikle "sakın ha" diye feryat etti. Sonra birden olaya yeni vakıf olmuş gibi "yangın çıktı okul yok bugün ha?" dedi umutla. ben bastım kahkahayı tabii. Ben kahkaha atınca Selin "beni buraya kim hangi ara indirdi" diye sordu  uykulu uykulu. E doğallığı ile Nehir  ve ben bu sefer de ona gülmeye başladık. Nehir'in iki omuzu bir araya geldi sabah serini üşüdü. Aldım onları sokağın başındaki börekçiye götürdüm. Sabah sabah beklenmedik ziyafetle coştuk biz ama börekçi pijamaları ile gelen  bu erken ziyaretçilere biraz hayretle bakmadı diyemem.

vallahi bizim sokak başındaki börekçinin fotosunu buldum :-)

Aile olmak güzel şey. Çocuklarım birer anı kazandı yıllar sonra "yavv sahiden unutmuşum, bi gün var ya..." diye anlatacakları. Annelerinin kahkahalarla güldüğü, babalarının  darmadağınık saçları ile sokak ortasında onlara şefkatle gülümsediği bir yangın sabahı. Komşularını hatırlayacaklar çığlık kıyamet  kapı çalışındaki sevgi , benimseme ve sorumluluğu. Börekçiyi hatırlayacaklar pijamalara bakmamaya çalışarak çay verişini. Sonra, diğer her şey gibi bunların da çabucak ardımızda kalışını...

Yaşamak güzel şey, önden haber vermiyor hayat yaşanacakları. eviniz huzurunuz yuvanız güveniniz birden gidebiliyor elinizden. Sabah balkona çıkıp çiçeklerimi sulayayım gibi sıradan bir cümle bile aslında ne çok şeye sahip olduğunuzun özeti olan bir anlatıma sahip. kaybetmeden kıymet bilmeyi hatırlıyor insan. Eve dönüp akşam yine yorganıma sarılıp yumuşacık uyuyabileceğimi bilmek beni mutlu kılıyor. Sevdiklerimin zarar görmemiş olması, mutluluğumun ve şükrümün başkalarının da mutluluğu ile paralel gidebilmesi beni  daha mutlu ediyor.

Şükrü bilmek güzel şey. Sabahın köründe çığlık kıyamet sokağa döküldük ama erken müdahale bir sürü yaşamı kurtardı. Mevsim kara kış değil bahardı.Tanıdığımız bildiğimiz insanlarla, şehrin merkezinde her şeye yakınken sokaktaydık. Döndük evimize girdik.Yangın çıktı ama havaya uçmadık. 

Sadakaya inanırım ben. Az sadaka çok bela savar, şaşmaz inançlarımdandır. Şu "askıda ekmek" olayı var ya. Kolay kolay es geçmem. sabah onu düşündüm. O ekmeklerden en az bir tanesi "Allah razı olsun" diyene gitmiş olmalı.

Sevgiye inanırım ben.
Sizlerle olmak güzel...Bu satırları okuyan güzel insan: mutlu baharların olsun...sevgiyle yaşanan.
Çakılsız , uzun yolların olsun sonu aydınlığa ulaşan..



25 Kasım 2015 Çarşamba

Kaçarım ki...


Kaçmak çözüm değil diyen halt etmiş.
Öyle güzel kaçtım ki ben bile şaştım.

Öyle sinsi sinsi gizli gizli de değil ha..hani tam tabir, topuklarım arka tarafı döve döve kaçtım.


Şükürler olsun.


Hayallerimi aldılar benim. Elimde kolumda değer verdiğim 3-5 ne varsa acıtarak aldıkları yetmemiş gibi  tamıtamına 40 yıl beslediğim ve oluruna inandığım hayalimi aldılar elimden. Az geldi, ülkemin hali yenilir yutulur değil. Bayrağım, ulusum...kim ne çamur atarsa atsın ya da işlenilen hataları (koyun sürüsünden bahsediyorum ) ne olursa olsun bu film böyle gitmemeliydi.

 Atatürkçüyüm ben . Saklamadım  ömrümde. Ayıp olan saklanır. Atatürkçüyüm ben , dibine kadar , her zerremle inkılaplarının ve yaptıklarının sadık savunucusuyum . Bugün yaşanan karanlık cehaletin zafer naralarını  o naraları atan embesilleri de kapsayacak endişe ile izliyorum.Ne zaman sussa zaman, ben kendime kalsam içimde bir puslu sessizlik...o sorun bu sorun...Kaldıramıyorum bunu.Tıpkı 5. katta güneşin her daim içinde olduğu pırıl pırıl evimden çıkıp okumaya diye zemin katta karanlık ve rutubetten yosun bağlamış o eve geldiğim zamanlarda hissettiğim  nefessizlik yapıştı yakama.


İş dersen..varlığına şükür.
Yol var gidersen, ben var seversen modeli hayat...
Ayran yok tahtırevan yok.. 


Aldım şapkamı  çıktım o  pencerenin olduğu kafesten.
Kendimi aramaya koyuldum ilkin.
Zorunluluklar ve sorumluluklar kolumdaki sepette;prangalarım onlar benim.
Aklımdan yaptıklarım yaşaadıklarım hayallerim ..bana ait dünyaya ait ne varsa geçirmeye koyuldum sessiz sedasız.
Bir tanesi elinde meşale ile geçti tüm o karanlığı yarar yara.
Hayalimi buldum.
Hayalimi bulunca yolumu çizdim.
Dişlerini  kene gibi etime geçirmiş olumsuzlukları silkindim attım.Kımıldamam için sebep, koşmam ya da yürümem için bir güzergahım var artık.


Anlamıyordum yaşadıklarımı, bir şeyler yanlıştı görüyordum. 
Anladığımı düşünüyorum şimdi.
O yüzden susmak ve beklemek ağır gelmiyor artık.
İçimden olumsuz cümle kurmayı yasakladım kendime. Yapım gereği eleştirel olan bakışı hissettiğimde pabuçlarıma çeviriyorum gözlerimi.Eleştirme.Olumsuz üretme diyorum.

Dünya birbirine girmek üzere. Olumsuzluklar diz boyu ama twittera dahi girmez oldum..
5 metre çevremde mevcut olanlardan başka yaşam formu yok dünyada benim için şimdilerde.
Pencereyi açıp bana ne hissettirdiğini hatırlayana kadar kış güneşinin mai parıltısına bakıyorum.
Dr Who izleyip zihnimin çeperlerinin pasını siliyor, şu Azeri kanallarında forever'ı izleyip katıla katıla gülüyorum.
Sabahları ,sonrasını düşünmekten yorgun beynime "boşver" diyerek güzel ve sağlıklı kahvaltılar yapıyorum.
İyi ki kin tutmamışım ömrümde kimseye..kaldırmazmış yüreğim o nefreti.
Şükredecek şeyleri bulup gözüme sokuyorum.
Üzülmemeye çalışıyorum.
Sevmediğim insanlardan uzak durup sevdiklerimi daha çok arıyorum.

Dengeler, usül,kaide...boşverdim gitti.

Hani onca severdim;kimseye laf bile sokmuyorum 
:-)

Bilerek ya da bilmeden kabini kırdığım herkesten zilyon kere özür dilerim.

Deniyorum....gerçekten deniyorum.Paçalarımda safranlarım,okyanusu yüzerek geçmeyi deniyorum.

Bu da bizim şarkımız olsun diyerek...en güzel günler bizlerin olsun.



11 Mart 2015 Çarşamba

Müsaitim..buyrun?

Yoook , feminist değilim.
Sonu -izm ile biten her şeyin bir yerde saçmalık noktasına vardığına inananlardanım.
Tüm güzel yemeklerin tarifi gibi: güzel , iyi ve gerekli olanlardan ölçüsü kadar ...

Lakin, zıvana denilen o güvenli dinlence yerinden bu aralar pek sık çıkar oldum.

Bir ara hümanizmi savunurdum.
Şimdi dilimde bu dizeler..yürüyorum:

İnsanları seven hayvanları da sever derler
Yalan!
Bazı hayvanlar sevilir
Ve bazı insanlar

Yani sözün kısası, diyeceğim o ki feminist değilim, aşağıdaki tepkiyi verebilmek için olmam da gerekmiyor.

Anahtar deliğini görünce dahi fikri ve zikri bozulan bu insanlardan da sıtkım fena halde sıyrıldı. Hayatta tek sevmediğim hayvan kara sinektir ( ki bilim dünyası henüz davranış yönergesini çözemedi onların öyle de bi manasız hayvanlar) ..bi de bunları insan yerine koyamaz,hoşgöremez ve sevemez oldum.

Ne yapmaya çalışıyorlar ..bilmiyorum
Kendilerinin bilmediğini benim bilmem mümkün mü?
Değil!


10 yaşında çocuklar Fatih'te düğün salonunda evlendirildi.. 


6 yaşındakilerle evlenilebilir diyen sapkınların çıkmasına şaşmadım..onlara resmi olarak bir yaptırım uygulanmaması beni yıktı.

E, arkası da bu şekilde anlamsızlığın katmerlenmesi ile geliverdi tabii.

Hep aynı şey:kadınla erk kanıtlamaya uğraşan adamlarla doluydu hayatlarımız
Okulda eteğimin boyu ile başlamadı mı üzerimde söz hakkı tanımlamanız?

Bi de flört etmenin nesi kötü?
Kolay flört edebilen ne demektir?
Kolay flört eden erkeklere ne isim verilir?
Bu tanımı düşünen, yazan,onaylayan danaları yetiştiren kadınlar...flört etmemiş namuslu (!)  kadınlar...ya da belki kolay flört etmez onlar,bilemedim şimdi;onlara ne denilmelidir?

Hani, benim ettiğim beddualar pek naiftir aslında..en beteri "baklava tepsileri önünde dişsiz kalasın" dır

Ama dedim ya, zıvana ülkesinden çıktım..Allah bin türlü belanızı versin , dermanı da dipsiz kuyunun ucundan aşağı salıversin...deyiverdim.

Bu anlamsız debdebeler ülkesinde Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı büyüyen ve kalbinde ülkesine,Atatürk'e sevgi dolu bir yer ayırmış,öz saygısı olan iki kız çocuk yetiştirmek ha?

Süpermen halt etmiş..ölümüne süperim ben!


17 Ağustos 2014 Pazar

Sıtkım Sıyrılmışken...



İlkokulda kalbimizin dört odası olduğunu öğrendiğimde "birinde Atatürk yaşıyor" demiştim
Öyle bilerek sevdik biz onu

İffetimi kahkahamda
Namusumu nikahımda
Niteliğimi makyajımda arayanlar

Gebeyken sokağa çıkma
Siyasi görüşünde yolumuzdan sapma
İtaat et başına bela alma diyenler

Olagelene değil söylenene bakan
Menfaati için kutsal değerleri satan
Kendi ayıbına bakmadan alemi kafasına takan insanlar


Ayıplamaktan bile korkuyorum sizleri...insan ayıpladığını yapmadan ölmezmiş diyerek