Bu öyküyü okuduğumda daha evvel sizlerle paylaştığım (okumak / hatırlamak için tıklayınız) bir rüya ve devamındaki olaylar geldi aklıma. Halen zihnimde capcanlı duran o siluet ve sahibi acaba şimdi nerelerde ve ne yapıyor? Sır, onunla birlikte bir sele kapıldı gitti ne yazık...
Şarkı sözlerinin sahibi olan Fuat Edip Baksı 19-20 yaşlarında iken rüyasında çok güzel bir kız görür. O gördüğü kıza gönlünü kaptırır. Yıllarca o kızı bulma hayaliyle yanıp tutuşur. Hiç kimseyi gözü görmez olur. Yılların hızlı bir şekilde akmasıyla birlikte ailesi de ona baskı kurar ve zorla evlendirilir. Fuat Edip, çaresiz bir şekilde, rüyasında gördüğü kızı yüreğinden silemediği halde istemeye istemeye bir kızla evlendirilir. Bir bahar akşamı Fuat Edip'in yolu, Acıbadem'deki Çamlıca Kız Lisesi'nin önünden geçer. Okul zili çalmış ve öğrenciler evlerine gitmek üzere dağılıyorlardır. Tam bu sırada Fuat Edip'in gözüne bir kız ilişir. Bu kız, yıllar önce rüyasında gördüğü kızdır. Şair, adeta donakalır, kendinden geçer. Onun bu halini fark eden öğrenci de mahcubiyetten boynunu eğer. Fuat Edip, artık yaşlanmış haliyle kıza bakar kalır. Fakat artık her şey bitmiştir. Adeta beyninden vurulmuş bir halde yoluna devam ederken şu mısraları mırıldar:
Bir bahar akşamı rastladım sizeSevinçli bir telaş içindeydinizDerinden bakınca gözlerinizeNeden başınızı öne eğdinizİçimde uyanan eski bir arzuDedi ki yıllardır aradığın buŞimdi soruyorum büküp boynumu ahDaha önceleri neredeydiniz