Simarillion etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Simarillion etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Haziran 2017 Pazar

Hobbit - J.R.R. Tolkien

Elimde kitap kalmadı, kızımın kitaplığına sarktım. Şöyle aklımın kalacağı, dur bir sayfa daha okuyayım da öyle uyuyayımdiye elimden bırakamayacağım bir yoldaş arıyordum. Niyetimi anlatınca Selin bana derhal Hobbit'i verdi. 

Beni  ve kitaplarıbu kadar iyi tanıyan bir kızım olduğu için Smeug'dan da zenginim ben :-)


Tolkien'i bir yazar olmaktan çok bir deha diye nitelendirenlere katılmamak olası değil. Haberlerini izleyemediğim, hep aynı sesleri ve angut suratları görmekten kurtulamadığım bugünlerde beni benden aldı bir süre o dünyada yaşamamı sağladı. Yazan kadar çevirmenin de önünde saygı ile eğilmeden duramıyorum.


Hobbit'in önce filmini izleyip sonra kitabını okumuş oldum. Klasik olarak ,kitap filme beş basıyor. Ciddi farklılıklar vara arada ama sanırım sinema filmi olması için o değişiklikleri öngören de kötü bir şey yapmamış. Ama önce sinemayı izlediğiniz zaman, kitabı okurken karakteri hayal edemiyorsunuz. Simalar kodlanmış oluyor zihninizde. Bilbo'yu okurken ister istemez Martin Freeman oluyor kafanızda filan.
  


Kral Thorin bana hep rizeliymiş gibi gelmişti filmi izlerken..la havle bu benim dimağıma bir reset atmak olası mı acaba?



Neyse kitaba dönersek; dil akıcı, kişiler karakterler detaylı. Okurken ıslanıyor okurken  yoruluyorsunuz : anlatılanı yaşamamak elde değil. 425 sayfa bitince, üfff diye kalakalıyorsunuz. Komik bir şekilde bu seriyi tersten izliyorum ben. Önce Yüzüklerin Efendisi üçlemesini okudum sonra aslında daha evvel okunmasıgereken Hobbit'i okudum şimdi de Simarillion'u aldım elime.

Kitaptan hoşuma gidenler:

-"Biz karanlıktan hoşlanırız" dedi cücelerinhepsi. "Karanlık işlere karanlık gerekir!Şafağa daha uzun saatler var"

"Şendir Mayıs mevsimi" dedi Bilbo yağmur yüzünü döverken. "Ama sırtımızı efsaneler verdik ve sılaya dönüyoruz. "