Hafta sonu Nehir üniversite sınavına girdi.
Özer ile kapıya yakın bir cafeye attık kendimizi.
Gözümüz çıkış kapısında..küçücüğümüzün sınav çıkışını bekledik.
Diğer masalardaki veliler matematiğin belirleyiciliğinden, her şeyin ne kadar pahalandığından, park yeri sorunlarından konuşuyordu.
Biz , Özer ile her zamanki sessizliğimizi muhafaza edip birbirimize eşlik ettik.
Kolay değildir sessizliği paylaşmak. Sağlam dostluk ister.
Diğer veliler gibi çok endişeli, çok düşünceli değildim açıkçası.
Türkiye'de yaşıyorum, kızımın matematik yeteneği 62'den tavşan çizmekten ibaret.
Ve hayatın sürprizlerle dolu olduğunu biliyorum.
İnsan plan yapar kader gülermiş.
Öyle her şeyi motif motif takmanın alemi yok...vallahi diyorum.
50'li yaşlar güzel yaşlar, diyeyim ben size :-)
Nehir'e "elinden gelenin en iyisini yapmakla mükelleftin, çabaladığını gördüm izledim. İyi olacak kızım" dan başka bir şey demedim.
Sınavı nasıl geçti bilmiyorum.
O da anlatmadı.
....gülüşü yeter bize...
Günün şarkısı Nehir'ime ve tüm kardelenlere gelsin..