Maaşımı aldığım gün kendime hediye aldım bu kitabı. Kadıköy rıhtımda,bankamatiğin hemen yanında Yapı Kredi Yayınları mağazası olması benim açımdan gerçekten Allah'ın bir lütfu. Hemen yan sokakta 50 metre ilerisinde İş Bankası Yayınları mağazası olmasından bahsetmiyorum bile. Kadıköy benim cennetim.
Yapı Kredi Yayınları mağazasına girdiğimde önce kimsenin beni görmemesine dikkat ederek derin bir nefes alıyorum. Kitap kokusunun ciğerime nüfuz ettirip depolamaya çalışıyorum. Gerçekten haz aldığım anlar bunlar. Kitapların dost, sıcak kokusu var ve bana göre benzersiz olan bu güzel kokuyu içime çekmek gayet normal ama yine de beni gören birinin paniğe kapılma ihtimali var. Bu yüzden toplumda yaşamaya niyetli ve edepli kaçamaklıkta derin nefesler bunlar.
Kitap beklediğim kadar ilginç. Yazar gitmiş, orada yaşamış,olaya Afganistan meselesi değil kadın hakları meselesi değil çok daha geniş ve büyük bir pencereden bakarak içselleştirmiş. Medeni ülkeden gelip "Aman Allah'ımdı bu inanılmaz" diyengillerden olmamış, dert edinmiş kendine. Sağlam ve dengeli bir empati kurmuş. Yazarı acaip takdir ettim.
Afganistan'da kadına ait "hayır"lar silsilesi o kadar geniş ki okumak acı veriyor. Erkek çocuk toplumda bir seviye öncelik tanıdığından, erkek çocuğunyokluğu ayıp sayıldığından ardarda doğumlar, çok eşlilik az gelmiş gibi küçük kız çocukları bir çeşit büyü varsayılarak erkek çocuklara dönüştürülüyor.
İkiz kızkardeşleri ile bir bacha posh yani erkekleştirilen kız çocuğu |
Erkek gibi giydirilip erkekmiş gibi davranılıyor. Bu, özgürlüğe atılan adımı ve verilen değeri kaybetmemek adına bu çocuklar kadınlığı bütün benlikleri ile o kadar şiddetli reddediyorlar ki göğüsleri geç çıkıyor, geç regli oluyorlar. Sonra yaşları evliliğe yaklaştığında yani regli olduklarında paaat diye süslü bir elbise giydiriliyor ve kadın olmaları isteniliyor. kendini erkek hisseden insan gerdek gecesi kadına dönüşüyor.
Facia travmalar olmalı yaşananlar.
Kadının tek başına sokağa çıkma hakkı yok. Yanında erkek olması lazım. Boşanması evlenmesi bir erkek aracılığı ile oluyor. Boşanırsa çocukları dahil tüm haklarını kaybediyor. Dayak serbest. hukuk yok. Satılıyorlar. Eğitim yok. Hayaller yok. Aşk kötü kadınlara at bir ihtimal. Bir burkanın kafesinde dünyaya ait ne yaşanırsa...
Kitapta anlatılan Afgan milletvekili Azita |
Azita bir milletvekili kadın. Kitapta Azita'nın eğitimli babasının neden kızını zırcahil amcaoğluna verdiği, Azita'nın ikinci eş olarak yaşadıkları,mücadelesi anlatılıyor diğer bir kaç gerçek öykü ile birlikte. Merak ettim baktım Azita nasıl bir kadın diye. Bugüne ait şikayet ettiğim herşeyden utandım kitabı okurken ve yarına ait korkularım perçinleşti, vazgeçmeme -Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkma kararlılığım dağları aştı.
Uluslararası yardım ve müdahalelerin neden ters teptiği, Amerika'nın sevecenliğinin sonuçları, Rusların getirdiği eğitim ve bilincin kalıntılarının etkileri...
Kitabın sonunda öykülerine ve mücadelelerine değindiği tüm o insanların ne olduğu yazıyor. Azita ne oldu Zehra,Şükriye,Nader vs ne oldu.
Kitabı dikkatle ve ibretle okudum ve sordum :peki biz ne olacağız?!
ilginç bir kitapmış gerçekten ve sen çok da güzel tanıtmışsın, teşekkürler, değindiğin noktalar önemli yani yazarın bir çeşit empati ile konuya yaklaşımı ;) kitap kokusunu içime çektim dediğin anlarda burnumun direği sızladı ;) öpering
YanıtlaSilKitap deyince sen harika bir yol arkadaşısın
SilÖpering too
:-)
Kitap dikkat çekiyor. Yazdıklarınızda şu çok dikkatimi çekti. Yazar ın empati kurup kendine dert edinmesi. Güzel bir paylaşım olmuş, tebrik ederim :)
YanıtlaSilevet,kendini kaybetmeden, profesyonellikten uzaklaşmadan sağlam ve dengeli bir empatisi var Gazteci N.G
SilÇok güzel bir kitap, okumayı çok isterim... Anlatılanlar çok korkunç:( Ne yazık ki bildiğimiz gerçekler... Allah binlerce kez Atatürk'ten razı olsun... Şu an o kadınlardan biri biz olacaktık... Kalemine sağlık... Sevgiler....
YanıtlaSilO kadınlardan biri biz olmayalım Bahar
SilVe Atatürk kelimelerle anlatılamayacak minnet duyduğum isim..saygı ve sevgi ile...
Kitabın kapağını, Kabil yazısını görür görmez zaten içim fena oldu. Yazarı hakikaten tebrik etmek lazım, çok büyük cesaret. Taliban tarafından oralarda bir kurşunla öldürülür ya da yüzüne kezzap atılabilirdi. :( En kötüsü de ne biliyor musun Kadriye'ciğim 1960 Afganistan kadını yazıp google'a tıklıyorum, başları açık, hatta mini etekli, üniversite kapısında, ya da çimlerde gitar çalan MUTLU, özgür Afgan kadınlarının fotoğrafları geliyor...
YanıtlaSilSon soruna cevap vermeye korkuyorum:( gidişat gidişat değil....
Bir gün Afganistan eski LAİK Afganistan'a döner mi acaba?..
Sevgiler...
Kitabın sonunda Amerika'nın oradan çekileceğim dediği tarihler sıralaması var Müjde...hep demiş ama hiç gitmemiş
SilBu soruna cevap ne yazık ki....
Sevgiler
Afganistan'dan Türkiye'ye ilk göç olduğunda ben ilkokula gidiyordum.
YanıtlaSilŞimdiki Suriyeliler'den daha farklı bir topluluktu... Zengin ve kültürlü olanlar İstnabul-Ankara civarlarına yerleştirilmişti. O zamanlar Malatya'daydık babamın görevi gereği. Özal'ın ilk dönemleri...
Annem yetişkinlere okuma yazma öğretmek için görevliydi... Tatar kökenliyiz biz, annem daha çabuk anlaştı onlarla. Dilde benzerlikler vardı. Toprakla yıkanırlardı, yok ki su...
Annem anlatırdı kızlarını, kadınlarını...
Bir adam varmış okuma yazma öğrenmeye gelen, karısı yanında ayakta beklerken öğrendi de adam öğrenemedi diye anlatırdı...
Sen anlatınca o yıllara gittim birden...
Neler geçirdi ülkemiz ve bizler...
Ne zengin milletmişiz dedim şimdi birden :(
Dün bir çok insana bu cevabını anlattım Şebnem
SilVezneciler kız yurdunda öğrendiğim ne kadar küfür varsa katmerledim sıralıyorum
bu ne ya gözüm bozuldu 😍
YanıtlaSilbenim de ruhum bozuldu..haklısın Kiyoshi Nobunaga
SilKitabı, Afganistan'da kız çocuklarına bir yaşam şansı verilmesi için ya da aile bütçesine katkı gibi başka nedenlerle erkeğe çevrilmeleri -bacha posh- kültürünü ne güzel özetlemişsiniz. Sevgiler.
YanıtlaSilEtkiledi beni çok fazla o yüzden herhalde kaptırdım da yazdım Sevgili Adsız :-)
SilSevgiler
Kadriye kardeş, duydum ki mim arızalısı Mimikli tarafından mimlenmişsin. Her nasıl oldu da katıldıysa artık. :D Sevgiler. <3
YanıtlaSilhttp://mimiklibocek.blogspot.com.tr/2016/10/mim-en-sevdigim-15-kitap_16.html#more
bayılırım ki mim'lere
Sildur uçiiiiiiiiiim complete_the_sentences :D
Bunları okurken içim acıyor. Çok hassas olduğum için inanın o kadınları ve kzı çozcuklarını düşünerek çok ama çok üzülüyorum. Şu yüzleri gözükmeyen hallerine bakın içler acısı. Oradaki erkeklere Allah vicdan ve akıl versin inşallah diyorum. Bu kitap bana ağır gelir.
YanıtlaSilGöz görmeyince bile gönül katlanamıyor haklısın Nilgün
SilSevgiler
Offf nasıl bir dünya bu. Niye değişmiyor bu saçmalıklar, isyan etmek istiyorum , bir şeyler yapmak istiyorum ama ne?
YanıtlaSil