17 Mart 2021 Çarşamba

Kumul




 Kızım ile Koşuyolu-Üsküdar dolmuşuna bindik.

Az sonra doldu tabii.

Nuh Kuyusu  caddesine çıkıverince bir adam el etti, durduk.

 Adam yaşlı,uzun ve sakallıydı.

-"Param yok, beni Üsküdar'a atacaksın parasız" dedi.

25 yaşlarındaki şoför aynadan ona baktı .

Tereddütle elimi cüzdanıma götürdüm.

Şoför sessizce kapıyı kapatıp yola devam etti.

Yaşlı,uzun ve sakallı adam kendi kendine konuşur gibi ama oldukça yüksek sesle : "Anneme uğradım şimdi, annem maaşını aldı çünkü. Annecim bana para ver dedim, annecim bana para verdi " dedi. 

İstanbul sessizliği hüküm sürüyordu dolmuşta. Herkes duyuyor ama kimse görmüyordu.

Bazen de herkes görür ama kimse duymaz...İstanbul öyle bir çöl. Hareketli kumulların içinde yok olur insan.

-"Annem bana para verdi" diye devam etti yaşlı,uzun ve sakallı adam. "Ben de gittim bira aldım,rakı aldım,bira aldım , rakı aldım, bi de rakı aldım, bi de bira aldım."

Dolmuş yavaşladı ve durdu.Kapısı  açıldı.

-"İn" dedi şoför. "Onlara verecek paran var , dolmuşa verecek paran yok.....in"

Bir duraladı ne yapacağını bilemedi yaşlı,uzun ve sakallı adam. Ben yine tereddütle cüzdanımı yokladım cebimde.Kumul olmak istemiyordum.

-"Ben yaşlı ve alkoliğim. Sen değilsin" dedi yaşlı,uzun ve sakallı adam. Sadece o kadar dedi.

Şoför dikiz aynasından ona baktı.

Ben cüzdanı avuçlarımda sıktım.

Şoför kapıyı kapattı ve yola devam ederken :

-"Sus öyleyse. En azından bunu yapabilirsin" dedi.

-"Haklısın" dedi yaşlı,uzun ve sakallı adam.


"Işıklarda inelim biz" diye seslendim.

Kumullar kımıldandı, dolmuş durdu, biz indik.


Hayat öyküler, mesajlar ile akıp geçiyor içimizden.

Dervişler ise her yerde..ama genci ama yaşlısı.



20 yorum:

  1. Toplumda öyle bir kandırılmışlık hissi ve güvensizlik var ki gerçekten ihtiyaç sahiplerini görmez oluyoruz bazen... Ne desek boş... Dolmuşçu da haklı adam da haklı kendilerine göre...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. DoDe,

      O dolmuştaki herkes haklı aslına bakarsan..Kumul olmamayı hatırlatmak lazım kendimize (kendi adıma)

      Sevgiler

      Sil
  2. İstanbul'da hayat başkadır. Adamın ruh sağlığı sanki yerinde değil gibi. Bazen nasıl davranacağımızı bilemeyiz. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. parıldayan çiçek,

      sanırım artık kimsenin ruh sağlığı yerinde değil :-((

      Sevgiler

      Sil
  3. Parıldayan çiçek' e katılıyorum. Ben de adamın ruh sağlığının yerinde olmayabileceğini düşündüm. Her şeye hemen tepki veriyor artık insanlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. duygu emanet,

      Ben ikinize de katılıyourm, ona da dediğim gibi saırım artık kimsenin ruh sağlığı yerinde değil. Sanki koca bir kaos her yer...

      sevgiler

      Sil
  4. Herkes haklı kendince evet.
    Ama şoförü taktir ettim. Iyi insanmış bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uyuşuk Hayalperest,

      Ben de çok takdir ettim..yargılamadı.

      Sevgiler

      Sil
  5. Duyuyor görmüyor, görüyor duymuyor... Nasıl güzel tarif etmişsin Maim...

    İstanbul büyükşehir, kaos, insan çokluğu, yokun gerçekten yok varın ise anlamsızca var olduğu bir şehir hissiyatına giriyorum çoğunlukla ama bazen küçücük yerlere bakınca da aynı sağırlık aynı körlük gelmedi mi sanki diyorum sonra da...

    Lafı fazla uzatmayayım ben, görebildiğimiz duyabildiğimiz günler çok olsun diyorum Maim ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şebnem'im,

      Güzel günler bir tam tur yaptı geri dönüyor bence. Herkes ruh sağlığını yitirdi ama az ama çok.
      İyi olacağız...sevgiler

      Sil
  6. hayatımızda buna benzer bir çok insan manzarasıyla karşılaşıyoruz... çaresiz insanların halleri beni derinden etkiliyor..
    sevgiyle kal maim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. maviye iz süren'imcim,

      Çaresiz insan karşısında çaresiz kalmak da ayrı travma. Belki o yüzden susakalıyor bir çok insan...

      Sevgiler

      Sil
  7. Çok kötü hissettim kendimi ya... çaresiz bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. SevKoz,

      Çaresiz insan karşısında çaresiz kalmak da ayrı travma...toplum travmatik durumda gerçekten ...

      sevgiler

      Sil
  8. kelime oyununa katılcan mı bugün başlıyor, istersen kelime oyunu 17 için sen de bu hafta beş kelime verebilirsin, bu haftaki kelime oyunu 16 yı yazarsan yazının sonuna gelecek haftanın kelimelerini verebilirsin, bir hafta önceden veriyoz ki arkadaşlarımız bol bol düşünmek istiyor ondan yani :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çağla,

      Katılcam çok eğlenceli :-) Kelimeleri kime nasıl vereceğim bilmiyorum ama?

      Sil
    2. heey gelecek hafta için kelimeleri bu haftaki kelime oyunu 16 yazısında ebemkuşağı verecek, sen de o zaman istersen kelime oyunu 17 yi yazdığımzda kendi yazında kelime oyunu 18 in kelimelerini verirsin. öykünün sonunda gelecek haftanın kelimelerini veriyorum dicen, beş kelime vercen işte :)

      https://duyguemanet.blogspot.com/2021/03/gecmisin-srr-2-kelime-oyunu-15.html

      bak burda, kelime oyunu 15 i yazdığında kelime oyunu 16 nın kelimelerini vermişti duygu :) yani bu haftanın kelimeleri :)

      Sil
  9. Allah kimseyi bu hale düşürmesin kim bilir neler yaşadı da bu hale geldi diye düşündüm, kendi hataları mı, ailesi mi çok kötüydü, belki alkolik ve tacizci babası vardı, belki çok iyi ailesi vardı ama kendi hatalarıyla böyle oldu bilinmez:( yazık....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Müjde,

      Allah acısın böylesi insanlara..ben de çok üzüldüm , hep önemsiyorum ama elimden gelen o kadar az ki...

      Sevgiler

      Sil
  10. çok önceden bir sabah bursa'da bankanın önünde yaşlı bi amca görmüştük. ablamla çok kötü bir günümüzdeydik, beş parasızdık. ablamın açtığı dert yüzünden eve icra gelecekti, annemlerden saklayıp bulup buluşturmaya çalışıyorduk. bankaya son paramızı da verip çıkınca buz gibi betonda oturduğunu gördük. "bi çorba parası nolur açım" dedi. sessizce yanından geçip gittik, diğer insanlar gibi. elli metre yürüdük yürümedik, bi tavuk dönercinin önünde durdu ablam. ceplerine bak belki bozukluk vardır dedi. inanır mısın kuruş kuruş toplayıp bi ekmek arası döner aldık. dönüp yaşlı adama verdik. "ben bunu napim para verin bana" dedi. o an anladık ki ekmek değil derdi, içkiye aç. çok kızdım içimden yanına döneri bırakıp gittik. sonra sonra çok düşündüm bu olayı. kimse bile isteye bu vaziyete gelmiyor. kızsam da anlamaya çalıştım. yardım gerekiyordu adama, sırt çevirmek ya da öfkelenmekle o adam düzelmiyor. el uzatmak lazım, özellikle devletin el uzatması çok lazım.

    YanıtlaSil