"Ağaç Ev Sohbetleri " beni de sardı demiştim. Bu hafta da keyifle katıldım tabii kiii...
Bu hafta Gülten Çapkın ve yeğenleri (https://gultencapkin.blogspot.com/2021/03/agac-ev-sohbetlerinde-bu-hafta-konuyu.html) belirlemiş konuyu : Eğer hayvanlarla konuşabilme yeteneğiniz olsa hangi hayvanla konuşurdunuz? Hangi hayvanı kendinize yakın buluyorsunuz ve neler sorardınız?
Kedimiz olalı kedi videoları (eğlenceli kedi videolarına şahane bir örnek için tık lütfen ) izleyeli "neyin kafasındasın sen" sorusunu sormayı nasıl da çok istiyorum. Direkt önce onlarla konuşup bunu sormayı, ve bizim gözümüzden şapşik görünen kedilerin gözünden bizim nasıl göründüğümüzü bilmeyi isterdim.
Sonra vahşi atlarla konuşmak isterdim. Rüzgarla yarışmanın nasıl bir duygu olduğunu sorardım. Cevabını her gün dinleyebileceğim bir soru olurdu. Onlara Murathan Mungan'ın o harikulade şiirinde kendilerinden bahsedildiğini ve beni derin bir hüzne boğduklarını bilip bilmediklerini de sorardım:
"vahşi siyah atlardık
kentin ışıklı çöllerinde kendi izini arayan
deri ceketlerimize sığdıramadığımız düşlerimiz kadar
asık ve düşmandık
dünya acıtırdı bizi. her şey kanatır, her şey yaralardı
sevişmek çekip çıkarmazdı bizi derinliğimizden
öfkemizi dindirmezdi hiçbir şey
geceleri uyuyamayan çocuklardık,
otobüs garlarında uzun maceralara umar
apansız yolculuklara çıkardık"
Aslanlarla da konuşmak isterdim . Bir günde elli kere niye çiftleşiyorsunuz siz manyak mısınız başka işiniz yok mu derdim mesela. Memleket meselelerine sarın onları konuşun..dimi ya? Nasihat verirdim onlara.
Kendime yakın bulduğum hayvan yok, bir çoğundan bir takın şeyleri kendime yakın buluyorum ama öyle "şuna da bayılırım" dediğim yok. Oysa ne gariptir, daha erken yıllarımda kendime yakın bulduğum ve bayılıbayılıverdiğim bir çok hayvan vardı.
Zaman ne çok şeyi alıp götürüyor bizden...Nasıl da değişiveriyor önceliklerimiz ve sevdiklerimiz ve onayladıklarımız ve vazgeçemediklerimiz.
Minnacık soru ama şaşırttı beni :-)