26 Aralık 2014 Cuma

Hobbit 5 Ordunun Savaşı












































Bu gecikmiş bir yazı aslında.

Hobbit-5 Ordunun Savaşı..Filmi uzun zamandır bekliyordum ve gösterime girdiği gün ilk seansta yerimi aldım.

Salonda sadece 3 kişiydik, daha evvel de belirttiğim gibi 
sinemaya kesinlikle yalnız gitmeyi seviyorum. Kova mısırımı aldım, "kırk yılın bi başı kola alsam mı" dedim , onu da aldım. En arkalarda orta koltuğa yerleştim.

Film,(bir Tolkie hayranı olarak söylüyorum) elbette hayal kırıklığı yaşatmaktan çok uzaktı. İlk sahnesinden son sahnesine kadar olacakları kestirseniz bile büyük bir keyifle izliyorsunuz. Normal hayatta yaşayamadığım duygusallığım sinemanın karanlık salonunda tutuyor ,kimse görmüyor rahatlığı mıdır nedir,ağlayabiliyorum filmlerde. Bunda da buldum ağlayacak birşeyler :-)

Yüzüklerin Efendisi serisi bir kaç kez üşenmeden okuduğum, her seferinde keyif aldığım, bir sayfayı okurken sabırsızlıktan arka sayfalara saldırdığım kitaplardı. İşin hoş yanı, Yüzüklerin Efendisi serisi sevgili eşimin bana evlilik yıldönümü hediyesiydi ve benim en sevdiğim hediyelerinden biri olmuştu.

Daha sonra bu seride anlatılanların birer imge olduğu ve şifrelerinin çözümlemesini okuduğumda yaşadığım hayal kırıklığı derindi.
Orkların , bizim mitlerde de var olan Yecüc ile Mecüc olduğunu iddia edenler vardı .Elf'lerin Avrupalılar olduğu, tükendi sanılırken hortlayan kötülüğün yani Sauron'un da Türk-Mordor'un Türkiye  olduğu söyleniyordu mesela . Hobbit'ler dünya halkı idi sanırım.

O günlerde kızarak okuduğum bu iddialar bugün boynum bükük hatırladığım şeyler.Doğduğum coğrafyanın bu belirleyiciliği inanılmaz..
Neyse, filme dönersek, filmi izlerken görsel olarak haz aldığım kesin. Komik bir şekilde Thorin'in Rizeli olduğunu düşündüm hep. O öldüğünde ise onaylayarak başımı salladım:onurlu birinin onuru yüceltmesiydi ölümü. 

Elf-Cüce aşkını ise gülümseyerek izledim. Aşk, tarihte-mitlerde-yasalarda hep yer alan ve aslında her kuralın üstünde bir belirleyiciliği olan.

Para aşkının,maddi gücün gönülden bağlı oldukları krallarını delirtmesi sonucu çaresiz kalan tebaayı  da bildik duygularla, rahatlıkla empati kurarak izledim.Thorin'e ve benzerlerine "sen haksızsın" diyen "maddi çıkarlar seni delirtti halkını ülkünü unutturdu" diyen kahramanların sadece masallarda olması ne kötü...


Filmin akışı ırkların,barışın,yüksek görüşün,bilgenin önemini bugünün gerçekleri ile kıyaslayarak değerlendirirken yine Yüzüklerin Efendisi kitabından o unutulmaz repliği düşündürdü bana.


Frodo ile Gandalf Gollum hakkında konuşur. 


F : Bilbo'nun, elindeyken, onu öldürmeyerek harcamış olduğu fırsata acıyorum.
G: - Acıyor musun?
- Bilbo'yu durduran da, acıma duygusuydu.Yaşayanların çoğu, ölümü hakeder. - Ölenlerin bazıları ise, yaşamı.
- Sen onlara yaşam verebilirmisin, Frodo?

- Ölüm ve yargı dağıtmak için fazla aceleci olma. 
- En büyük bilgeler bile, bütün sonları göremez.

"Bekle ve gör" dedim kendime filmden çıkarken. Hem zamanın getireceklerini, hem bir dahaki filmin güzelliklerini.

Seviyorum bu serinin her kitabını ve filmini. Gerçi filmde (Yüzüklerin Efendisi) önemli kişi ve olaylar atlandığı için kızmıştım ama olsundu..yine de güzeldi.


Selin bir Bilbo hayranı olarak gördüğü film afişlerinde bile mutlu ve erimiş bir ergen olarak tebessüm ederek beni çok güldürdü. Artık sevdiğim filmleri, kitapları  çocuklarımla paylaşabiliyor olmak ne mutluluk.



Teşekkürler hayat :-)



23 yorum:

  1. Yazının yarısını okudum neden dersin??? Çünkü salı günü bu filmi izleyeceğim :). Yazının ilk bölümünde değinmiş olduğun hayal kırıklığını bende yaşadım. Hatta emin olmamakla birlikte Tolkien'nın bir Türk düşmanı olması da beni çok şaşırtmıştı. Bir insan nasıl bir ülke halkından nefret edebiliyor anlayamıyorum. Bir ülkenin politikacılarını sevmeyebilirsin hatta nefret bile edebilirsin ama milyonlarca halkı aynı kefeye koyup nasıl sevmeyebilirsin anlayamıyorum. Böyle bir hastalık var mı psikloojide acaba??? Toliken'ın bu yönüne çok kızsamda yazarlığının önünde saygı ve hayranlıkla eğiliyorum. Unutmadan, filmi izler izlemez yazının tamamını okuyacağım :) Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatoş selam,

      Salı günü hayal kırıklığı yaşamamanı diliyorum. Tolkie hakkında Milliyet'te bir yazı yazılmıştı hani bu kitaplar aslında Malazgirt'i anlatıyor sonrasını anlatıyor vb ama doğrusu ben bu kadar ileri gitmezdim "sanmakta". Yine de yazımda da belirttiğim gibi ilk başta senin hissettiğin öfke ve şaşkınlığı hissetsem de bugünlerde bu bir yüksek öngörü mü diye sorguluyorum dürüstçe. Halkımızı tek bir kefeye koyduğunu düşünme, bu bir imgelem ve öte yandan sadece gözden ibaret her yerleri izleyen bir güç delisi,kötülük bazen bir hayal kahramanı olmayabiliyor di mi?

      Sil
  2. Biz hala gidemedik. Bi yeltendik geçen hafta, ama oğluş 13ün altında olduğu için kös kös döndük. :/ Artık evde izleriz bi ara hep birlikte. Yalnız afiş önü gevrek fotolar harika! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Afişin önündeki fotoğrafı çektiğimizde yansımaları hesaba katmamıştık, tesadüfen ama bence de harika oldu onlar :-) Yazalı bir hafta geçmiş:gittiniz mi şimdi Hobbit'e?Ve 13 yaş altı olmasını gerektiren ne var o filmde ben bi bilemedim yahu?

      Sil
  3. Yazıyı salla pati okudum :) Filmi izlemeden bir şeyler yakalamak istemem diye. Fantastik kurguları her zaman çok sevmişimdir, bakalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fantastik kurguları ben de ayrı seviyorum hele de taklite sığınmadan yaratıcı bir beyin üretmişse. İzleyince yorumunu paylaş e mi , gerçekten bilmek istiyorum :-)

      Sil
  4. bir gün seyrederim inşallah sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir "ne yapsam" gününü şen kılası bir film o, bir gün seyretmeni öneriyorum evet :-) Sevgiler bizden sana

      Sil
  5. Yanıtlar
    1. On parmağında on yetenek olan sevilesi kadın :-)

      Sil
  6. selam:):) belki bende yarın sinemaya gitmek istiyorum..Bu tarz filmler pek bana hitap etmiyor ama oldukça Fantastik geldi..Bilmem ki gitsemmi ki bak beğenmezsem bol bol kulaklarınız çınlar hahaaa:):) ah Kadriye ah Kadriye diye:):)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çınlamadı kulaklarım başka filme gitmişsin he? :-) Neye gittin neye gittin :-))

      Sil
  7. ben de yüzüklerin efendisi hayranıyımdır :) ama bu hobbitlere hiç bakmadım. beğeneceğime eminim ama anlattıklarından ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzüklerin Efendisi ne çok şeye damga vurdu ne çok alanda kalıcı iz bıraktı di mi?Galiba bugünlerde üçlemeyi yeniden okuyacağım.Hobbit'i hayal kırıklığı yaşamadan keyfince izlemeni dilerim Başkan :-) Sevgiler

      Sil
  8. ben de çok seviyom ki ama daha gitmedim bakalım. biraz uzunmuş ha. ben de pop corn ve kolayla izliyom valla. bi de sabah gidiyom boşken :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. A-a? Ciddi misin? Bak bu çok hoşuma gitti, ben gibi keyif alan birini bulmak güzel :-) Biraz uzun evet ama bitsin gidiiim moduna girmiyo ki insan :-)

      Sil
  9. tatlı kızını ve seni öpüyorum,
    sinemaya vakit ayıramıyorum,hatta son zamanlarda evde bile imkansız oldu,neyse:))
    sana ve tatlı kızlarına sevgiler ve mutlu yıllar tatlı arkadaşım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir koltukta kaç karpuz taşıyosun sen, her ayrıntıya önem verdiğin için dolu dolu zamanın ne güzel.Yine de sinema keyfi başka bişi ,zaman ayır e mi sevgili Havva

      Sil
  10. Mutlu yıllar dilemeye geldim Kadriye... 2015'in sizlere gönlünüzden geçen herşeyi vermesini diliyorum. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlu hem de musmutlu yıllar olsun, hiiiiiiiiç sevmiyodum ben 2014 'ü iyi ki gitti, yeni yılda yeni paylaşımlar dostluklarda-arkadaşlıklarda yepyeni keşfedilmemiş tatlı ayrıntılar bulabilmek dileğiyle:sana ve nazik mesajına ayrı teşekkürler :-)))

      Sil
  11. Biz de ilk gün mâaile gittik:-) Şimdi yaz tatilinde Hobbit'ten başlayıp Yüzüklerin Efendisi ile bitecek bir gün hayal ediyor büyük oğlum:-) Bütün gün icetea ve cips ve patlamış mısırla orta dünyada:-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan aynı şeyi bugün kızım söyledi ve kaç saat sürerki diye ince hesaplar yaptı. Kralın Dönüşünü izleyelim bu gece diye karar verdik..zevkler ortak demek ki :SÜPEEER :-))

      Sil
    2. Biz de hesapladık. Sabah altı gibi kalkarsak, televizyon karşısında yiyip içerek, gece yarısına kadar bitirebiliyoruz sanırım :)

      Sil