edward etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edward etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Eylül 2024 Pazar

Twilight Yeniden Sinemalarda

 



Twilight serisi yeniden sinemalarda.

Kıvırcıklarının her teline kurban olduğum kızım hemen ilk seansa bilet almış bana. Dünyanın tüm gereklerini ve tüm yorgunluklarımızı bi yana iteleyip gittik 13 Eylül'de.

Tüm gün çalıştık.
20'de Fringe festival açılışına gittik.
22'de patlamış mısır ve kola onda,  çubuk kraker ve su bende Edfıııırd naraları ile yerimize oturmuştuk.


Ben filmin son  bölümlerini sinemada izleyebilmiştim. Sonra yaklaşık 50 sefer filan bilgisayar ya da televizyonda izledim.

Sinema sihrin ta kendisi.

en sevdiğim müziklerinden biri bu sahnede..tıklayın ve dinleyin lütfen

Sesler ne kadar farklı. Ufak bir iç geçiriş sahnenin anlamını ne kadr değiştiriyor ve ben  tv ya da bilgisayarda bunu hiç  duymuyorum. Hele Forks'a ait o  manzaralar var ya.. bırakın  filmi durdurup o  inanılmaz derinliği  izlemeyi, zamanı  durdurup doyasıya bakmak bile istiyor insan. Oraya gidip direkt bakabilen şanslı insanlar da var tabii.

Marvel filmlerinde ve twilight türü filmlerde salonda 50 yaş üstü insan neredeyse hiç yok. Bu bazen utandırıyor beni hani salonda tek olmak. Ancak   film başlar başlamaz kalan her şeyi unuttuğum için çok sorun olmuyor. Yine de düşünüyorum acaba 50 yaş üstü neden gitmiyor bu tür filmlere, bende bir tuhaflık mı var acaba diye. Tuhaflıklarını seven bir insan olmak ne büyük şans😋

Selin ile gittiğimiz ilk bölümdü. Salonda filmle (haklı olarak) alay edip çok gülen bir kesim vardı, normalde kızarım bu tür şeylere ama elimde olmadan ben de güldüm bu sefer. Edward'ın korkutucu bakmaya uğraştığı bir sahne var , orada kahkahalar yükselince ben de kapıldım  çok güldüm.  Umduğumdan iyi geçti  Alacakaranlık kısmı. 

filmdeki bu  ev gerçekten de kullanılan bir evmiş ve kimin olduğunu hep merak ettim.

Film çekimlerinden sonraki hallerini merak edip bakıyorum bazen.  Bella başlıbaşına bir hayal kırıklığı...

Cumartesi temizlikçi gelecekti, o nedenle 11'e aldığım bileti 16:30 seansına erteledim. Ancak temizliğin üstüne koştur koştur sinemaya git bi de tuzlu tuzlu şeyler ye... Allah'ım sana geliyorum diyerek eve zor attım kendimi.

Pazar sabahı uyandım, duş aldım ve Tutulma'ya gittim. Sabahın ilk seansı olmasına karşın  salon yine de doluydu.

Şafak Vakti-1 ve Şafak Vakti-2 ön satışa çıkmış. Selin " anne ben alayım sana" dedi. Oysa ben çoktan aldım biletlerimi.

Sonra bu güzel Eylül gününde sinemadan çıkıp  , yağmurun altında romantik bir  yürüyüş yapıp işe geldim.

Bazen  yaşamak cidden hoş bişi 😍



3 Mart 2021 Çarşamba

Ağaç Ev Sohbetleri 80 | Bir Masal Karakteri Olsam



Ağaç Ev Sohbetleri hep ilgimi çekti ve keyifle okudum, dur buna ben de yazayım dedim ama bir türlü topa girmek mümkün olmadı. Ama azmettim bu konuya yazacağım😅😅

 "Eğer bir masal karakteri olsanız nasıl biri olurdunuz? Görünüşünüz, kıyafetiniz, özel yeteneğiniz, yaşadığınız yer nasıl olurdu?"

Şimdilerde hayli önemli ticari yere sahip bir web sitesi, 20 yıl önce bana düzenli köşe yazısı yazmam için teklifte bulunmuştu. "Kibritçi Kız" adıyla yazmamı önermişlerdi. Benim için son derece heyecan verici bu gelişmeyi eşimle paylaştığımda "adamlara ne yaptın da kahramanı ölen tek masal kahramanını layık gördüler sana" diye bastı kahkahayı. Ben de bu komik soruyu site sahibine sordum. O, çok güldü ve "insanların en karanlık anlarında umut ışığı yakan bir yanınız var sizin, karanlığa izin vermiyorsunuz. Ben bu açıdan düşünmüştüm ama eşiniz de haklı. Peki siz hangi masal kahramanı olmak isterdiniz" diye sordu.

Cevap veremeyişim kırgınlığımdan değildi, soru bana zor gelmişti.

Yıllar sonra bu soru bir kez daha karşıma çıktı sayenizde.

Bilinen masal kahramanlarından hiç birine aklım yatmadı. Masallar korkunç aslında, ya birilerinin karnı deşilip taş doldurulup  dikiliyor, ya zehirli elmalar ısırılıyor filan. Mutlu sonlarda ise prens masal kahramanını alıyor evleniyor. Ten uyumu var mı, huylar uyacak mı,anası ister mi..yok. Ayakları ayakkabıya girdi hadi nikaha. Ay yok geriyor beni bunlar.


Bir roman okumuştum; tüm cinayetler masallardan esinlenerek planlanıyordu. Aslında o kadar şahane diiil masallar yani


Kendi masalımın kahramanı olmak isterdim sanırım şu halde. Twilight'taki tanımlanan vampir karakteri buna pek uygun. Ölüm -yaralanma-hastalık korkusu olmadan , iklimlere aldırmadan,hiç yorulmadan bütün dünyayı adım adım gezebilmek. Tüm enstrümanları iyi çalmayı öğrenmek için sınırsız zaman.Kah suyun altında kah ağacın tepesinde her mevsimi, her rengi,her kokuyu acele etmeksizin benim sevebileceğim şey. Bütün dilleri öğrenip bütün kitapları okuyacak kadar zaman demek sonsuzluk.

 Sevdiğini sonsuza kadar kollarının arasında tutabilmek, Bora Bora adalarından Hindistan'a yürümek ve bunu asla dert etmemek...dilediğince yemek ama kilo almamak hehehe bu da güzel olurdu.


Aynı zamanda süper hüper güçlerim olduğu için kocaman kötülüklere de dur diyebilirdim. Tarihteki kötü adamları memnuniyetle hüpletip,insanların hayatının ve tarihin kirlenmesine engel olurdum. Bu, pek hoşuma giderdi.


Kahvaltıda ne var:Hitler...hehehe

Öyle işte :-)