Önümden geçip gidiyorken birden geri döndü adam.
"Sizin rakamınız ne" dedi.
Afallamış halde "nöy?" diyebildim.
Kaşları hafifçe çatıldı ve yoluna devam etti.
Sonradan bu konu hakkında konuşacağımızı ikimiz de biliyorduk.
Merak kazanına düşmüş olmalıyım çocukken. Adam gitti ama soru bende kaldı.
Herkesin bir rakamı mı var?
Sayıların büyülü dünyasından uzak kalmama neden olan şey okul yıllarındaki matematik dersindeki üstün başarım mıydı (tık) acaba?Üniversite bitirdiği halde çarpım tablosunu hala ezberleyemeyen ve akıldan basit matematik işlemleri yapamayan ben...
Sonra o aleme dalıverdim. Sınıf geçmeme neden olacak sorular halinde karşıma dikilmiyorsa sayılar gerçekten büyülü olabiliyormuş. Dinler , kutsal kitaplar , müzik, resim, efsun ... hepsinde sayılar varmış . Kutsal kitapların temel rakamları , hamile kaldığınızda çocuğun cinsiyetini belirlemek için regli günleriniz ve merhaba günleriniz arasındaki sayısal ilinti vs vs vs.
Benim rakamım "3"müş. Sonradan öğrendim.Sabır sayım ise "2".Nasıl öğrendiğim ise benim için bile muamma.Yaşadıklarımın fark edemediğim düzenli tesadüflerini, dönüm noktası teşkil eden tarihleri izlediğimde hep "3" rakamına vardım. İstediğim şeyler için ise hep 2 yıl beklemem gerekti. 2 yıl sonra biriken o tüm istekler gerçekleşiverdi.
Mesela çalıştığım ofisin boyanması,zeminin değişmesi, iş saatlerimle ilgili esneklik, kahve içip sohbet edebileceğim iş bilen personel,maiyi çaışma hayatıma dahil edebilme,terfi ama göz önünde olmama, abi nolur 2 beden küçülüp işe çuval giymeden de gidebilme gibi zaman çinde minik minik biriken bir sürü dilek 2 sene sonunda pat diye hepsi bir arada oluyor. Benim hayatım hep böyle ne komik değil mi?
29 yaş kırılma noktasıymış daha evvel de bahsetmiştim. Hayat, o güne kadar sizi en fazla zorlayan konuda sizi imtihan edermiş. Ve herkesin 29 yaşında (ya bir eksik ya bir fazla da olabilir ama mutlaka 29 yaş ile kesişen ana nokta olur) bir kesin büyük kırılması varmış. Hayatın akıp gittiği ray görünmez bir elin çektiği makasla yön değiştirip insanın yolunu başka yöne alırmış . Benim anne olup özgürlüğümü sonsuza kadar yitirdiğim ve hayatı SÖ , SS (Selin'den Önce- Selin'den Sonra) olarak ayırdığım yaş.
Eğer 29'unda bu imtihanı veremezseniz, sizin için en hassas konudaki bu zorlu sınav 39'unda başlayan bir süreçle 40 yaşında çok daha ağır şartlarda karşınıza dikilirmiş.
Sorduğum çoğu insan bunu yaşadığını doğruladı.
Şimdi 1.5'tayım sabır konusunda.Dileklerim birikiyor sabır potasında. Ne dilediğime, ağzımdan çıkana gönlümden geçene dikkat etmeye çalışıyorum elimden geldiğince çünkü karşıma çıkacaklarını biliyorum.
Bana rakamın ne diye soran adam mı?
Kur'an'ın sayısal şifresini çözmeye çalışan bir gruba mensuptu.
O günden 2 sene sonra iş değiştirmesi gerekti.
Onun rakamı onun, benim rakamım benim dileğimi gerçekleştirmiş oldu.
Hayatınızdaki düzenli tekrarları ve yolunuza çıkıveren insanları, aklınızdaki soruya cevapmış gibi birden beliriveren cümleleri (Tv'de kitapta-yolda yürürken -otobüste konuşmalar içerisinde vb) önemseyin.
Bize avaz avaz bir şeyler anlatmaya çalışan bir evren var içinde yer aldığımız.
Sevgiyle gülümseyin.