zarafet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
zarafet etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Ağustos 2018 Pazartesi

Hasret



Önce  bi tık

 Bir gün  okuldan eve geldiğimde evimiz klasik olarak misafir doluydu. Annem ve misafirleri şık kıyafetler içerisinde sohbet edip, pasta -çay ikilemesinin zarif takımlarda ikramını izleyip ortama neşe saçıyorlardı.

Misafirden o zamanlarda da nefret ederdim. İç dünyama çekilişime izin vermeyen ve hoşuma gitmeyen anlamsız kuralları burnuma sokan bir sürü insandı bana göre.

Yine de   yetiştiriliş tarzıma uygun bir şekilde güler yüzle hepsini selamladım, yaşlıca olanların ellerini öptüm. Üzerimde okul üniformam olduğu için okul ile ilgili aynı tarzdaki soruları  tek tek cevapladım. Müsaade alınca da odama doğru yollandım.


Annemin göz ucuyla beni izlediğini biliyordum, bu konuda hata kabul etmediğini de. Henüz yürek  yemediğim yıllardı diyelim.

Sonra ev kıyafetlerimi giyip, elimi yüzümü yıkayıp bir kez daha yanlarına gittim. Beş dakika orada oturmasam yiyeceğim paparayı biliyordum. Ortamı her ne kadar sevmesem de annemi izlemek hoşuma gidiyordu. Gerçekten mutlu gibiydi, tatlı yanakları kırmızı kırmızı. Tek kat hafifi bir ruj (başka makyajını hiç görmedim) konuklarına samimi bir sohbet tutturmuş..

O sırada , bizim rutin işleyişimizi bozan bir şey oldu. Babam gündüz vakti ve evde misafir varken eve geldi. Neşeli ve bana göre eşsiz gülümseyişi ile "hanımlar, Rabia'yı kısa bir süre için sizden çalıyorum hoş görün " dedi. Herkes neşe ve merakla mırıldandı. Anlayışlı bir sesle mırıldanılan "tabii tabii ne demek"ler derin merak barındıran tınılardaydı. Bense meraktan ölüyordum.

Babam annemi aldı ve gitti.


Çay servisi ve misafirlerin sigara dumanlarını içime çekmek ile meşgul oldum. Annem gibi davranmaya çalışıyor, o zamanlar kibar sandığım muhtemelen alık bir gülümseme ile sohbet etmeye çalışırken annemin yokluğunda ağzımdan laf almaya çalışan teyzelerin ince oyunlarına karşı da dikkatli olmaya uğraşıyordum.

Annem geldi.

Yüzünde inanılmaz bir sevinç, heyecandan bahar rengi gözleri ışıl ışıl.

Babam kooperatife girmiş.

Artık bir evimiz olacakmış.


Annemin de onayını almak için bir acele yeni evimizin olduğu yere götürmüş  onu. Annem de tamam deyince bi tamam olmuş her şey.

Nasıl gururlandım ikisiyle de. Herkesin meraklı soruları ve annemin neşeli cevapları içinde  oturdum kaldım misafir odasında.

Hayat, güzel şeylere kapıyı aralamıştı.

Mutluydum

* * * 

Bugün yükselen dolardan, yitip giden adaletten,mahvolan ülkemizden, mahvolan hayatlardan bıktığım ve bunları yazmak -yaşamak istemediğim bir gün. 


Güzel şeyleri anmak , güzel şeyleri geri getirir belki de... sadece misafir geldiğinde kapısı açılan misafir odasından,  rahat eşofmanları çekip oturan değil  şık ipek gömlekleri ile misafirliğe giden o güzel insanlardan,  manası yok diye terk edilmiş güzel nezaket kurallarından, güzel başlangıçların getirdiği güzel hayatlardan bahsetmek istiyorum.

Ben artık şarkı söylemek istiyorum.

       



23 Mart 2017 Perşembe

80-90-2000 ve Sıfır


İletişim Fakültesi mezunu olmak iyi bişi.
Muhasebe-iktisat-sanat tarihi-basın tarihi-bilgisayar-siyaset -huku vs vs vs bir sürü ders alıyorsun farklı alanda.
Bir nevi nitelikli herbokolog oluyorsun yani.
Bendeniz de iyi kötü bir iletişim mezunuyum. Üstelik ateist olduğunu bilsem de cennetlerde varolası pek sevdiğim Ünsal Oskay öğrencisiyim.
Yani ruhum, renklerle beynim fikirlerle yoğruldu iyi kötü.

Reklamlar o ülkenin gerçek halidir, deterjan reklamlarında  paçavraya dönmüş kadınlar ter içinde yığınla bulaşığı yarım saatte değil 10 dakikada yıkayabiliyor diye övünen markalar varsa o ülkede kadın erkek eşitliği için anıt dikseler de inanmayın derdi.

Bugün haklılığını görüyorum.

Artık saçı başı yapılı kadınlar bulaşık yıkıyor reklamlarda ve bulaşık bitince önlüğünü savurup altındaki süslü giysisi ile tv izlemeye gidiyor.

Şarkılar da bu göstergenin bir parçası.


"Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç

Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç"

sözleri o günün toplum yapısındaki naifliği, aşkın derinliğini,nezaketi anlatırken "kıl oldum abi"ye geçen toplumda saygı,önemseme,hitap ve üslup çöküşü başlamış demekti.


Bu bağlamda 70-80-90 ve 2000'li yıllardaki şarkıları merak ettim. Toplum öncelik ve yapısını bir de bu açıdan görmek istedim.

Gördüm ki her şeyden önce üretkenlik bitmiş.
70'li yılların şarkıları hala neşe ile kabul edilip dilimize pelesenk iken 2000'li yıllarda iyice naylon üretime geçmişiz. ESER diyebileceğimiz, toplumda herkesin bağrına bastığı ve uzun süre kalabilen şarkı neredeyse yok.


70'lerle başlayalım. Eminim bu seçkilerin neredeyse hepsini biliyorsunuz:

3 Hürel - Hoptirinom (1974)
Ajda Pekkan - Dert Bende Derman Sende (1972)
Ajda Pekkan - Hoşgör Sen (1975) (
Ayla Algan - Anlasana (1977) (
Ayla Algan - Bak Şu Adama Aşık Oldu (1975)
Ayla Algan - Hamsi Balığı Gibi (1975)
Ayten Alpman - Memleketim (1974) (
Ayla Dikmen - Anlamazdın (1975)
Barış Manço - Dağlar Dağlar (1971) ()
Cici Kızlar - Ah Kalbim (Delisin) (1975) Erol Evgin - Bir de Bana Sor (1977)
Erol Evgin - Sevdan Olmazsa (1976)(
Gökben - Aşk Dediğin Laftır (1975)
Melike Demirağ - Arkadaş (1975)
Moğallar - Ağrı Dağı Efsanesi (1971)
Özdemir Erdoğan - Pervane (1977)
Sezen Aksu - Gölge Etme (1978) (
Yasemin Kumral - Bim Bam Bom
Yeliz - Bu Ne Dünya Kardeşim (1975)

Gelelim 80'lere:
Ajda Pekkan - Alışmak Sevmekten Daha Zor (1982)
Erol Evgin - Söyle Canım (1980)
Fatih Erkoç - Yol Verin A Dostlar (1987)
Ferdi Özbeğen - Kandil (1983)
Fikret Kızılok - Yeter Ki (1983) ()
Nükhet Duru - Ben Sana Vurgunum
Özdemir Erdoğan - Bahar Çiçeği Gibisin Sevgilim (1983)
Salim Dündar - Aynalar (1980)
Yeni Türkü - Yağmurun Elleri (1988)
Zeki Müren - Şimdi Uzaklardasın (1989)
Zerrin Özer - Bir Gülü Sevdim (1986)

Veeeee 90'lar:

3 Hürel - Sana Değmez (1996)
Barış Manço - HAYIR (1990)
Barış Manço - Allah`ım Güç Ver Bana (1992)
Bulutsuzluk Özlemi - Uçtu uçtu (1990)
Burak Kut - Benimle Oynama (1994)
Çelik - Hercai (1995)
Çiğdem Tunç ve M. Ali Erbil - Biz İkimiz (1993)
Çıtır Kızlar - Bana mı Sordun (1998)
Ercan Saatçi - Sayenizde (1995)
Fikret Kızılok - Zaman zaman (1993)
Gönül Gül - Birisine Birisine (1995)
Harun Kolcak - Müptelayım Sana (1991)
Hazal - Elden Yar Olmaz (1995)
İzel - Ah Yandım (1995)
Kayahan - Beni Anlamadın Ya (1991)
Kenan Doğulu - Aşk Oyunu (1993)
Levent Yüksel - Med Cezir (1993))

Mustafa Sandal - Aya Benzer (1999)
Oya & Bora - Ayrılık Zamanı (1992)
Özdemir Erdoğan - İkinci Bahar (1992)
Rober Hatemo - Niyetimi Bozdum (1998)
Rüya Ersavcı - Baba (komik) (1993)
Seyyal Taner - Alladı Pulladı (1991)
Sibel Alaş - Adam (1995)
Yasak Elma - Özel Bir Gece (1992)
Yaşar - Kumralım (1996)
Zafer Peker - Kafayı Taktım Sana (1993)
Zerrin Özer - Hep Bana (1992)
Zeynep Dizdar - Vazgeç Gönül (1997)
Zuhal Olcay - Ankara'da Aşık Olmak (1998)

2000'ler

Ajda Pekkan - Cool Kadın (2006)
Ayça - Yıkılıyo (2004) (
Ayşe Hatun Ünal - Çatla (2004)
Bendeniz - Çatlat (2006)
Berksan - Öpüşelimmi (2006)
Ege - Dudaklarinla_Isit_Beni (2001)
Emel Müftüoğlu - Cok Ayıp
Emre Altuğ - Sıcak (2003) (
İsmail YK - Bas Gaza (2008) (
Mustafa Sandal - All My Life (2004)
Nalan - Cayır Cayır (2003)
Nazan Öncel - Ukala Dümbeleği (2003)
Nil Karaibrahimgil - Çocuk Da Yaparım Kariyer De (2004)
Sinem Umas - Öptün Mü (2007)
Tarkan - Dilli Düdük (2008)
Yalın - Zalim (2004) ()
Yaşar - Acıtmıyor Sevdan (2001)
Yıldız Tilbe - Yürü Anca Gidersin, Emi (2003)
Liste uzun görünse de sizden tek ricam şarkı isimlerini okumanız. Şayet zaman
bulursanız kimlerin kimlerin şarkıları çıkmış onlara da bakabilirsiniz aynı hayreti
duyacağınızdan emin olarak.
Aşk,zarafet,duygu,nezaket...onları ne zaman yitirmişiz görmek o kadar mümkün ki aslında...