22 Nisan 2014 Salı

Hüzme

Suyun üzerinde seken taş gibi tüm anılara tek tek dokundu özlem...sonra uzaklarda gözden kayboldu.Yarattığı dalgalar büyüyerek gönül telinde o isimsiz şarkıyı seslendirmeye devam ettiler.

Ah zaman...

Sevmenin,sevebilmenin zaferini kim alabilir gönülden? Bazen Pıtırcık bir genç kızın anne oluşunu izlemekte sevgi, bazen dağların zirvesini çıplak ayak aşan genç bir kadının zarif sadeliğine duyulan hayranlıkta, bazen ise suskunluğun içinde çığlık çığlığa.

 Dalı kırmakla uzaklaşır mı baharlar?

hayır sanmayın ki beni unuttular
hâlâ arasıra mektupları gelir gerçek değildiler birer umuttular..Attila İlhan

21 Nisan 2014 Pazartesi

"Gel Ey Denizin Nazlı Kızı" - Gülşah Çubukçuoğlu & Orçun Çanaklı

Şükür...

Kulak kapının zilinde
Sevdiceklerim yavrularım geldi gelecek
Renkler sesler kendilerini bulacak
Yaşam ırmağı yeniden canlanacak

Şükür...

















Kulak telefonun sesinde
İyi haberler geldi gelecek
Umut ekti insan, sevgi ekti insan
Hasadını biçecek
Bulanmış sular yeni başlangıçlarla durulacak

Şükür

Ya Rab,
Çok istediğim için verdiğin ve
Çok istediğim halde vermediğim her şey hayrıma biliyorum




Ben de seni seviyorum

Sana sonsuz şükür

15 Nisan 2014 Salı

Başı Deniz Sonu Sebuş Bir Öykü



Başında hasır yırtık pırtık şapkası  Huckleberry Finn modunda sağında lacivert mai renkli deniz solunda güneşi selamlayan başak tarlaları, yürüyordu yolunda. Gönlünde zaman zaman fırtınalar, hayatında zamansız yağmurlar olsa da mutluydu yolundan ve kendinden ve seyyah yol arkadaşlarından. Biten gücü yorgun gönlü , herkes evinin yolunu tuttuğunda yaptığı dost sohbetlerinde dinleniyor dilleniyor ve tamamlanıyordu. Her güne ayrı şarkısı, herkese ayrı öyküsü vardı.

Yorgundu..ama çok mutluydu.

Sonra insanlar geldiler davetsiz ve yersiz. Onlar, ne o zamana ne o mekana ait değildiler. Tabiatın dengesi vardır;ölüm başlangıç, sonbahar ilkbaharın müjdecisidir. Filler ağaca tırmanmaz, yılanlar flamingolarla dans etmez, Ağustos böcekleri başka böceklerin bestelerini dillendirmez.. Oysa bu yeni gelen insanlar gürültücü,cahillikleri ölçüsünde inatçıydılar. Başak tarlalarını talan ettiler, güneşi küstürdüler..kirletemedikleri , sadece ne yaparlarsa yapsınlar mai kalan deniz oldu. 

Güzel günleri sona erdirdiler, iyinin savaşında adil ve dürüst değildiler.

Zaman, olageleni sundu;bunca kötülük içerisinde o artık Huckleberry Finn şapkası ile yalnızdı ve mahkümdü. Sürdüler bahçesi kendileri gibi yapmacık sarayın kulübesine , onu surlardan atmak için lazımdı sadece herhangi bir bahane.





Özgürlüğün bedeli yıllara yayılan emekleri , kalbinin de sağ yanı oldu. O artık şapkası daha yıpranmış kanadı kırık bir kuştu. Yine de vazgeçmedi , uçamadıysa da koştu. Kırgınlığı ve öfkesi ile haftalarca sustu. Güneş ondan yanaydı, tavrını koydu:güneş dediğiniz  artık ışıktan ziyade bir buruk pustu.

Çabalar çabaları, hayırlar hayırları,azalan zaman dökülen takvim yapraklarını izledi.
Sustu, Huckleberry Finn şapkasını eğip gözlerini herkesten gizledi.
Görebildikleri sadece dudaklarında rakseden müstehzi tebessüm idi.


***

Saçları güneş gözleri deniz peri uzaklardan seslendi
Karanlığa küfretmemek elbette elinde değil idi
Ama kanat çırpmış , yapmıştı elinden geleni
Beklenmedik anda..birdenbire beliriverdi
Karanlığı yaran titrek mum ışığının gölgesi
Saçları güneşten gözleri denizdendi

Tüm tek kanatlı melekler çırptılar ellerini
Tüm tek kanatlı melekler "Sen ne güzel şeysin Sebuş" dedi


***


11 Nisan 2014 Cuma

The Beatles-Hey Jude



Hey, Jude, don't make it bad 

Take a sad song and make it better 
Remember to let her into your heart 
Then you can start to make it better 

Hey, Jude, don't be afraid 
You were made to go out and get her 
The minute you let her under your skin 
Then you begin to make it better. 

And any time you feel the pain, hey, Jude, refrain 
Don't carry the world upon your shoulders 
Well don't you know that its a fool who plays it cool 
By making his world a little colder 

Hey, Jude! Don't let her down 
You have found her, now go and get her 
Remember, to let her into your heart 
Then you can start to make it better. 

So let it out and let it in, hey, Jude, begin 
You're waiting for someone to perform with 
And don't you know that it's just you, hey, Jude, 
You'll do, the movement you need is on your shoulder 

Hey, Jude, don't make it bad 
Take a sad song and make it better 
Remember to let her into your heart 
Then you can start to make it better 
**********

Hey jude dahada kötüleştirme durumu
Hüzünlü bir şarkı tuttur ve düzeltiver
unutma,bırak kalbine girsin
ki sonra başlayabilirsin
düzeltmeye durumu

Hey jude çekinme
Senin yazgın bu gidip almak onu
Teninin içine geçirdiğin an onu
Başlayabilirsin düzeltmeye durumu

Ve ne zaman acıyı duyarsan
Hey jude bırakma kendini
Taşıma sırtında dünyayı
Sende bilirsin,
Aptaldır dünyasını dahada soğutarak
umursamazmış gibi davranan

Hey jude hayal kırıklığına uğratma beni
İşte buldun şimdi git ve al onu
unutma(Hey jude),bırak kalbine girsin
ki sonra başlayabilirsin düzeltmeye durumu
Öyleyse bırak gitsin,bırak çıksın

Hey jude başla hadi
birini bekliyorsun birlikte yapmak için
ama bilmiyormusun ki bunu yapacak olan sensin

Hey jude yapacaksın
İhtiyacın olan hareke senin omuzlarında
Hey jude,dahada kötüleştirme durumu
hüzünlü bir şarkı tuttur ve düzeltiver
unutma,bırak kalbine girsin
ki sonra başlayacaksın düzeltmeye durumu

8 Nisan 2014 Salı

kitapladans: F.Scott Key FITZGERALD - Muhteşem Gatsby

kitapladans: F.Scott Key FITZGERALD - Muhteşem Gatsby: Muhteşem Gatsby (The Great Gatsby) yazar F. Scott Fitzgerald tarafından kaleme alınmış bir roman. İlk basımı 10 Nisan 1925'te yapılmı...

Cümlesiz Kelimeler

Kocaman bir "hiç" oldu kendini tanımlamak istediğinde aklına gelen.
Bir telaş karıştırdı ceplerini, umut kalmış mıydı bir yerlere sıkışıp unutulmuş..tam da lazımdı şimdi, tam da olması gereken.

*********

Bugün İstanbul her zamanki gibi. Çok aynı , çok, çok! 

İnsanı hayvan olmaya özendirir zamanlardayız aklı olanlar için. Sorumluluklar ayaklara pranga, adaletsizlik ve gidişat "dur bekle" denileceğin ötesinde saçmalıkta.Kaçsan olmaz kalsan gönül dayanmaz . Sussan olmaz söylesen tesiri yok. Gülsen ayıp ağlasan zayıflık...bir tezatlar denizinde boğulmaktayız gündengüne.

Pantolunu belinden düşen çingene çocukları saracak yine etrafımı sokağa çıktığımda. İşte o teyze geldi, hadi bize pilav-nohut al teyze..diyecekler. İşsizlik maaşımla yine bugünlük karınlarını doyuracağım. Sonra Üsküdar'a yönelecek adımlarım, adımbaşı dilenciler, Türkçe bilmediklerinden önlerinde kartonlara yazılı yalvarışlar:onları bu hale getirenlerden de ; yardımı , kasalarındaki trilyonlara dokunmadan bize bırakanlardan da nefret edeceğim.



Anlaması ve anlatması gerekenler, onları umursamayanlar.Çok yemekten karnı şişip uzananlar, açlıktan uyanamayanlar.Hayat akıp gidiyor her zamanki saçmalığıyla. Karacaahmet'te yatan sadrazamlar, onların çürümüş kemiklerine değil taştan kavuklarına bakanlar.


Sevmiyorum bu ülkenin demokrasi iddialarını da , bunların koca yalan olduğunu minnacık menfaatleri ya da düşünmeyi reddeden beyinleri nedeniyle savunanları da. Hele içlerinde sevdiceklerim olmuyor mu zaman zaman ;her zamanki suskunluklarını unutup  düşüncelerini haykıran.Kollarımı kavuşturup kızgınlıkla bakakalıyorum satırlarında anlattıklarına. Öfkem sevgime yenik susuyorum ,içimde patlayan yanardağın lavlarını kaşık kaşık yutuyorum.


Bir şaşkın var inatla vefayı unutmayan tüm bu devinim içerisinde.Beni her aradığında sesindeki özlem ve vefayı merhem yapıp kanayan yerlere sürüyorum.Sıkıntılandığı zaman başörtüsünü, şovalyenin miğferini çekiştirip yüzünü örttüğü gibi çekiştirişini hatırlıyorum onunla konuşurken.Ağlayışını, gülüşünü, mahcup inadını, tüm zeki insanlar gibi kendinden emin olmayışının diğerleri arasında yerilişini,korkusunu...


Akışı da İstanbul kadar saçma bir yazı oldu bu ama tabiat ana gibi de doğal ve gerçek.

Tüm kalbimle onun bir daha hiç o kadar korkmamasını diliyorum.
Tüm kalbimle ;elimin , onun üzerinden uzak kalışı beni üzüyor
Tüm kalbimle;ona hak ettiği güzellikleri ve iyilikleri ve sabrı diliyorum..Allah'a emanet !.