Bin tane derdi olur da insanın, özlem, kendini henüz kaybetmemişse insan, şartlı reflekslerle donanmamışsa beyni , özlem bir başka dert oluyor içine.
Bir yaştan sonra kaldıramıyor insan derler ya. Ben keşfettim o yaş 40.
Yaşlılığın gençliği, gençliğin yaşlılığı imiş 40.
Zorrr a dostlar, zor yaş 40.Baktım hüznünü kaldıramıyor gönlüm öfkelenmeye çalıştım beyhude. Öyle özlem doldu ki içime, öfkem arşa fırladı "hiç affetmeyeceğim seni" dedim içimden avaz avaz.
İri çakıllarla dolu bir ıssız sahilde durup ufka bakmak gibiydi. Arada bir uçsuz bucaksız mai;mai soluk griye dönmüş..siz içinde bir nokta.
Dallarda bahar çiçekleri.
Mevsim kış.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * *
Bir filmden replikti : "Tanrı'm, lütfen kızım çok güzel ve aptal olsun. Bu hayatta bir kadının başına gelebilecek en iyi şey bu!"
O zamanlar komik gelse de kafama takılmış , düşünmüş durmuşum ara ara. Bugünün Türkiye'sinde söz hayli geçerli . Çocuğun IQ'su, akademik başarısı ne olursa olsun hayallerine ulaşmaya hak kazanmışken burs bulamıyorsunuz. Çocuğun özel yeteneği ne olursa olsun eşit eğitim sağlayamıyorsunuz. Din iman hak hukuk ..her şey para olmuş.
Sorunları dile getirdiğinizde ise tam bir arap zihniyeti ile yerleşmiş "öğretilen cevaplar egemenliği" ile karşı karşıyasınız.
Sistem ne kadar sorun ise eğitim konusunda, veliler en az o kadar büyük bir sorun. Bunu gördüm, bunu bildim, bunu söylerim.
İnsan bir şeye hem küfreder hem besler mi?
Mantık , dirayet sizlere ömür
* * * * * * * * * * * * * * * *